Darbe girişiminin ve demokrasi mitinglerinin etkisinden sıyrılarak, Türkiye’nin dinamikleri ve bayraklar altına gizlenen “kir”imize bir parmak sürelim artık!
Biliyorum ellerimiz “kapkara” olacak.
Ama konuşmalıyız...
Daha cesur, daha yüksek sesle...
Yoksa gün gele o “kir”i birileri, hepimize yalatacak (!)
* * *
Bu ülke hukuk devleti olmaktan uzaklaşıyor.
Keyfilik katmerleniyor.
Yasalar “sakız” gibi tam da...
Çiğne çiğne tatsızlaşıyor ülke.
Çirkef daha bir kokuşuyor!
* * *
Kıbrıs’ın kuzeyinde bir "azınlık yönetimi” var ve bu gerçek, sürekli unutturuluyor.
Demokrasinin en temeli sarsılıyor.
Milyonlar önünde "demokrasi" için el sallayan karizmatik Başbakan'ın partisi % 27 oyla çıkmıştı son seçimden...
Daha bir sene evvel destek verdikleri Cumhurbaşkanı adayı yine aynı oy oranında kalmıştı, ilk turda...
İkinci tur tam bir hüsrandı!.
Oysa şimdi bu “azınlık hükümet”, güçlü bir iradenin sahibi liderin altını oyuyor!
* * *
Hükümet “yama”yla çoğalmış!
Her yamaya bir bedel ödüyor şimdi!
TC-KKTC Koordinasyon Ofisi’ni oylarken Anayasa’ya aldırmıyor, sokaklara inen binlerce gencin yüzüne dahi bakmıyor.
4 kat izniyle 7'inci kata çıkan yatırımcıyı adeta kutluyor, inşaatı "yıkmam" diyor!
Yasa dışılığı örtmek için emirname yapıyor.
Yeniden yurttaşlık dağıtıyor ve "her KKTC vatandaşı yeni federal devletin de yurttaşı olacak" uzlaşını ya istismar ediyor, ya süreci çökertmek için oynuyor.
Yüksek İdari Mahkemesi'ne takılan İlahiyat Koleji'ne kılıf dikiyor, eğitimin içine kaçan minareleri gizliyor.
* * *
Her biri “yasa tanımaz” adımlar bunlar!
Somut! Açık! Net!
Hukuk devletinin sarsıldığı yerde demokrasi kabızlaşıyor, iktidar ve para gücü ihtirasa ve keyfiliğe dönüşüyor.
Siyasi yanlışlardan, partizanlıktan, iş bilmez atamalardan, çoğaltılan müşavirlerden, hortlayan partizanlıktan söz etmiyorum dahi.
"Türkiye'den en iyi para alan ve kendinden artanı dağıtan" odaklı bu siyasi gelenek, açık seçik gençliği, geleceği, kimliği, toprağı satılığa çıkarıyor.
* * *
Hiç de umursamıyor koltuk sahipleri...
Onca isyana aldırmıyor dahi!