Eczacılar, "sahte reçete soruşturması” sürecinde zedelenen meslek onuruna sahip çıkmak ve yurttaşın ilaca erişim konusunda yaşadığı sorunlara tepki göstermek adına “onur yürüyüşü” düzenledi.
Lefkoşa’daki otobüs terminalinde toplanan eczacılar ve ecza deposu çalışanları, Meclis önüne yürüdü, yürüyüş süresince, saat 14.00’e kadar sadece nöbetçi eczaneler yurttaşa hizmet verecek.
Yağmurlu havaya rağmen toplanan eczacılar, yağmurluklarıyla Meclis önüne yürüdü.
Yürüyüşte "Eczacının yeri kodes değildir" sloganları atıldı.
Öksüz: "Güvenli bir sistem oluşturulmadığı sürece eczacı hiçbir sözleşmeye imza atmayacak"
Meclis önünde basın açıklaması yapan Eczacılar Birliği Başkanı Umut Öksüz, yaklaşık 50 kadar meslektaşlarının 3 aylık sürede tutuklanarak serbest bırakıldığını anımsattı.
Öksüz, yıllardır yapılan ve daire müdürleri tarafından imzalanan, doktor imzası bulunan reçetelerin yüzyılın vurgunu olarak nitelendirildiğini ifade etti.
Doğaya atılan ilaçların arkasında olmadıklarını vurgulayan Öksüz, eczacıların en son şahit olacağı kareleri yaşadıklarını söyledi.
Öksüz, son 3 ayda yapıcı adımlar atmaktan kaçınmadıklarını ifade ederek, buna rağmen eczacıların, memleketi talan edenlerle yan yana kodeste kaldıklarını ifade etti.
Kamuoyu önünde yargısız infaz yediklerini, kimi eczacının ailesinin önünde tutuklanarak görüldüğünü anlattı.
Öksüz, eczacının son 3 aydır yaşam hakkının elinden alındığını belirtti, ecza depolarına yapılması gereken ödemelerde ciddi sorunlar yaşandığını aktardı.
Soruşturmanın tamamlanmamasından dolayı ay içerisinde işlenen ve sonraki ay sigortalara teslim edilmesi gereken reçetelerin, emare olarak alındığını, sigortalara teslim edilmediğini ifade eden Öksüz, eczacının şu an zararına iş yaptığını anlattı.
En büyük mağdurun vatandaş olduğunu belirten Öksüz, çözüm önerilerini yetkililere iletmelerine rağmen hiçbir adım atılmadığını vurguladı.
Güvenli bir sistem oluşturulmadığı sürece eczacının hiçbir sözleşmeye imza atmayacağını belirten Öksüz, aynı süreci tekrar yaşamak istemediklerini ifade etti.
Öksüz, sürece adı hiç bulaşmayan eczacıların, eczanelerini kapatma kararı aldıklarını belirtti.
Erhürman: "Eczacılar kamu görevinde bulunan insanlardır"
Eczacılar Birliği Bakanı Umut Öksüz'ün ardından konuşan CTP Genel Başkanı Tufan Erhürman, "Bu yağmurun altında eczacılar burada neden toplandılar ve yağmura rağmen burada kalmaya devam ettiler? Halk eczacının eylemlerine çok alışkın değil. İçerdeki arkadaşların önce bunu sorgulaması lazım" dedi.
"Eylemin nedeni soruşturma değil, yargılanmaya engel olmak değil; bugüne kadar hala yeterli hasassasiyetin gösterilmemiş olmasıdır" diyen Erhürman, şöyle devam etti:
"Hangi konuda? Yargısız infaz kabul edilemez. Masumiyet karinesi ilkesi bir insan hakkıdır. Bunun ihlal edilmesi kabul edilemez. Bu ülkede eczacılar herhangi bir mesleği icra eden insanlar değil. Bir kamu görevini yerini getiren insanlardır. Bu kamu hizmetini icra eden herkesi travmatize eden bu yöntemin uygulanması kabul edilemez. Mesleğin itibarını yerle bir edilmeye çalışılması kabul edilemez"
EYLEMDE NELER YAŞANDI
CTP Milletvekilleri Sıla Usar İncirli ve Filiz Besim, eylemcilere destek için Meclis önüne geldi.
Meclis önüne gelen Çalışma Bakanı Sadık Gardiyanoğlu ile Sağlık Bakanı Hakan Dinçyürek, eczacılar tarafından yuhalandı.
İki bakanın konuşma yapmaya çalıştığı sırada CTP Meclis grubu eczacıların yanına geldi, alkışlarla karşılandı.
Bakanlar açıklama yapmaya çalıştığı sırada CTP'li vekillerin alana gelmesi üzerine eylemciler, bakanlara sırtlarını döndü.
YENİDUZEN'e konuşan Eczacılar Birliği Başkanı Umut Öksüz, “Meslek onurumuz ve ilaca erişim konusunda yaşanan sıkıntılara tepki göstermek adına yürüyeceğiz” demiş, “Bir çift sözümüz kaldı, onu da sokakta söyleyeceğiz” ifadelerini kullanmıştı.