HEP ASPARAGAS

Sami Özuslu

‘Asparagas’, yani ‘masa başında hazırlanan, uydurma haberleri’ sadece kimi sorumsuz gazeteciler yazıp dağıtıyor diye zannediyorsanız, yanılıyorsunuz.

Bu işin asıl ustaları kimi siyasetçilerdir, bazı senaristlerdir, bazen tarihçilerdir.

Hatta bu konunun ordinaryüs profesörleri devletin ta kendisidir!

Saddam Hüseyin’in idam edilmesinin yolu nasıl açılmıştı, hatırlayın.

‘Irak kimyasal silah üretiyor’ yalanını bizzat ABD ve diğer Batılı ülkeler çıkarmış, yaymış ve Saddam’ın devrilmesi, Irak'a müdahale edilmesi için psikolojik ortam hazırlanmıştı.

Afganistan’ın başına gelenler de farklı değil. Usame Bin Ladin’in öldürüldüğü ev olduğu söylenen mekanın görüntülerine bakın… Dünyayı dize getirmiş bir terörist liderin değil, gariban bir Ortadoğlu’nun kulübesiydi ekrana yansıyan.

1989’a kadar Batı medyası Sovyet Bloku’ndaki ülkelerin tamamını ‘Demir Perde’ diye damgalayarak, oralarda her şeyin, özellikle insan hakları ve özgürlüklerin ne kadar kötü olduğu propagandası yapmıyor muydu?

Günümüzde Küba ve Kuzey Kore için de oluşturulan bir algı var ve bu kadar gelişmiş iletişim imkanlarına rağmen biz aslında orada olanı biteni değil, olup bitti diye yansıtılanları biliyoruz.

Hatta burnumuzun dibindeki Filistin-İsrail çatışmasını dahi objektif olarak gördüğümüz, bildiğimiz söylenemez.

‘Asparagas’, yani moda deyimle ‘yalan haber’ dünyanın ciddi sorunlarından biri olmaya devam ediyor, hatta sosyal medya gibi çok daha kontrolsüz ve kötü niyetlilerin elinde işler daha da kötüye gidiyor.

***

1963 yılında Hürriyet gazetesinde çalışan iki muhabirin yazdığı tamamen uydurma bir haberde verilen fotoğraftaki kulübe üzerinde ‘ASPARAGAZ’ yazısı vardı. Bunun ne olduğunu kimse anlamamıştı, hala da anlaşılmış değil ama tahminler bunun ‘asparagus’, yani bildiğimiz ‘ayrelli’ ya da ‘kuş konmaz’ bitkisi anlamına geldiği yönünde…

Yalanları ortaya çıkınca işten kovulan iki gazetecinin servis ettiği uyduruk fotoğraftan kaynaklı bu tabir Türkçe’ye ‘yalan haber’in eş anlamlısı olarak geçti ve öyle benimsendi.

Dolayısıyla ‘asparagus’ Latin kökenli olmasına ve birçok dilde ‘ayrelli’ olarak kullanılmasına rağmen ‘ASPARAGAS’ kelimesi sadece Türkçe’de ‘yalan haber’ diye anlaşılır. Yabancı dillerde bir karşılığı yoktur.

Bu günlerde yeniden gündem olduğu için bu anekdotu hatırlattıktan sonra gelelim Ersin Tatar’ın ‘ASPARAGAZ’larına…

***

Cenevre’de gazeteci Ulaş Barış’ın ortaya çıkardığı ‘6 maddelik öneri’ metni basında yer alınca oradaki muhalefet temsilcileri Tatar’a sormuşlar, “Var mı böyle bir metin, nedir içeriği?” diye…

Tatar da “Asla yoktur, asparagastır” demiş.

Cumhurbaşkanlığı makamında oturan birisinin ‘yalandır’ dediğinin kesin yalan olması gerekir. ‘Yoktur’ dediğinin de kesin yok olması gerekir.

Ama öyle olmadı. ‘6 maddelik öneri’ detaylarıyla ortaya çıktı.

Ana muhalefet CTP dün mecliste bu ‘yalan’ nedeniyle Tatar’ın katıldığı kapalı oturumu boykot etti. Çok da iyi yaptı!

Cenevre’de parti başkanlarından ‘gerçek’leri saklayan birisinin mecliste ‘doğru’ söyleyeceğini kim garanti edebilir ki?

Tatar dün bu eleştiriye cevap vermeye çalışırken daha da battı. “Zaten yeni bir şey yok, bunları hep söylüyordum” dedi.

İçine ‘BM GK KKTC’yi tanısın’ diye ön şart da konulan ve toplumun 2004 sonrası uluslararası arenada ilk kez ‘suçlu sandalyesi’ne oturtulması riski taşıyan belgeyi bu toplumun siyasi parti liderlerinden sakladığını ve bunun için onlara ‘yalan’ söylediğini gözlerden kaçırmaya çalıştı.

Ama yapamadı.

Zaten bir önceki gün de ‘Havaalanı ismi konusunda bir karar vermedim, öneri vakfa aittir’ demişti. Oysa o açıklamayı bizzat Cumhurbaşkanlığı ofisi servis etmişti!

Dolayısıyla fazla kafa yormaya gerek yok.

Ne ilkti bu, ne de son olacak…

Bazılarının işi gücü asparagas!..