YENİDÜZEN Haber Merkezi
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Zeki Çeler, İş Sağlığı ve Güvenliği konusunda sadece inşaat sektöründe değil özel sektördeki her alanda denetimlerin başlatılacağını açıkladı.
İnşaat şantiyelerinde yapılan denetimlerde inşaatı kapatılan veya durdurulan şirketlerin, gerekli iş sağlığı ve güvenliği uygulamalarını verilen süre içerisinde tamamlamaması durumunda isimlerinin kamuoyuna açıklanacağını aktaran Çeler, her türlü iş makineleriyle ilgili de denetimlerin yapılacağını dile getirdi. Çeler, bugünden itibaren de kreşlerde sosyal sigorta, ihtiyat sandığı ve sosyal hizmetler tarafından denetimin başlayacağına belirtti.
Ülkedeki kaçak işçi konusunda da bir takım önlemler almak için 3 bakanlıkla birlikte harekete geçeceklerini belirten Zeki Çeler, “işçilere ülkeye giriş yapmadan önce buranın sistemini ve yasalarının ne olduğunu anlatan bilgilendirici yazılar ve irtibat numaraları verilmesini sağlamaya çalışacağız ki herhangi bir durunda bize ulaşabilsinler”
Ülke insanının özel sektörde çalışması için mali ve duygusal yönden, yasal statüler ve haklar sağlayacak ezber bozacak çalışmalar yapmaya hazırlandıklarını söyleyen Çeler, özel sektörde sendikalaşmanın hayata geçmesi için de tek bordro sistemine geçişi en hızlı şekilde sağlamaya çalışacaklarını ifade etti.
“Vatandaşın sosyal sigorta ve sosyal hizmetleri sadece merkezi yerden değil kendi bölgelerinden almaları için de çalışmalar yapılacak”
Bu arada geçmiş projeler arasında olan Engelsiz Yaşam Evi’nin tamamlanması için çalışıldığını söyleyen Çeler, daha iyi rehabilite hizmeti vermek için Çocuk ve Gençlik Merkezi (ÇOGEM)’in başka bir binaya taşınacağını ve Lapta Huzurevi’nin de dünya standartlarına kavuşması için çalışmalar yapıldığını dile getirdi. Ayrıca vatandaşın sosyal sigorta ve sosyal hizmetleri sadece merkezi yerden değil kendi bölgelerinden almaları için de çalışmalar yapıldığını dile getirdi.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Zeki Çeler, görevi gelmesi ardından YENİDÜZEN’in sorularını yanıtladı.
- YENİDÜZEN: Ülkedeki çalışma durumuyla ilgili nelerle karşılaştınız? Neler yapacaksınız?
- ÇELER: “Göreve geldikten sonra enkaz edebiyatı asla yapmadık. Geleneğimizdir ki görevdeki konu ne kadar kötü olsa da en iyisini yapmak için mücadele edeceğiz. İnşaat denetimleriyle başladık, sosyal hizmet alanında da toparlanma için önümüzde yapabilecek çok icraat var. Ben bunları icraat görmem. Olması gerekenler zamanında yapılmadı şimdi bize bunları yapmamız için fırsat doğru. Bu 4’lüde de iyi niyet ve samimiyet vardır diye, bütçemiz ne kadar kısıtlı da olsa toplum ile bunu çözebiliriz.
Toplum derken para toplayalım falan değil, o iyi niyeti bir arada sağlayıp yapabileceğimiz çok şey vardır. Göreve geleli iki hafta oldu ve aynı heyecanla devam eder. Bugün (dün) Suudi Arabistan’a gidiyorum. İslam İşbirliği Teşkilatı’nın Çalışma Bakanları düzeyinde emek piyasası toplantısı olacak. İnsan ticareti, emek sömürüsü ile ilgili olarak. Özellikle Bangladeş ve Pakistan’dan buraya getirilen maalesef zor şartlarda tutulan, izinleri tamamlanmayan, maaşları ödenmeyen insanlar vardır. Bu bizim ülkemizin, devletin sorumluluğudur ve bizim hatamızıdır. Geçmiştekiler bunu yapmış olabilir biz bunu düzeltmek zorundayız. İslam İşbirliği Teşkilatı’ndaki toplantı büyük fırsattır.”
