“Hepiniz aptalsınız.”

Cenk Mutluyakalı

“Aşı Eylem Planı”nın olmadığını gördük.
Çok önceden gündeme getirmiştik: “Bu planı açıklayınız.
Sağlık Bakanı'nın yüzüne bakarak sorduk.
“Hepsi var, bizim yanımızdadır, merak etmeyiniz” dedi.

Kimi zaman yönetenler ülkeyi kendi evlerinin balkonu, alınan kararları da ev içi muhabbeti görüyorlar.

***

Kıbrıs Cumhuriyeti'nin “Aşı Eylem Planı”nı yayınlamıştık.
Güneyde vaka çok ya!
Onları da gördük” dediler.
Böylece bizdeki “plansızlığı" doğallaştırmış oldular.

***

Güneyde ve Avrupa’da “Aşı Eylem Planı” sistemde kayıtlı tüm doktorlara gönderildi.
Burada gönderilmedi.
“Niye doktorlara gönderelim” dendi.

Çünkü hastalarla onlar ilgileniyor...
Çünkü kimin kronik rahatsızlığı var onlar biliyor.
Çünkü önce onlar bilgilenmeli ki toplumu yönlendirebilsinler...

***

Üstelik "İki Toplumlu Sağlık Teknik Komitesi"ne de bir plan "mecburen" sunulmuştu.
Çünkü Avrupa Birliği, bizim "vilayet"e benzemiyor!
O plan sunulmasa, o aşılar gelmeyecekti.
İlk planda eksikler görüldü, revize istendi, bu da yapıldı.
Belli ki o plan, Sağlık Bakanı'nın aklına çok yatmadı, açıklanmıyor.
Nüfusumuzu dahi bilmiyoruz” dendiği zaman da kimileri öfkeleniyor.
Nüfustan anlaşılan yalnızca toplam bir rakam değildir.
Öyle mandırada koyun saymak değil mesele!
Onlar bile sanırım daha detaylı biliniyor, kulak numaraları var, ağıl kayıtları…

Sen kendi insanından kaç kişi 90 yaş üzerinde, kaçı 80, kim 65 yaşında bilmiyorsun; kapsamlı bir veriye sahip değilsin ne yazık… İletişim sorunu yaşıyor, üç kez başvuru adresi değişiyorsun, hem de üç gün içerisinde… Başvuran başvurdu! Milyonluk ülkeler yaşlı yurttaşını evinde aşılarken, bizimkiler hastanelere çağrıldı.

***

Yükseköğrenim için bir “cazibe merkezi” yaratacaktık örneğin!
Covid-19’a yönelik çok daha güvenli olduğumuzu dünyaya anlatacaktık…
Fırsat bu!
“Öğrenci dostu ada” mı demiştik?
Peki “Aşı Eylem Planı” içerisinde öğrencilerin, eğitimcilerin, üniversitelerin yerinin ne olduğunu bilen var mı?

***

Sinovac kim olacak, Pfizer-BioNTech kim?
Bunu çok net açıklamazsanız eğer o durumda iddialar birbirini izler.
Yalanı doğruyu ayırmak güçleşir…
Güvensizlik daha da büyür şeffaflık yoksa…

***

Plan ya da yol haritası açıklamayanlar genelde “sonuçları” toplumun önüne koyuyorlar.
Böyle de bir gelenek oluştu.
“Oldu, bitti, tablo bu” diyorlar.
“Ne olacak” diye sorarsanız, “kendileri biliyor” yalnızca!
Olup bittikten sonra herkes!

***

Bir de şöyle bir şaşkınlık var.
Tüm toplumun gözü önünde “ayrıcalıklı” birileri kendini gösteriyor!
“Aşı oldum” diye övünüyor.
Öyle dedikodu, iddia, söylenti de değil…
Açık açık…
Sonra Başbakan ya da bakan çıkıyor, “aşı uygulamasına ayrıcalık söz konusu değildir” diyor.
“Hepiniz aptalsınız” deseler kulağa çok daha hoş gelecek.