Hükümet, denetim konusunda yetersiz kalmaktadır. Bizim ülke gerçekten denetim özürlü bir ülkedir. Bu konuyu, şapkamızı önümüze koyup düşünmemiz gerekiyor. Hayatın her alanında, tüm sektörlerde, denetim sorunları yaşanıyor.
Sağlıkta yaşanan sahte reçete usulsüzlüğü, Eğitimdeki sahte diploma usulsüzlüğü, Güney’den kaçak et getirilmesi, zeytinyağına hile karıştırılması, piyasadaki fahiş zamların ardı arkasının kesilmemesi, Teknecik santralinde kalitesiz yakıt kullanılması, kaçak işçi sorunu ve ülkede kayıt dışılığın günden güne çoğalması gibi konular, ülkemizde denetim eksikliğinin görüldüğü örneklerden bazılarıdır.
Ülkemizde, iş dünyası ve halk, denetim yapılması için çağrıda bulunuyor. Hükümet yetkilileri ise yasalar yetersiz diyor. Yasalar yetersiz ise, siz Hükümetsiniz, yaparsınız yasa tasarılarını ve Meclis’ten geçirirsiniz.
Hükümet’in, yasa yok diye şikâyet etme hakkı yoktur. Hükümet, yasa yaptı da, birileri kendilerine yok mu dedi? Ticaret Dairesi’nin elinde yeteri kadar denetim yetkisi yoktur demek, özrü kabahatinden büyük duruma düşmektir.Piyasa denetimleri konusunda, Vergi Dairesi de, yasal yetkilerini kullanarak insiyatif almalıdır.
Hükümet, hayat pahalılığıyla mücadelede başarısız olmuştur. Piyasada pahalılık bir türlü hız kesmiyor. Hükümetîn elinde güçlü enstrümanları var ve bunları kullanması lazım.
Hükümetin elinde, pahalılıkla mücadele konusunda çok ciddi enstrümanlar bulunmaktadır. Özellikle, ithalattaki vergilerin, fonların ve KDV oranlarının düşürülmesi bunların başlıcalarıdır.
Piyasada pahalılığı önlemek için, öncelikle ithalattaki vergileri düşürmeleri, fonları indirmeleri lazım. Katma değer vergileri, gıdada, ilaçta, eğitimde ve temizlik malzemelerinde minimum düzeye düşürülmelidir.
Bunlar yapılırsa piyasa ucuzlar. Ancak, gelirler düşecek endişesi ile yapmıyorlar. Ama inanın fiyatlar düşünce, tüketim artacak, satışlar artacağı için de, devletin de gelirleri artacaktır.
Eğer, Güney Kıbrıs’tan geçişler ve yapılan alışveriş azalır ve bizden Güney’e geçişler ve alışveriş artarsa, bizim elde edeceğimiz katma değer vergisi, Fiyat istikrar fonu ve ithalat vergileri azalacak ve asıl o zaman, Maliye Bakanlığının gelirlerinde büyük sıkıntı olacaktır. Nitekim bu durumun işaretlerini görüyoruz. Maliye, maaş ödemeleri için bu ay yaklaşık 880 milyon TL borçlanmak zorunda kalmıştır.
Ticaret Dairesi yetkilileri zaman zaman yaptıkları denetimleri anlatıyorlar. Ama yasal altyapılarını güçlendirmeleri gerekiyor. Sadece tarihi geçen ürünlerin ve etiket olmayan malların denetimini yapmak, piyasanın ucuzlamasına yeterli değildir.
Ülkemizde azami kâr marjı yasasına ihtiyaç var. Başta gıda ve ilaç olmak üzere belli ürünlerde azami kâr marjlarının yasal olarak belirlenip kontrol edilmesi gerekiyor. Denetim yapmazsanız, vergileri aşağı çekmezseniz, hayatı nasıl ucuzlatacaksınız?
Türkiye’de ve Güney Kıbrıs’ ta bu yasa uygulanmaktadır. Bizde de, Hükümet yetkilileri, bu yasa çalışmasının yapılmaya başlandığını uzun bir zamandır seslendiriyorlar. Fakat, bir türlü yasa tamamlanamadı.Sorduğunuzda, çalışmalar devam ediyor cevabını alıyorsunuz. Ama, bu çalışmalar, bir türlü tamamlanamıyor.
Bu tedbirleri almazsanız, o zaman enflasyon patlar, piyasa pahalılaşır ve halk da günden güne fakirleşir. Siz de, şimdi olduğu gibi böyle seyredersiniz.
Ülkemiz, o kadar pahalı hale gelmiştir ki, dar gelirliler geçinememekte, maaşlar yetmemekte ve borçlanmalar artmaktadır.
Kredi kartı borçları yanında, bireysel ve tüketici kredileri borçları da artmaya devam ediyor. Bütün bu rakamlar, ülkede ekonominin iyiye gitmediğini, halkın satın alma gücünün düştüğünü ve borçların günden güne arttığını gösteriyor. Sadece kredi kartı borçları, son 1 yıl içinde yaklaşık yüzde 102 artmış bulunuyor.
Ülkemizde, kirasını, elektrik, su, telefon, benzin faturalarını ödemekte zorlanan, evine et alamayan, devlette ilaç bulamayan, çocuğunun eğitim masraflarını karşılayamayan, binlerce kişi geçim mücadelesi vermektedir.
Satın alma gücü durmadan düşen dar gelirliler için en önemli beklenti, piyasanın ucuzlamasıdır. Ancak, Hükümet, alması gereken tedbirleri almamakta, denetimler yetersiz kalmakta ve çarşımız güden güne pahalılaşmaktadır.