“Ülke insanının özel sektörde çalışması için mali ve duygusal yönden yeni yasal statüler ve haklar sağlanacak”
Denetimler…
“Özel sektörde ezber bozan kamusal çalışmalar yapacağız”
- YENİDÜZEN: Enkaz edebiyatı yapmayacağım dediniz ama siz göreve geldiğiniz zaman nasıl bir manzarayla karşılaştınız?
- ÇELER: Göreve geldiğimde ne buldum… İhtiyat Sandığı özerk bir kurumdur diye kendi bütçesi ve işleyişi tamamdır. Özellikle kendi iş yerlerinde özel sektörde yerli istihdam sağlansın diye çeşitli projeler yapıldı ki bu İhtiyat Sandığı’ndan alınan kaynaklarla yapılmış bir düzenlemedir. Ama benim dikkat ettiğim hep işverene yönelik bir çağrıdır.
‘KKTC vatandaşını sigortasını, ihtiyat sandığını işveren öder’ diyerek işvereni teşvik ederiz. Doğrudur önce işvereni teşvik edeceksin ki işçi bulabilsin ve KKTC vatandaşını da teşvik etsin. Ama kendi vatandaşlarımızın özel sektörde çalışmasına yönelik yeteri kadar tanıtım, bilgilendirme, özendirme yapılmadı. Zaten özel sektörde sendikalaşmanın olmaması, bazı özel şirketleri tenzih ederim ama özel sektördeki mobbing uygulamaları (bu kamuda da var), çalışma saatlerinin yoğunluğu, baskılar ve zorlukları yıllarca göz ardı ettik.
Özel sektörden insanlarımız uzak durdu ve maaş düzenlenmesi (Göç Yasası) yapılmasına rağmen insanlarımız özel sektörde çalışmak yerine hep kamuyu tercih etti ve hala daha da ediyor.
İnşaat denetimlerinde de görüyoruz... İş güvenliği yok, yatırımları eksik olanlar, ödenmeyenler, insanlık dışı çalıştıranlar var. Üçüncü ülkeden gelen insanların bile bunları kabul etmemesi gerekirdi. Kabul edilebilir bir durum değildir. Kendi vatandaşlarımız bunu nasıl kabul etsin ki?
Maaşı doğru olursa, yatırımları yapılırsa, çalışma saatleri ve haklar tanınırsa ben inanıyorum ki vatandaşlarımızın tümü özel sektörde çalışmaya kendilerini teşvikli hissedecekler.
Örneğin gençlerimizin çalışmalarının önünü açmak için servis sektöründe yeteri kadar adım attık mı? Herkes hazır olsun önümüzdeki günlerde bakanlığın ciddi ve ezber bozan atılımları olacak. Özellikle özel sektörde kendi insanlarımızın çalışması için ezber bozucu kamusal çalışmalar yapacağız. İşveren teşvikleri devam edecek ama emekçi kısmını da teşvik edeceğiz. Mali, mantıki, duygusal, yasal haklar ve statüler sağlayacağız. Diyecekleri ki ‘benim garsonluk yapmam da bir sakınca yoktur’ ya da üniversitede okuyor olabilirim ama ‘benim gidip bir kafede çalışmamda utanılacak bir şey yoktur’ dedirtecek hareketlerimiz olacak.
İnanıyorum ki gençler tarafından sevilirim ve takip edilirim… Rol model olarak da görülürüm… Bana karşı olan beklentilerini de samimi görürüm. O samimiyetleri de değerlendirerek bu yönde hareket etmeleri için gerekli girişimi ve çalışmayı başlatacağım.
“Bugünden itibaren kreşlerde denetim başlayacak”
“ÇALIŞMA SAATLERİNİN UYGULANMASI SAĞLANACAK”
“İş Sağlığı ve Güvenliği için özel sektörün her alanında denetim sağlanacak”
- YENİDÜZEN: İş Sağlığı ve Güvenliği konusunda çalışmalar nasıl gidiyor?
