Halkın Partisi’nden (HP) istifa eden Milletvekilleri Jale Refik Rogers ve Ayşegül Baybars ile eski Milletvekili Gülşah Sanver Manavoğlu ile ilgili partiden açıklama geldi.
HP’den yapılan açıklamada, “Parti kararına uymadıkları gün, yani altı ay önce istifa etmeliydiler, geç bile kaldılar” denildi.
Açıklamada Jale Refik Rogers ve Ayşegül Baybars’ın istifasıyla ilgili olarak “Halkın Partisi sayesinde milletvekili olan bahse konu isimler kendi partileri tarafından alınmış olan karara uymadıkları gün siyaset ahlakı gereği zaten Halkın Partisi’nden istifa etmeliydiler. Yani bu istifa altı ay önce gerçekleşmeliydi, geç bile kalmışlardır” denildi.
Açıklamada “kendi partisinin kararlarına uymayan ancak bu davranışları karşısında disipline sevk edildiklerinde de kendi partilerini mahkemeye veren bu kişiler ile Halkın Partisi çok uzun süre önce zaten yollarını ayırmıştı” ifadeleri kullanıldı.
“Kimse partide günlerce, saatler süren toplantılar sonucunda demokratik oylamayla alınmış olan kararlara uymadığı için disipline verildi diye onca emekle kurulan partinin itibarını zedeleyecek davranışlar içerisine giremez” denilen açıklamada devamla “gerek bu iki ismin, gerekse çoğunluğu partimize kendileri tarafından üye yapılan ve uzun süredir faal olmayan akraba ve yakın arkadaşlarının partimizden ayrılmaları şaşırtıcı değil, sadece geç kalınmış bir adımdır” ifadelerine de yer verildi.
“Parti kararlarından beğenmediklerine uymama ayrıcalıkları olamazdı”
Yazılı açıklamada ayrıca “hiç kimse, milletvekili de olsa, partinin yetkili karar organlarındaki seçilmiş üyelerinin kolektif iradesinin üzerinde değildir. Kimse parti kararları içerisinden beğendiklerine uymak, beğenmediklerine uymamak gibi bir lükse ya da ayrıcalığa sahip değildir” denildi.
Açıklamada, “Meclis’ten çekilme şeklindeki parti kararına rağmen Meclis’te kalarak ve üstelik de sanki Halkın Partisini temsil ediyormuş gibi davranmaya devam ederek kendilerini bu noktaya getiren ve kamuoyunda bir isim olmalarını sağlayan Halkın Partisi’nin itibarına da, alınan sine-i millet kararına da zarar vermişlerdir” vurgusu yapıldı.
HP’den yapılan açıklamada ayrıca “açıklamalarında dile getirdikleri gibi ilkelere gerçekten ve samimiyetle bu kadar çok önem veriyorsaydılar Halkın Partisi sayesinde elde ettikleri milletvekilliği makamını hiç tereddüt etmeden bırakmayı göze alırlardı” denildi.
“Halkın Partisi kararlı şekilde mücadelesine devam edecek”
Açıklama şöyle devam etti:
“Halkın Partisi toplumsal fayda temelinde ilkeli bir siyaset yürütmektedir ve bu olumsuz siyasi ortam içerisinde bunun da bedelini ödemekten çekinmemektedir. Daha önce çeşitli müdahaleler ile Halkın Partisi’ne kan kaybettirmek için her tür çabayı ortaya koyanların bugün toplum nezdindeki siyasi itibarı herkesin malumudur. Bugün kamuoyu ile paylaşılan bu istifaların Halkın Partisi’ne gönül verenlerin mücadelesini engellemesi mümkün değildir. Partimiz kararlı şekilde ilkeli duruşuna ve mücadelesine devam edecektir.”
“Sine-i millet kararı toplumda bir karşılık bulmadı”
Halkın Partisi’nden (HP) istifa eden Milletvekilleri Jale Refik Rogers ve Ayşegül Baybars açıklama yaptı.
Açıklama şöyle:
Değerli basın mensupları ve saygıdeğer Kıbrıs Türk halkı,
Kıbrıs Türk siyasetinde köklü bir değişim yaratmak, halkın iradesine dayalı yeni siyaset anlayışını ülkeye hakim kılmak ve yeni fikirleri öne çıkarmak için, yüreğinde memleket sevdası olan pek çok insanı ortak bir paydada buluşturmayı başaran Halkın Partisi, son dönemlerde ilkelerinden ve hedeflerinden uzaklaşmış, kendi içinde birlik ve bütünlüğü sağlayamaz, toplum yararına politikalar üretemez duruma gelmiştir.
