Doğan Türk Birliği öyle etkili ve hızlı başladı ki karşılaşmaya kelimelerle anlatamazsınız.
Tam anlamıyla rakibi Lapta’yı kendi sahasına hapsetti.
Çıkartmadı.
Oyunun ilk 30 dakikalık bölümündeki Doğan’ın hızı ve baskısı rakip kalede golü de bulunmasını sağladı.
Kenan’ın “mükemmel golüyle” skor avantajının yakalanması sonrasında, rakibin silkinip kendine geleceğini düşünsem de olmadı.
Saman alevi gibi iki atak o kadar.
Ha doğruyu da söylemek gerekir.
Bu ataklarda golü bulabilirdi. Ancak bulsa bile kalesinde gol görmesi yüksek olasılıktı.
Çünkü, defanstan her çıkışta top kaptıran ve defansı “dengesiz” yakalanan bir Lapta vardı sahada… Kademe hataları cabası…
Biraz Şahin biraz da Denis’in mücadelesi vardı o kadar.
Doğan az önce de dediğim gibi “hızlı ve etkiliydi.”
Orta sahada rakibe yapılan pres görülmeye değerdi.
Bu preslerin karşılığı ne ve yüzde yüzlük pozisyonların yakalanmasını getirdi.
Genel anlamda Doğan’ın sahaya daha istekli çıktığı bir gerçekti. Lapta ise sarı-lacivertlileri izlemekle yetindi. Daha öteye gidemedi.
Son iki haftaya girilirken, Lapta adına alınan bu mağlubiyet, play-out sıkıntısının devam etmesini beraberinde getirdi. Doğan ise puanını 35’e yükselterek rahatladı diyebilirsiz
***
Maçın en güzel ve en anlamlı anı bana göre Afün hocayı (Girgen) yeniden sahalarda görmekti.
Ciddi rahatsızlığı nedeniyle yeşil sahalardan uzak kalan özelde Doğan Türk Birliği Antrenörü, genelde spor kamuoyunun sevdiği Afün hoca dün çok sevdiği takımını yedek kulübesinin önünden idame etti.
Yani bizlerin onu görmeye alıştığımız yerden…
Hoş geldin Afün hocam
Hoş geldin.