- ÇELER: “İş Sağlığı ve Güvenliği sadece inşaatlarda değil tüm alanlarda ve kamuda da sağlanması için gerekli çalışmaları hızlandıracağız. Sadece inşaatlarda değil özel sektörün diğer alanlarında da İş Sağlığı ve Güvenliği’nin sağlanması, çalışma saatlerinin uygulanması sağlanacak.
Bu konuda geçen hafta çağrı yapmıştım. Yarından (bugünden) itibaren kreş denetimleri de ilgili sosyal sigorta, ihtiyat sandığı ve sosyal hizmetler tarafından denetimi başlayacak. Bunu kısıtlı müfettiş ve denetçi sayısıyla yapıyoruz. Dün (Pazar) 1 müfettiş, 1 denetçi, 2 polis memuru ve 2 zabıta ile denetimlere çıktık. Bu arkadaşlar mesaisiz benimleydi. Bunu dışında diğer personelimiz de bu inşaatlarda yapılan çalışmalara çok dikkat ediyorlar.
Sokakta gördükleri zaman durup uyarıyorlar, uyarı levhaları ve belgeleri yanlarında gezdiriyorlar. Bu bakanlığın altındaki tüm bünyelerde ekip ruhunu canlandırarak yapacağız. İş makineleri, kazan daireleri, asansörler gibi iş araçlarının denetimi de Çalışma Dairesi’ndedir. Sosyal hizmetler ve sosyal sigortalar adına yapıcı ve ileriye dönük, toplumun bütününe hizmet edecek icraatlar yaparken, özellikle çalışma alanı kısmında gençlerin, vatandaşların özel sektöre yönlendirilmesi ve özel sektörün çalışma koşullarının iyileştirilmesi, işverenin bu ülkeye sağladığı katkıyı göz ardı etmeden ve bunu da ciddi anlamda göz önünde bulundurarak hareket edeceğiz.
“İş Sağlığı ve Güvenliği konusunda özel sektördeki her alanda denetimler başlatılacak”
“Name and shame” (ad ve utanç) uygulaması başlayacak
“İş sağlığı ve güvenliği uygulamalarını tamamlamayanların isimleri açıklanacak”
O yüzdendir ki iki haftadır yaptığımız denetimlerde hiçbir şirketin adını yayınlamadık. Müteahhitler Birliği ile istişare ettik. Her denetim günü sonunda denetlediğimiz inşaatların isimlerini ve hangi konularda inşaatların durdurulduklarını ve uyarıldıklarını bildirdik. Bugüne kadar isim yayınlamadık ama bugünden sonra “name and shame” (ad ve utanç) uygulaması başlayacak.
Bu alanlarda kendilerini toparlasınlar diye bugüne kadar süre verdik. Bundan sonra kontrol edilen inşaatlarda halen daha iş sağlığı ve güvenliği uygulamalarını tamamlamayan varsa bundan sonra da isim bazında da bu yerleri açıklayarak hareket edeceğiz. Çünkü yeteri kadar zaman verdiğimizi düşünüyorum.
“İş sağlığı ve güvenliği uygulamalarını verilen süre içerisinde tamamlamayan inşaat şirketlerinin isimleri açıklanacak”
- YENİDÜZEN: İnşaatlarda bugüne kadar iş sağlığı ve güvenliği bakımından denetimleri yaptınız ama ülkede kaçak işçi de büyük sorun var. Bununla ilgili eş zamanlı bir denetim sürer mi?
