Futbolun Zürih'teki toplantı daveti ile birlikte hemen hemen her kesimden heyecan yaratıp, destek aldığı bugünlerde içteki özelde futbola genelde sporun durumunu unutmamak gerekir.
***
Sporun teşkilat yapısındaki torpil düzeninin yarattığı sıkıntılar çığ gibi büyümekten çok, dağ gibi karşımızda duruyor da farkında değiliz.
Yada farkındayız da farkındalığımızın farkında olmak istemiyoruz.
Hep ayni terane...
Çok açık ve net söylemek gerekirse, sporun teşkilat yapısındaki çalışanın işi, müdürün, bakanın işinden daha az.
Çalışanla iş yapmayı bilmeyen, daha doğrusu iş yapmayı tercih etmeyen bir halk yarattık.
Herşey müdürde, müsteşarda bakanda bitiyor, çalışan oturuyor.
***
Hiçbir sportif branşta heyecan kalmadı.
Ne yapanın, ne izleyenin, ne de yazanın enerjisi kaldı.
Her branşın sezon öncesi hazırlık turnuvalarının kalitesi aynı.
Maça giden seyirci sayıda aynı.
Liglerin heyecanı ise sırf yapılsın modunda...
***
Sportif branş yöneticileri, kapı aşındırmaktan yoruldu.
Kapı önlerinde beklemekten bıktı.
Üç-beş kuruş alıp faaliyet düzenlenmek için dilencilik yapmaktan usandı.
***
Bir yerlerde büyük bir yanlışlık var.
Yanlış giden işler var.
Bunu düzeltecek teşkilat yapısını düzeltmez, sportif heyecanı yaratacak düzeni kurmazsak, kendimizi dünyanın merkezi saymaya devam edeceğiz.
Her şeyimiz mükemmel, her şeyimiz kusursuz havası estirerek...
***
Bakan, kabullerden fırsat bulup sporun içerisine giremiyor.
Alttaki yöneticiler kulüplerin, sporcuların isteklerine yanıt vermekten yoruluyor.
Bağlı oldukları partilerin örgüt başkanlarının yardım taleplerine ağırlık veriliyor.
Sağa sola malzeme yardımı, tel, çimento, toprak yardımı yapılıyor.
Ve bizde bu sistemde sporun heyecan yaratmasını bekliyoruz.
Kimse dışa açılamıyoruz mazeretinin altına yatmasın.
Kalksın ve dik duruş sergilesin yeter.