Yeni bir dönem başlıyor Kıbrıslıtürk siyasetinde… 2013 erken genel seçimlerinde halk birçok siyasiyi sandığa gömerken, siyasi partilere de koalisyonla bir hükümet kurma görevini vermiştir. En çok oyu alan Cumhuriyetçi Türk Partisi- Birleşik Güçler, halkın en çok güven belirttiği parti de olmuştur. İşte şu anda bana göre Kıbrıslıtürkler için siyasetin kırılma noktası GÜVEN DUYMAKTIR. Halkın siyasete, siyasetçiye ve meclise kaybettiği güveni yeniden kazanması… Bakanlara, bakanlıklara ve kendini yönetme yetkisi verdiği erke güven tazelemesi. Sisteme inanması ve katkı koymaya istek belirtmesi…
Cumhuriyetçi Türk Partisi- Birleşik Güçler, Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu’ndan aldığı hükümet kurma görevini yerine getirmek için diğer partilerle görüşmeler yapıyor. DP-UG ile görüşüyor, UBP ile görüşüyor. Elbette ki bir hükümet kurulacak; ancak benim burada özellikle altını çizmek istediğim konu, kurulacak olan bu hükümetin bir önceki döneme hesap sormak gibi bir zorunluluğu olduğudur. Halk özellikle en yüksek oyu verdiği CTP-BG’den bunu beklemektedir.
HESAP NASIL SORULABİLİR?
DP-UG’nin, UG bölümünün çoğunluğu bir önceki hükümette olan siyasilerden oluşmaktadır. Peki, ama CTP-BG koalisyon hazırlığında olduğu DP- UG ile koalisyon yaparsa ortağı durumundaki parti mensuplarından nasıl hesap soracak? Ya da hesap sorabilecek mi?
Yine aynı şekilde UBP ile kurulması olası bir hükümette bu soru daha da önemli hale gelmektedir. Ulusal Birlik Partisi şu anda bir önceki dönemde yaptığı yolsuzluklar, halka rağmen aldığı yanlış kararlar, koltukta kalma pahasına halka ödettiği bedellerle ve toplumu sürükledikleri sosyal depresyonla halkın parti liderini bile sandığa gömdüğü bir parti konumundadır. Peki, ama CTP-BG bu parti ile kurabileceği bir ortaklıkta yolsuzlukların üzerine gitme konusunda ortağından ne kadar samimiyet görecektir?
YA BAŞKENT BELEDİYE FACİASI?!..
Koalisyon görüşmelerinde bu konu ciddiyetle ele alınmalı ve kurulacak olan hükümetin böyle bir görevi de olacağı halka net bir şekilde deklare edilmelidir. Ortaklar bunun yükünü sırtlanmalı ve yapılacak olan koalisyon protokolü buna göre şekillenmelidir. Yoksa halk yine birilerini sandığa gömmeyi başaracaktır ama elimizin altından kayıp giden milli servetimiz ve en önemlisi umutların yitirilmesinin telafisi çok zor travmalardır.
Ben kendi adıma hâlâ Lefkoşa halkına tarihinin en karanlık günlerini yaşatanlardan hesap sorulmasını beklemekteyim. Başkent belediye faciasını nasıl unutabiliriz, bize nasıl unutturabilirler…
***
Yeni Dönemde Olmazsa Olmazlar:
* Kalkınma Bankası’ndan alınan kredilerin peşine düşülüp mutlaka geri ödenmesi sağlanmalıdır.
* Vakıflar Bankası’ndan alınan kredilerin de geri ödetilebilmesi gerekmektedir.
* Kamuda reform şarttır. Kamuda çalışan personelin detaylı bir şekilde dökümü çıkarılmalı ve bu kadroların verimli çalıştırılabilmesi için yeniden düzenlenmeler yapılmalıdır.
* Milletvekili seçilen hekimler, gerçekten milletin vekilliğini yapmalı, kliniklerini kapatmalıdırlar. Hem milletvekilliği yapmak, hem özel muayenehane çalıştırmak, hem de üstüne üstlük muayenehanenin vergisinden muaf olmak çok doğru olmasa gerek. Kamu vicdanının rahatlatılması önce vekillerden başlamalıdır.
***
Birileri Bizi Hâlâ Kandırmaya Çalışıyor…
Kıbrıs Türk Futbol Federasyonu ile Kıbrıs Türk Futbol Antrenörleri Derneği’nin ortaklaşa düzenlediği Nurettin Tüzel B-A Teknik Direktör yenileme seminerinde, TÜFAD Başkanı İsmail Dilber’in, “Spor ambargosunun kalkması için UEFA’ya kadar yüzelim” söylemine yanıt veren Milli Eğitim Gençlik ve Spor Bakanı Asım İdris’in yanıtına bayıldım: “Değil UEFA’ya, Anamur’a kadar bile yüzemiyoruz. Çünkü, Türkiye Cumhuriyeti bile uluslararası baskılardan dolayı bizi tanımıyor”…
Peki ama bu seminerlerde Türkiye Cumhuriyeti’nden gelen ve antrenörlerimizi eğitip sertifika veren antrenör eğitimcilerin sertifikalarını Türkiye Cumhuriyeti takımlarının tanımadığını biliyor muydunuz? Yani Türkiye antrenör eğitimcilerinden sertifikalı Kuzey Kıbrıs antrenörleri Türkiye takımlarını çalıştıramıyor!
Ne dersiniz; birileri bizi ciddi anlamda kandırmıyor mu?
***
BENDEN - ŞiiR
Unuttum dünün kâbuslarını
Ve bir düş kurdum bugün
Yarın bugünden güzel olacak.
Ve bugün bu düşle güzel…