- ÇELER: “Bangladeş, Pakistan Vietnam’dan insanlar getirilir. Bu insanlar evlerini arsalarını satarlar, evlerini ipotek edip gelirler. Ciddi bir insan ticareti var. Yasalara aykırı olmasına rağmen yıllardır bunu serbest bıraktılar. Suudi Arabistan’a gittiğim zaman Pakistan ve Bangladeş’in Çalışma Bakanlarıyla görüşeceğim. Onlara oralarda, burada da çalışma başlatacağım. Döndüğüm zaman Çalışma Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı, Dışişleri Bakanlığı ve Ulaştırma Bakanlığı ile şura yapacağım. İnsanlar ülkeye gelirken ve uçak indikten sonra anons ettirilerek, ülkemizdeki sistemin ve yasaların ne olduğunu anlatan bilgilendirici yazılar ve irtibat numaraları verilmesini sağlamaya çalışacağız. Bu insanlar ödenmezse veya izinleri tamamlanmazsa bize başvurabilsin. Biz tamamen sorumluluk alacağız ama onlar da bilinçli olarak ülkeye girsin. 4 bakanlıkla bu konuyu koştuk. Bu insanlar binlerce Euro, komisyon ödeyerek geliyorlar. Halbuki bizim böyle bir talebimiz yoktur. İşçi getirilir, ön izin alınır ve uygulanır. Sadece teminat mektubu verilir ki geri dönüş bileti onlar kesmezse biz kesip göndeririz. Bunun dışında usulsüz davranıldığı iddiaları dolaşıyor. Bunu değerlendiriyoruz. Çok kısa zamanda denetlemeye başlayacağız bunun için çok dikkatli davranıyoruz.
“Özel sektörde sendikalaşma için tek bordro sistemine geçişi hızlı şekilde sağlamaya çalışacağız”
“Özel sektörde tek bordro sistemine geçiş sağlanacak”
- YENİDÜZEN: Ülkemizde Basın- İş Yasası uygulanmıyor. Buna yönelik adımlarınız ne olacak? Özel sektörde sendikalaşmayla ilgili neler yapılacak?
- ÇELER: Basın- İş Yasası uygulaması hayata geçecek. 4’lü koalisyonda farklı görüşler ortada olabilir. Özel sektörde sendikalaşmanın biranda hayata geçmesi mümkün olmasa bile özel sektörde tek bordro sistemine geçiş en hızlı şekilde sağlanacaktır. Bu bir adım olacak ve zemini hazırlanacak. Toplu İş Sözleşmeleri gibi uygulamaların hayata geçmesi gibi sendikalaşmanın önü açılır.
- YENİDÜZEN: Asgari Ücret konusunda neler söyleyecek siniz?
- ÇELER: Asgari ücrette ciddi bir sıkıntı ve erime var. Bunu da bütçe çalışmaları bir yandan tamamlanırken, diğer yandan da Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nun toplanması için de çağrı yapılacak. Asgari ücreti emekçiyi artık ezdirmemek adına yapacağız. İnsanların ekonomik durumu tabi ki beklemez. Hükümete yeni geldik, ekonomik durum ortadır, fırsatlar ortadadır. Asgari ücrette de yapacağımız ilk artışlar beklentiyi çok karşılamayacak olsa da yıl içerisinde bu komisyonu ne kadar çok toplayabileceksek toplayacağız ve her defasında da artışları yapmak üzere hareket edeceğiz. Bir yerden para çıkacak ama bir taraftan da alınan maaşlar yeniden ekonomiye yansıyacak. Çalışma izinleri, kaçak işçiler hizmet sektöründeki her yatırımlar aslında ekonomimizin güçlenmesi için uygulanır. Bu güçlenmeyi de diğer yönlerde de kullanma çabasındayız.
“Engelsiz Yaşam Evi’nin tamamlanması için çalışılıyor, Lapta Huzurevi dünya standartlarında olacak.”
Projeler…
- YENİDÜZEN: Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın yeni dönemde projeleri nelerdir?
- ÇELER: Sosyal hizmetler alanındaki Çocuk ve Gençlik Merkezi (ÇOGEM)’in yerini değişiyoruz. Surlariçi’nde Çalışma Bakanlığı’nın eski binasındadır. Bu bina kesinlikle kullanılabilecek bina değildir. Orada çocuklara ve gençlere eğitim vermek, rehabilite hizmeti vermek mümkün değildir. İlk geldiğim gün oraları ziyaret ettim. Bunlar basına çok yansımadı çünkü çözümü bulmadan icraatı yapacağım demeyi istemedim. Şuanda ÇOGEM için yer bulduk. Onun kirası için devletin ilgili komisyonuna yazılar yazılıyor. Maliye Bakanlığı ile görüştük buna kesinlikle destek verecekler. Şartlar uygun hale getirilip ÇOGEM’i hemen oraya taşıyacağız. Eski bakanlık binasını da daha farklı nasıl kullanılabilir diye çözüm önerileri, projeler üretilecek. Bizim bakanlığımız altında kullanılacaksa bizim projelerimiz, başka bir bakanlık başka bir hizmet için kullanılacaksa verilmek kaydıyla hazırlanacak.
