Aktivistlerin mücadele ağı Dayanışma, yoksulluğu azaltmanın, insanca yaşam koşulları ve ekonomik eşitliği sağlamanın hükümet edenlerin başlıca görevlerinden olduğunu belirterek, hükümeti ivedilikle görevinin başına, eşitlik ve adaletten yana karar almaya çağırdı.
Dayanışma’dan yapılan yazılı açıklamada, yeni asgari ücretin henüz belirlenmemesi eleştirildi.
Açıklamada, “Neredeyse özel sektörün tümünde sendikasız çalışmak zorunda bırakılarak mücadele etme imkânı bulamayan, hatta sendikalı olmak isteyenin göz göre göre işten çıkarıldığı bu zamanlarda, eve ekmek götürmek istiyorsa işverenin belirlediği tüm kurallara uymak zorunda kalıp en yüksek verimlilikle çalışmak zorunda bırakılan işçiler bir kez daha fütursuzca göz ardı edilmektedir” denildi.
Aktivistlerin mücadele ağı Dayanışma yaptığı yazılı açıklamada, asgari ücreti belirlerken, sermaye yanlısı kararlara imza atan hükümet edenlerin, yine en çok işçi kesimini etkileyecek zamları bir kalemde belirleyip, uygulamaya geçirmekte zaman kaybetmeseler de halihazırda açlık sınırının altında olan asgari ücretin iyileştirilmesi için hiç acele etmediklerini belirtti.
DPÖ’nün açıkladığı hayat pahalılığına göre milletvekillerinin maaşlarına yaklaşık 1000 TL’lik artış gelmesi söz konusuyken, asgari ücretlinin hâlâ yoksulluk sınırının altında geçimini sağlamaya çabaladığını ifade eden Dayanışma, “Birilerinin toplumu yönettiklerini iddia edenlerin cebine 1000 TL’lik artış girerken, asgari ücretliye hakkaniyetli bir artış yapılamadığı koşullarda o ülkede ne eşitlikten, ne adaletten ne de demokrasiden bahsedilebilir” dedi.
Dayanışma, Temmuz 2016’da 104 TL’lik artış yaparak sosyal adaleti sağlayamayanların yükümlülüğünü yerine getirmiş gibi görünüyor olsa da bugün hâlâ 2017’de uygulanacak asgari ücretin belirlenemediğine işaret etti.
Hükümetin Mercedes marka yeni makam araçları almasının da eleştirildiği açıklamada, “Hüseyin Özgürgün – Serdar Denktaş hükümeti işçileri sosyal risk ve yoksulluktan koruyamadıkları gibi kendi iktidar amaç ve hedefleri için hareket etmeye devam etmektedirler” iddiasına yer verildi.
İşveren ve devlet temsilcilerinin oylarıyla belirlenecek bir asgari ücretin açlık sınırı altında kalacağı ve sosyal adalet ilkesine aykırı olacağı ifade edilen açıklamada, “Yoksulluğu azaltmak, insanca yaşam koşulları ve ekonomik eşitliği sağlamak hükümet edenlerin başlıca görevlerinden bir tanesidir. Tam da bu sebeple, ivedilikle Hükümeti görevinin başına, eşitlik ve adaletten yana karar almaya çağırırız” denildi.