Hukuk mu guguk mu?

Serhat İncirli

Cumartesi günü yazdık…

Tekrar edelim…

İçinde bulunduğumuz yoksul, parasız ve TL’nin erinik olduğu günlerde; son derece büyük bir israf, gösteriş maksatlı ve müthiş gereksiz Külliye’nin üzerine yapıldığı toprakların 9 dönüm 2 evleği, Kıbrıslı Türklere ait…

-*-*-

Kamulaştırma yapılmadı!

Mal sahipleri mahkemeye baş vurdu!

Normal şartlarda inşaatın durması gerekiyor ama hepimiz biliyoruz ki KKTC’de “normal şartlar” söz konusu değildir, Anayasa’nın geçici 10’uncu maddesi falan derken, açık işgal kuralları söz konusudur!

-*-*-

Yine de mahkeme, mülk sahibi aileye ve KKTC Hükümeti’ne 10 Haziran’a kadar; yani önümüzdeki Pazartesi gününe kadar süre tanımıştır…

Ya anlaşırsınız ya da inşaat Anayasa gereği durur!

(Şu anda da aslında durmuş olması lazım ama dediğim gibi, malum mesele…)

-*-*-

Ve gelelim Külliye ile ilgili öteki “mülk” meselesine!

-*-*-

Üzerine külliye inşa edilen toprağın çok büyük bir bölümü, belki de tamamına yakını, Kıbrıs Cumhuriyeti yurttaşı bir Ermeni aileye ait…

-*-*-

Bu aile daha önce Taşınmaz Mal Komisyonu’na başvurdu!

Mülk için zamanında 15 milyon Euro talep etti!

Taşınmaz Mal Komisyonu, o günlerde “Askeri bölge – girilmez” konumdaki bu mülke bu kadar para istenmesini kabul etmedi!

-*-*-

Şu anda yeniden başvurmaya gelecekler!

Ve tabii ki üzerine külliye inşa edilmiş mülke her halde 15 milyon eurocuk teklif edilmesi halinde, kabul etmeyecekler!

100 milyon Euroları konuşalım mı baylar – bayanlar?

-*-*-

Haaa bizim Kıbrıslı Türk aileye mi?

Ailenin istediği veya beklediği ya da bölgedeki öteki Türk mülklerine bakılara biçtiği ücretin 10 milyon eurodan az olmadığı söyleniyor!

-*-*-

Bizim devlet mi?

“Yapın ulan, kimseye de para vermeyin, mahkeme kararıymış, Anayasaymış, boş verin!” mi diyecek?

Türkiye bunu der tabii ki!

Çok rahat!

Olay Erdoğan’ın iki dudağı arasına bakar!

Peki hukuk?

KKTC’de hukuk, guguk değildir umarım!

-*-*-

Heyecanla izlemekteyiz!

Hukuk mu kazanacak; yoksa Kuzey Kıbrıs coğrafyası işgal altında mıdır?


TMT Yemini’ni hatırlayalım, göbek atalım!

Gerçek Kıbrıs Derbisi…

Ya da elimizde kalan son birkaç gerçek derbiden biri…

Elye – Gaziveren…

-*-*-

Bölgede 1570’lerden beri varlığını sürdüren iki komşu köyümüz…

Cumartesi günü, BTM II. Lig maçında karşılaştılar…

Eşimle maça gittik…

Değil oturacak yer, saha etrafında tellere dayanıp izleyecek yer yoktu…

-*-*-

Elye Emek Stadı yüzlerce otomobilin işgali altındaydı ve belki de iki bin seyirci maçı izledi…

-*-*-

Süper ligde seyircisi ya da taraftarı kalan takım bir veya iki tane…

Birinci Lig de farksız…

BTM I. Lig ve II. Lig daha heyecanlı…

Daha içten…

Daha samimi…

Ve tabii ki daha Kıbrıs!

-*-*-

Maç 1-1 bitti…

Maçın sonunda da evet, kavga çıktı…

Çıkmalıydı…

Çünkü derbi budur, derbi böyledir, böyle de kalmalıdır…

BTM II. Lig’te de olsa!

-*-*-

Bu arada Avrupa’nın dünkü manşetinde, seferberliğe gitmeyi vicdanen reddeden Halil Karapaşaoğlu’nun anlattıkları vardı…

Hapishane’de karşılama odasındaki yaklaşık 50 kişiden sadece ikisi Kıbrıslı!

