Kamu Araçları İşletmecileri Derneği (Kar-İş), coronavirüs salgını önlemleri çerçevesinde hükümet tarafından alınan kısıtlamalara halk sağlığının korunması açısından destek verdiklerini, ancak hükümetin “bir an evvel sektörel bazda ekonomik proje üretmesinin elzem” olduğu görüşünü savundu.
Toplu taşımacı ve tüm özel sektörün “tükenmiş noktada” olduğunu savunan Kar-İş, “Hükümet edenlere soruyoruz, sosyal devlet anlayışı nerde kaldı? 11 aylık pandemi sürecinde milyonlarca TL zarar gören, evine ekmek götüremeyen toplu taşıma sektörü çalışanları ve özel sektörün günahı nedir?” sorularını sordu.
Hükümete sosyal devlet anlayışının gerekliliklerini yerine getirmesi çağrısında bulunan toplu taşımacılar, bu gerekliliklerin yerine getirilmemesi durumunda sivil itaatsizlik ve eylem yapma uyarısında bulundu.
Kar-İş adına Basın Sözcüsü Zekai Gece tarafından yapılan yazılı açıklamada, “pandemiden dolayı ülkemizin ikinci kez kapanma yaşamasını, toplum sağlı açısından doğru bir hamle olduğu kanısındayız. Fakat bu yaşadığımız kapanma sonrasında, Sağlık Üst Komitesi ve hükümet tarafından ne zaman ve ne şekilde açılacağımız, özel sektörün ne derece destekleneceği büyük bir belirsizliktir” denildi.
Özel sektörün, ilk kapanma kararından dolayı ekonomik olarak “çok büyük bir çöküş yaşadığı” kaydedilen açıklamada, “Maalesef dönemin hükümeti özel sektöre ekonomik olarak düzgün bir destek paketi yapamamış ve sonuçta birçok işletme kepenk kapatmak zorunda kalmıştır. O dönemin hükümet edenleri göstermelik paket hazırlamış olup, şu anki hükümet ise buna devam etmektedir” ifadesine yer verildi.
Toplu taşıma sektörünün kapanmasının toplu taşımacılarda “kapanması zor yaralara yol açtığı” belirtilen açıklamada, “birçok meslektaşımız evine ekmek dahi götüremez duruma gelmiştir” denildi.
Ülkede 10 Mart 2020’de ilk Covid-19 vakasının görülmesinin ardından salgın ilan edilmesi ile yaşanan olaylardan dolayı öğrenci ve turizm taşımacılığının “belirsizlik içinde” olduğu, geçen 11 aylık sürede toplu taşımacıların “hiçbir gelir elde edemediği” belirtildi.
Açıklamada şu ifadelere yer verildi:
“Ülkemizde 10 Mart 2020’de Kovid-19 hastalığından dolayı salgın ilan edilmesi ile yaşanan olaylardan dolayı öğrenci taşımacılığı belirsizlik içerisindedir. 11 aylık süreçte 102 gün öğrenci taşımacılığı yapılamamış buna yaz tatilini de eklediğimizde toplamda 192 gün öğrenci taşımacılığından hiçbir gelir elde edememiştir. Turizm taşımacılığı yapan arkadaşlarımızın durumu daha da vahim bir durumdadır. Evlerine 11 aydır tek bir Türk Lirası dahi götürememiştirler. Şehirler arası ve şehir içi güzergah taşımacılığı 140 gün kapalı kalmak zorunda kalmış ve bazı işletmeler bu süreci taşıyacak yolcusu olmadığından 190 güne kadar çıkartmış, daha sonra taşımacılığa başlamıştır, hatta 11 aydır hizmete açılamayan güzergahlar da bulunmaktadır. Buna rağmen güzergahlarda bu süreçte hizmet vermeye başlayan firmalar personel maaşı, sosyal yatırımlar, yakıt giderleri ve araç evrakları gibi sabit giderleri bile karşılayamayıp, büyük zarar görmüştürler.”
Toplu taşımacılık sektörünün kapalı olduğu dönemlerin araç evrak harçlarının devlet tarafından “faizi ile alındığı” da ileri sürülen açıklamada, “hükümet edenlere soruyoruz, sosyal devlet anlayışı nerde kaldı, 11 aylık pandemi sürecinde milyonlarca TL zarar gören, evine ekmek götüremeyen toplu taşıma sektörü çalışanları ve özel sektörün günahı nedir?” denildi.
Toplu taşımacı ve tüm özel sektörün “tükenmiş noktada olduğu” savunulan açıklamada, şu ifadelere yer verildi:
“Bu ülkede bizlerde yaşıyoruz hatırlatmak isteriz. Hükümetin bir an evvel silkelenerek sektörel bazda ekonomik proje üretmesi elzemdir. Bankalarda borçlu pozisyonda olan işletmelerin faiz altında daha fazla boğulmadan yapılandırma yönteminin ivedilikle bulunması şart olmuştur. Ekonomik çarkların biran önce dönmeye başlaması bunu planlamak. Sosyal devlet olgusunun gerekliliklerini yerine getirmesi hükümet edenlerin sorumluluğudur.”
Kar-İş, açıklamasında, “bu gerekliliklere duyarsız kalan, para kazanamadığımız bu dönemde bizleri görmezden gelen hükümete belirtmek isteriz ki sivil itaatsizlik ve eylemler kapıdadır. 2020 yılını kaybettik; 2021 yılını ise kaybedemeyiz” ifadesine de yer verildi.