Bakanlığın geçmiş dönemden kalan bir rehabilitasyon merkezi projesi vardır. Eski adıyla ‘ıslah evi’ denilen ama artık pek o ifadeler kullanılamıyor, ben rehabilitasyon merkezi diyorum, bir proje söz konusu... Eski polis okulu bir rehabilite merkezine dönüştürülecek. Çocuk yaşta kişiler, yapmamaları gereken, yasalara aykırı şeyleri yaptıklarında cezaevinde değil bu merkezde rehabilite edilmeleri sağlanacak. Eğitmenler, psikologlar, psikiyatristlerle, ciddi bir kontrol mekanizmasıyla yapılması gereken bir proje var. Onun girişimlerini başlattık.
Aziz Gürpınar döneminde başlatılan ve Ersan Saner döneminde devam ettirilen Engelsiz Yaşam Evi inşallah bizim dönemimizde tamamlanacak. Bu projede Güliz Kaner’in ciddi anlamda katkısını görüyoruz. Güliz Hanım gelip projeyi anlattı. Değişiklikler olması gerekiyor. Bütçede kaynakların yaratılması gereken noktalar var.
Özellikle de çalıştırılmasının siyasi bir algıyla değil teknik ve donanım algısıyla yapılması için de her türlü desteği vereceğimizi söyledik. O yönde de mücadele edeceğiz.
Bu yıl, Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Dairesi (TOCED)’siz son yıl olacak, o da hayat bulacak da diyebilirim…
“Lapta Huzurevi dünya standartlarına uygun şekilde yapılacak”
Lapta Huzurevi asbesttir ve asbest binaların yıkımı, Çevre Dairesi ve bilirkişilerin gözetiminde yapılması gerektiğini daha önce söyledim. Bunu yapacağımız zaman diğer binanın temeli atıldığı gün aynı anda diğer bina yıkılacak ki biranda toparlansın çünkü ciddi sağlık sıkıntı yaratıyor. Yeni binanın yapımı için kendi mimarlarımızdan hizmet alınması adına bir kaynağımız var. Kendi mimarlarımız bu projeyi toparlayacak, bu hizmet alımı için onayımız var. Yeni huzurevi yapılırken şuanda bizim bakanlığımız döneminde kolektif bir çalışmayla daha neler yapılabilir diye öngörümüz olacak ve bunları da projeye ekleterek çalışma başlayacak. Tabi bunu kendi kaynaklarımızla yapmak en büyük arzumuzdur. Fakat yardımlardan yapılacak olan kaynaklar için doğru projelendirme çok önemlidir. Şuanda Maliye Bakanlığı’nın bütçesi denk bütçedir, doğrudur. Bu bütçeyle kamu ödemelerini rahatlıkla yapabileceğiz ama yatırım yapma noktasında Maliye’nin biraz daha zaman ihtiyaç vardır. Bu yüzden bu tür yatırımları dayanışma usulüyle yapacağız.
Huzurevinde şuan ki metal yapısı bakımından bölüm bölüm ayrılacağı, dünya standartlarına uygun şekilde bir düzenleme yapılacak.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın doğumdan ölüme, sadece çalışma hayatına değil tüm insan yaşamına dokunan sorumlulukları olduğu bilincindeyiz. Bugün bu bakanlıkta yapılacak icraatlar gelecekte bize hizmet olarak geri dönecek. Hepimiz yaşlanacağız, hepimiz sosyal sigortalardan yardım almak durumunda kalacağız. Yaşanabilir biz huzurevi yaratmak düşüncesindeyiz. Ekipteki arkadaşlarımızla birlikte bu yönde hareket ediyoruz. İcraatlarımıza da başladık. Dokunabileceğimiz elle tutulabilir icraatların yanında insanların duygusal olarak da hissedebileceği rötuşları yapmaya başladık. Toplumdan bunun geri dönüşünü görebiliyoruz.
