Milli Eğitim ve Kültür Bakanı Cemal Özyiğit, eğitim alanı bugün tartışılıyorsa bunda hükümet ve hatta bakana göre alınan kararların büyük etkisi olduğunu, bunun değiştirilmesi gerektiğini söyledi.
Özyiğit, KKTC Yükseköğrenim Stratejik Planlama Çalıştayı’nda yaptığı konuşmada, ülkenin gerçek nüfusunun bilinmediğini ancak mevcut verilere göre her dört kişiden birinin öğrenci olduğunu, bunun çok büyük önem arz ettiğini kaydetti.
Cemal Özyiğit, bugün eğitimin ekonomik getiri açısından turizmin önüne geçtiğini, bazı kentlerde yaşanan ciddi gelişimlerin üniversitelere bağlı olduğunu ifade etti.
Yükseköğretimin nereye doğru gittiğinin tartışılması gerektiğini dile getiren Özyiğit, eğitim veren 16 üniversite bulunduğunu, 16 üniversite için de başvuru işlemlerinin devam ettiğini, 2018-2019 eğitim yılında üç tanesinin eğitime başlayacağını, pek çok üniversite açma ön izni için de başvuru bulunduğunu, bunların artık açık yüreklilikle konuşulması gerektiğini belirtti.
“Bu sürecin sonunda nasıl bir insan dokusuna ulaşmak istiyoruz “ noktasının da konuşulması gerektiğini kaydeden Özyiğit, eğitimde günübirlik planlamalarla bir yere varılamayacağını, “eğitim bugün yaz boz tahtasında ise, hükümete göre, bakana göre alınan kararların önemli etkisi bulunduğunu”, bunun geride bırakılması gerektiğini, bu açıdan Çalıştayın önemli olduğunu söyledi.
TC’den öğrencilerin ÖSYM ile gelmekte olduğunu, gelecek yıldan itibaren 32 bin öğrencinin Öğrenci Kayıt Kabul Tüzüğü ile geleceğini kaydeden Özyiğit, yerli öğrencilerin çoğunun ise tesadüfi olarak üniversitelere yerleştirildiğini söyledi.
Özyiğit, “Hiç alakası olmayan bir şekilde ister klasik ister kolej çıkışlı olsun, üniversite sınavına katılıp bir bölüme yerleşen öğrenciler var. Ne aldığı lise eğitimi ve de meslek eğitimi ile alakası olan başka bir dala kayıt oluyor. Bu çerçeveden bakıldığında eğitimimizin okul öncesinden en üst seviyeye kadar planlanması kaçınılmazdır” dedi.
Ülkenin ihtiyaçları doğrultusunda doğru yönlendirmeler yapılması gerektiğini ifade eden Özyiğit, ortaokul döneminin çok önemli olduğunu, orta bir ve orta ikide kırıklar olmasına rağmen sınıf geçirilen öğrencilerin orta üç ve lisede çok sıkıntılar ile karşılaşabildiğini kaydetti.
Özyiğit, “Ortaokul ilgi ve yeteneklerinin açığa çıktığı ve yönlendirilmesi gereken noktadır, ortaokula bu güne kadar arada kalan üç sene olarak bakılıyordu. Öyle değil, en fazla önem vermemiz gereken noktadır, o nedenle objektif kriterler içeren ölçüler kullanılması gerekiyor” dedi.