Tek hayali, 4 aylıkken bırakmak zorunda kaldığı 13 aylık bebeğine kavuşmak… “Ben oğlum için buradayım” diyor Tülay Bal. YENİDÜZEN, cezaevine yolu düşmüş hayatları paylaşmaya, dertlerini aktarmaya devam ediyor.
Didem MENTEŞ
“Her özgür insan bir mahkum adayıdır” diyor 2 yıla hapis cezasına çarptırılan Tülay Bal isimli mahkum.
Tek hayali, 4 aylıkken bırakmak zorunda kaldığı 13 aylık bebeğine kavuşmak… “Ben oğlum için buradayım” diyor… Özgürlüğüne kavuşur kavuşmaz ise yarım bıraktığı Çocuk Gelişimi Bölümü’ne devam ederek üniversiteyi bitirmek. O, bunun hayaliyle yaşıyor… Ancak bu hayaline kavuşmak için 15 ay daha daracık duvarlar ve koridorlar arasında gidip gelmesi gerekiyor.
YENİDÜZEN, cezaevine yolu düşmüş hayatları paylaşmaya, dertlerini aktarmaya bu kez Tülay Bal isimli mahkum ile devam ediyor.
“13 aylık bebeğime kavuşmayı hayal ediyorum”
Cezaevine hangi suçtan dolayı girdiğini söylemek istemiyor Tülay Bal. Yanlıca 24 aya mahkum olduğunu ve şartlı tahliyeden yararlanmak istiyor.
Yapmış olduğu pişmanlığı defalarca vurgulayarak, sadece özgürlüğüne kavuşma hayali kuruyor. Zor günler yaşadığını ancak bu süreçte kendilerine destek verenler olduğunu ve yaptıkları etkinliklerle moral bulduklarını söylüyor. Yaşı genç Tülay Bal’ın ve 13 aylık bir bebeği var. Ondan uzakta nefes almanın dayanılmaz olduğunu anlatıyor. Gözleri dolsa da ayakta güçlükle durmayı öğrenmiş, zorluklar karşısında boyun eğmeyeceğini duruşuyla sergiliyor.
“En önemli şey özgürlük”
İnsan hayatında en önemli şeyin “özgürlük” olduğunun altını çiziyor Tülay Bal ve “Her özgür insan bir mahkum adayıdır” diyerek cezaevinde aldığı en büyük dersi olduğunu vurguluyor. Oğlunu biran bile düşünmediği anı olmayan Tülay Bal, özgürlüğüne kavuşur kavuşmaz yarım bıraktığı Çocuk Gelişimi Bölümü’ne devam ederek üniversiteyi bitirmeyi hedefliyor. “Ben oğlum için buradayım” diyen Tülay Bal, “Buradan çıkayım ölüm dışında oğlumla bizi kimse ayıramaz. Üniversiteyi bitirdikten sonra oğluna çok iyi bir eğitim vermeyi istiyorum” diyor.
“Disiplini öğreniyoruz”
Cezaevinde aldığı en büyük dersin ise “disiplin” olduğunu söylüyor Tülay Bal. “Disiplin en başta gelen şeylerden. Erken uyanmayı öğrendim. Bazı şeylerin kıymetini çok daha iyi anlıyoruz. Zamanımız çok her şeye zaman ayırabiliyoruz. El işlerine katılıyor, branş dersleri alıyoruz” diyor. Cezaevinde yapılan etkinliklerden ve kurslardan oldukça memnun Tülay Bal. Kendilerini geliştirebilmek için büyük bir fırsat olduğunu söylüyor. Özellikle fotoğrafçılık dersiyle bambaşka bir dünyayla tanıştıklarını ve öğretmenleri Duygu Öze’nin kendilerine büyük destek verdiğini belirtiyor.
“Bizi kimse yadırgamasın”
“Cezaevindeki mahkumları kimse yadırgamasın, kötü gözle bakmasınlar” diyenTülay Bal, her insanın mahkum olabileceğinin altını çiziyor. Kimsenin kendisine ve mesleğine güvenmemesini, polisinden avukatına kadar herkesin yolunun cezaevine düşebileceğini söylüyor. Cezaevinde hayat dersi öğrenmeye devam ettiklerini, her günün kendilerine ayrı bir ders olduğunu aktaran Tülay Bal, özgürlüğün mahkum olması kadar acımasız ve kahredici bir durum olmadığını ifade ediyor.