HER ŞEYDEN ÖNCE NİYET ÖNEMLİ, BU NİYET BİZDE VAR…
“Vatandaşların tüm bölgelerden hizmet alması için çalışma yapıyoruz”
“Öte yandan tüm bölgelerde özellikle sosyal sigortalardan, sosyal hizmetlerden hizmet alan vatandaşlarımızın, bu hizmeti merkezi yerden alması değil, kendi bölgelerinden almalarını sağlamak ve hizmeti ayaklarına götürebilmek için çalışma yapıyoruz.
Belki bu uzun süreli bir çalışma olacak çünkü bütçe önemlidir. Bütçeyle birlikte eleman sayısı da çok önemlidir. Ve aslında niyet önemli, bu niyet bizde var. Bunu da sağlayarak hareket edeceğiz. Örnek verecek olursam uzun süredir Sosyal Sigorta Dairesi’nde 1 eczacı var. Bütçede ödemek için sıkıntı yok ama reçeteleri denetleyip, kontrol edecek olan personel bir kişidir. Bu kişi doğum izninden geldiği için 6 ay geriden işlemler yapılıyor. Özellikle yaşlı ve ihtiyaçlı kesim ödedikleri ilaç parasını alamıyorlar ve başka yerlerden kısıtlamak zorunda kalıyorlar. İnsanlarımızın bizden para talebi yoktur. İnsanlarımızın bizden hizmet talebi vardır. Bu da bizim boynumuzun borcudur. Maliye Bakanlığı ve Kamu Hizmeti Komisyonu ile görüştük ve personel alımı için 27 Şubat’ta bu prosedürü tamamlıyoruz. Hedefimiz tüm ilçelerde bu kontrolleri sağlayacak personelin olması ve oraya gitmeden vatandaşa parasının iadesinin gerek banka üzerinden gerek çek ile evlerine gönderilmesidir. Ben de bazen bu kadar icraatı nereye kadar yayacağımı düşünürüm. Hepsini biranda yapamazsın çünkü ciddi bir personel boşluğu var. Dairelerde amirler, müdürler yok, yıllardır atama yapılmadı. Müfettiş eksiklikleri müthiş...”
SANKİ HEPİMİZ AYNI PARTİLİYİZ…
- YENİDÜZEN: 4’lü Hükümeti nasıl görüyorsunuz?
- ÇELER: “İki buçuk hafta oluyor ki gerçekten samimiyiz. Sanki de hepimiz aynı partinin içerisindeyiz. Ben en azından böyle görüyorum. Birbirimize tavırlarımız, iş birliği yapma çabalarımız, protokol hazırlanırken nasılsaydık bir o kadar daha samimi ve iyi niyetle kurulmuş bir Bakanlar Kurulu var.
Tüm bakanlıklarda ihtiyaç duyulan alanlarda birbirine destek konusunda hareket ediyoruz. Genel Sağlık Sigortası’nın hayata geçmesi konusunda Sağlık Bakanlığıyla, Çalışma izinleri, kaçak işçilik, muhaceret konusunda İçişleri Bakanlığıyla, iş makineleriyle ilgili yollarda gidip gelmeleri konusunda Ulaştırma Bakanlığıyla, kaçak işçiliğin gelmeden gerekli önlemlerin alınması açısından Dışişleri Bakanlığıyla, personel sıkıntımız eksiklerimiz, sosyal hizmetler adına gerekli yatırımların yapılması için Maliye Bakanlığıyla, otellerdeki işgücünün vatandaşlarımız tarafından sağlanması ve bu alanlarda daha içe dönük emek piyasasının kullanılması için Turizm Bakanlığıyla, Ekonomiye sağlanacak katkıların ve ekonomiden bize sağlanacak katkının göz ardı edilmeden hareket edilmesi için Ekonomi Bakanlığıyla, kendi insanımızın emek piyasasına ve özel sektöre hizmet verebilmek için gerekli eğitimin verilmesi ve geleceğe yönelik gençlerin hazırlanması için Eğitim Bakanlığıyla ve her alanda başta da Başbakanlık olmak üzere samimiyet ve iyi niyetle çalışırız.