“Her şey burada” Bay Nikos... Ama nostaljik bir şarkının dizeleri gibi değil. Her şey burada ve Kıbrıs adası bütün bunların yükü altında eziliyor. Kıbrıs adasının askeri müdahale ile bölünmesinin üzerinden kırk üç yıl, iktidarın idaresinde yalnızlığımızın keyfini sürmeye başlamamızın üzerinden elli dört yıl, sömürge döneminin sona ermesinin üzerinden elli yedi yıl, kiliselerimizin avlularında Yunanistan’la enosis için imza toplamamızın üzerinden altmış yedi yıl geçti. Her şey hala burada Bay Nikos... Her yaranın ve her yanlışın üzerinden bir tek gün dahi geçmemiş gibi.
Ve biz görüşlerimizden tek adım geri atmadan, sarsılmaz bir inançla, insanlarımızın birer birer öteki dünyaya göç etmesini izleyerek, kör kuyularda ve ıssız arazilerde yurttaşlarımızı aramaya devam ederek, iskeletlerini topraktan çıkarıp hafızanın parçalarını yeniden bir araya getirmeye çalışarak, tarihin, kararlarımızı haklı gösterecek bir versiyonunu oluşturmaya çabalıyoruz. Geçmişin takıntılarını geleceğe taşıyor, yıldönümleri ve etkinlikler için milli kıyafetlerimizi ve konuşmalarımızı prova ediyoruz. Anne babalarımız ölüyor, biz yaşlanıyoruz, çocuklarımız olgunlaşıyor, torunlarımız ise hala aynı yarım gerçeklerle büyüyor.
* * *
“Bizi doğuran topraklara sahip çıkacağız” varsın bu toprakları, tümünü yaşamak isteyecek kadar sevmemiş olalım, “Gece gündüz bekliyoruz; bir rüzgarın esmesini...” ki üzerimizde bir hayalet gibi dolaşan şiddeti alıp götürsün… “Bizim yurdumuz ikiye bölünmüş ortasından” diyoruz bize kalan bu yarımcık parçanın hırslarımızı barındırmak ve pohpohlamak için yeterli olduğunu kanıtlayarak.
* * *
İşte her şey burada Bay Nikos. Her şey gelecek cumhurbaşkanlığı seçimlerinin biçki dikiş makinesinde ve her adayın alabileceği oy sayısı hesabında. Ve zaman geçiyor. Ve olur da bir gün yeniden müzakere masasına geri dönmeye karar verirsek, hiçbir şey “ne senin bıraktığın gibi ne de bildiğin gibi” olmayacacak. Geçen her beş yıl bizi biraz daha ilgisiz yapıyor, her geçen yıl acıyı biraz daha ağırlaştırıyor, umudu biraz daha ufaltıyor, geçen her gün mayamizdan biraz daha çalıp toprağa gömüyor. Ve sonunda özneler ve arzuları değişecek, dolayısıyla da ortada ne çözülecek ne de birleştirilebilecek bir şey kalmış olacak. Birileri buradaki hayatını biraz daha yaşanılır kılmak için mal mülkünün peşine düşecek, birileri geçmiş yılları hayal edip duracak, liderliğimiz ise o sırada hiç bir şey vermemiş olmakla böbürlenecek. Kazandıklarıysa şu an zaten elimizde olanlardan ibaret olacak.
-------------------------------------------
Çeviri: Vula Harana
-------------------------------------------