-*-*-

Bu yazıyı neden mi yazdım?

TMT Yemini’ni hatırlatmak için tabii ki!

Nasıl başlıyordu o yemin?

“… Kıbrıs Türkünün yaşayış ve hürriyetine, canına, malına ve her türlü anane ve mukaddesatına, her nereden ve kimden olursa olsun vaki olacak tecavüzlere karşı koymak için…”

Yaaaa!

Haydi şimdi bütün eller havaya, göbek atıyoruz!

Başardınız


Kimseyi doğrudan hedef almamış bir yazıdır!

Anadolu Sağlık Merkezi’nin internet sayfasından aldığım bazı bilgileri sizlerle paylaşmak istiyorum…

Bu yazı, her hangi bir kişiyi örneğin “filanca yere yaptığım gezme ile tarih yazdım” diyenleri doğrudan hedef almamaktadır, başlamadan belirteyim…

Hiçbir narsist, lütfen üzerine almasın!

-*-*-

Narsist kişilik bozukluğu, çeşitli kişilik bozukluklarından birisidir. Psikiyatrik rahatsızlıklar arasında önemli bir yer tutan narsist kişilik bozukluğu, genel olarak kişilerde kendini beğenmişlik duygularının normalden çok daha fazla hissedilmesidir.

-*-*-

Bu durum, kişilerde abartılı duygulara ve kendilerini diğer insanlardan daha üstün görmelerine yol açar. Her insanda zaman zaman olabilecek kendini beğenmişlik duygusu, narsist kişilerde sürekli olan, aşırıya kaçan ve dışarıdan onay ya da takdir bekleyen türdendir.

-*-*-

Narsist kişilik bozukluğu iş, okul, özel hayatı olumsuz etkileyen ve kontrol altına alınması gereken bir durumdur.

Narsist kişilik bozukluğu, konuşma terapileri ve bazı yaşam tarzı değişikleri kontrol altına alınabilen bir rahatsızlıktır.

-*-*-

Narsist kişilik bozukluğu, ben merkezci bir düşünce yapısıdır ve zaman zaman herkeste görülebilecek bir durumdur.

-*-*-

Narsisizm düşünce yapısını benimseyen ve davranışlarına yansıtan kişilere narsist denir.

Narsisizm denilen narsist kişilik bozukluğu olan kişiler, çok fazla ilgiye ihtiyaç duyup diğer kişilerin kendisine hayranlık duymasını isterler.

-*-*-

Narsist kişilik bozukluğu olan birçok insan hayatlarına normal şekilde devam edebilir. Ancak bu kişiler, genel olarak kendilerini üstün, önemli ve özel görür.

-*-*-

Hissettikleri bu üstünlük duygusunun kaynağını bazen fiziksel özelliklerine bazen de zekalarına yorumlarlar.

İletişim kurdukları insanların hislerini anlamakta zorluk yaşayabilirler.

Yapılan eleştirilere aşırı tepki gösterebilirler. Büyük bir özgüven imajı çizdikleri halde kendilerine verdikleri değer ve güven az olabilir.

-*-*-

Bu durum psikiyatride narsist yaralanma olarak bilinir ve ara ara öfke patlamalarına da yol açabilir.

Çatışmalarda ruh halleri hızla değişebileceğinden, kendilerini haklı gördüklerinden ve etraflarındaki insanların hislerini anlayamadıklarından ya da ciddiye almadıklarından ötürü ilişkilerini devam ettirmekte zorlanırlar.

-*-*-

Bir de İngilizce açıklama yayınlamak istiyorum; “bazıları” belki daha iyi anlar ve en azından tedavi olmak ister diye:

“… Narcissistic personality disorder is a mental health condition in which people have an unreasonably high sense of their own importance.”


Çok iddialı bir transfer… Adamın hastasıyım; bir din kursa, peygamberim falan dese, müridiyim… Daha önce Porto, Chelsea, Inter, Real Madrid, Manchester United, Tottenham ve AS Roma gibi çok önemli futbol takımlarını çalıştıran ve ciddi başarılara imza atan Jose Mourinho, Fenerbahçe ile iki yıllık anlaşma sağladı…