Bizler, ilkelerinin ilk günkü kadar önemli olduğuna inandığımız partinin sürüklendiği bu kötü durumun aşılması, birlik ve bütünlüğünün yeniden sağlanması, ortak akılla yeni düşünceler üretebilmesi ve kurulduğu ilk gün ortaya koyduğu hedeflere doğru yeniden emin adımlarla yürüyebilmesi için elimizden gelen tüm yapıcı çabayı ortaya koyduğumuza inanıyoruz.
Ancak, parti yönetimindeki bazı gruplar, son genel seçimlerde halkın verdiği açık mesajdan ders çıkarmak, samimiyetle özeleştiriler yapmak ve sorumluluğu ortakça paylaşmak yerine, sorumluluktan kaçma yolunu seçmiş ve ortaya konan tüm iyi niyetli çabaları görmezden gelmiştir.
Mevcut sorunlar yetmezmiş gibi, partinin ihtiyaç duyduğu örgütsel yapılanmanın güçlendirilmesine, mecliste halkın bize yüklediği muhalefet görevinin layıkı ile yerine getirilebilmesine, tarihte görülmemiş ekonomik ve siyasi krizlerin yaşandığı ve mücadelenin her platformda yükseltilmesine ihtiyaç duyulduğu bir zamanda, Parti Başkanı "sine-i millet" konusunu gündeme almış, partide sağlıklı bir tartışma ortamı yaratılmadan, halkın ve parti tabanının görüşlerine başvurulmadan, bir oldu bittiyle kararı uygulamaya sokmuştur.
Üzülerek belirtmeliyiz ki, sürecin daha en başında ortaya koymuş olduğumuz tüm endişeler gerçeğe dönüşmüş, sine-i millet kararı toplumda bir karşılık bulmadığı gibi, parti içi çözülmeyi ve kutuplaşmayı hat safhaya çıkarmış, bu da yetmezmiş gibi bu konuda farklı düşünenlere karşı ihraç kararları çıkarılmış, yönetimden atılmış, parti dağılma sürecine doğru sürüklenmiştir.
Krizi sonlandırmak, dağılma sürecini yavaşlatmak ve taraflara yeniden bir araya gelerek uzlaşma şansı vermek adına başlatılan hukuki mücadele ile elde edilen zaman dahi uzlaşma yönünde iyi niyetli hiç bir adım atılmayarak heba edilmiştir.
Eski siyasetin yerine, yeni siyaseti getirme hedefi ile kurulmuş Halkın Partisi'nde, hala eski siyaset anlayışından kalma karar alma biçimlerinin yeni siyasetin çok seslilik ve özgür düşünce anlayışının önüne geçmesi, partide yaşanan sevgi ve saygı erozyonun artarak devam etmesi, farklı görüşlerin yok sayılması ve sayılmaya da devam edeceğinin açıkça görülmesi, bizleri yeni kararlar üretmeye mecbur bırakmıştır.
Aktif siyasete, sadece halka hizmet ilkesi ile girmiş insanlar olarak, ilkelerimizden, duruşumuzdan ve özgürce düşüncelerimizi ifade etmekten asla vazgeçmeyeceğimiz aşikardır. Yaşananlar, parti içerisinde kalmaya devam etsek de; son zamanlarda parti başkanlığının söylemleri ve uygulamaları değerlendirildiğinde artık en temel ilkelerde dahi uzlaşamayacağımızı net bir şekilde ortaya koymaktadır.
Bizler gibi düşünen arkadaşlarımızla yaptığımız değerlendirmeler sonucunda, mevcut koşullar altında, artık parti ile birlikte devam edemeyeceğimiz konusunda görüş birliğine varmış durumdayız.
Bu sebeplerle, kuruluşundan bu yana büyük emek ve ilkelerini hayata geçirmek adına büyük mücadele verdiğimiz Halkın Partisi üyeliğinden 22 Kasım 2022 tarihiyle istifa etme kararı almış durumdayız.
Siyaset uzun soluklu bir mücadeledir. Halkımızın daha adil, daha demokratik, daha çağdaş bir yönetime kavuşması, hak ve hukukun korunması ve hak ettiği refah seviyesine ulaşması için her platformda mücadeleye devam edeceğimizden kimsenin şüphesi olmasın.
Bu vesile ile siyaseten yürütülen tüm mücadelelerde bizimle birlikte omuz omuza yürüyen, destek veren, güç veren ve bugünlere gelinmesinden üzüntü duyan ve düşüncelerini samimiyetle ortaya koyan tüm arkadaşlarımıza teşekkürü bir borç biliyoruz.
Saygılarımızla,
Ayşegül Baybars
Jale Refik Rogers