“Hem Kıbrıs’ta, hem dünyada daha dayanışmacı bir yapıya bürünmek lazım”

Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, demokrasinin kurumsallaşmayı da beraberinde getirdiğini, KKTC ve Türkiye’deki kurumların muadilleriyle eşit ilişki içinde olması gerektiğini belirtti.

Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, demokrasinin kurumsallaşmayı da beraberinde getirdiğini, KKTC ve Türkiye’deki kurumların muadilleriyle eşit ilişki içinde olması gerektiğini belirterek, “Buna en çok da Türkiye’nin kurumlarının dikkat etmesi lazım, bizim kurumlarımızın da talepkâr olması gerekir” dedi.

Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, Ada TV’de yayınlanan “Gündem Özel” programında Mustafa Ertanın ile Cüneyt Oruç’un sorularını yanıtlayarak, değerlendirmelere bulundu.

Cumhurbaşkanı Akıncı, koronavirüs sürecinde, olağanüstü durum ilan edilmeden olağanüstü kararlar uygulandığını, ekonomi dışındaki alanlarda da kanun gücünde kararnameler çıkarıldığını belirterek, zorunluluk durumunda yapılan kanun gücünde kararnamelerin ileride hukuk sorunu haline gelmemesini temenni etti.

Cumhurbaşkanı Akıncı, koronavirüs sürecinde her şeyde farklılık olduğunu, günlük rutinlerin etkilendiğini, yüz yüze temasların azaldığını, ancak oluşturdukları çalışma grupları ve danışma kurulları ile bu süreci en verimli şekilde geçirmeye çalıştıklarını, devlet katında yapılması gereken kurumsal temasları da yürüttüklerini anlattı.

Cumhurbaşkanlığı Ekonomi Danışma Kurulu’nun hazırladığı ve hükümete sunulan beş ayrı raporla ilgi ayrıntılı bilgi veren Cumhurbaşkanı Akıncı, bundan yararlanıp yararlanmamanın hükümete kaldığını kaydetti.

 

“Hiçbir şey eskisi gibi olmayacak demek yetmez, onun yeni şeklini oluşturmak gerekir”

“Hiç bir şey eskisi gibi olmayacak söylemi eğer altını doldurmazsanız bir slogan olarak kalır” diyen Cumhurbaşkanı Akıncı, koronavirüs sonrası süreçle ilgili şöyle konuştu:

“Hiçbir şey eskisi gibi olmayacak demek yetmez, onun yeni şeklini oluşturmak gerekir. Önümüzdeki dönem daha dayanışmacı, sosyal adalete daha çok önem veren, daha paylaşımcı olmalı. Hem Kıbrıs’ta, hem dünyada, toplumların kendi içlerinde daha dayanışmacı ve birbirlerini anlayan bir yapıya bürünerek, yardımlaşma ve dayanışmayı artırması lazım. Toplumlar arasında da yeni anlayışların şekillenmesi lazım. Dünyada da bu yeni anlayışların yer bulması için çaba harcanması gerekir. Bunları hep beraber yaparsak hiçbir şey eskisi gibi kalmaz. Yoksa hiç bir şey yapmadan bir şeylerin değişmesini beklersek, çok bekleriz.”

 

“Maske kullanımı ve sosyal mesafe kurallarına uyulmalı”

Cumhurbaşkanı Akıncı, “kapalı alanların açılmasıyla ilgili tedirgin bir açılış gözlendiğinin” sorulması üzerine, bunu kendisinin de gözlemlediğini; bazı yerlerde yığılmalar olduğunu, maskesiz insanlar gördüğünü ve mesafe kuralına uymayalar olduğunu da belirterek, vatandaşları, açılım sürecinde de dikkatli olmaları, tedbiri elden bırakmamaları, maske kullanmaları ve sosyal mesafeye uymaları konusunda uyardı.

Cumhurbaşkanlığı Sağlık Danışma Kurulu’nun şu an içinde bulunulan durumun, kötümser bir tablo arz etmediği noktasında hem fikir olduğunu aktaran Cumhurbaşkanı Akıncı, şöyle dedi:

“Alınan tedbirler belki ilk günden daha radikal olabilirdi, ilk günden iki haftalık kapanma bize daha fazla zaman kazandırabilirdi, belki süreci bu kadar uzatmazdı ve vakaların daha erken saptanmasına da yardımcı olabilirdi.  Ancak yine de şu an kötü bir tablo ortaya çıkmadı.”

Anayasa’da “olağanüstü hal” (OHAL) değil “olağanüstü durum” olduğuna işaret ederek düzeltme yapan ve OHAL’in farklı, yanlış durumlar çağrıştırdığını belirten Cumhurbaşkanı Akıncı, “Biz, demokratik haklara, sendikal haklara, özgürlüklere en ufak bir müdahale öngörmedik. Olağanüstü durum şartlarında, sağlık alanında olağanüstü durum ilan edilmesi aklın, mantığın ve Anayasa’nın emrettiği bir durumdu aslında. Ancak olağanüstü durum ilan edilmeden, olağanüstü durum kararlarının gerekleri büyük oranda yerine getirildi” dedi.

Haberler Haberleri