Yeni hükümet işbaşı yaptı; başarılı ve tüm muhataplarına yararlı olsun… Ve Kuzey Kıbrıs hükümetlerinin on dört aylık ömür ortalamasının üzerinde yaşasın…
Şimdi ise her taraf için zorlu süreç başlayacak. “Kötü miras devraldık” edebiyatına girmeden, “iyi miras devredeceğiz” iddiasında olurlarsa geleceğe dair umutlar canlanır. İlk defa dört partili bir ortaklık hükümeti oluştu; olumlu ve olumsuz yanları var… En belirgin olumluluk, iki ortaklı hükümette olduğu gibi taraflar zıtlaşarak cepheleşemeyecek; dört taraf uzlaşıyı bulmak ve yakalamak zorunda kalacak. En belirgin olumsuzluk da iki ortaklı hükümette olduğu gibi iki fikir tartışılmayacak, dört fikir tartışılacak; yani birçok konuda mutlak farklı düşünen taraf olabilecek.
Dört parti başkanı da kabinede üye, üçü hoca ve bir kabinede ilk defa görev yapıyor; dördüncüsü çok deneyimli, hepsini okutacak… Burası işin esprisi… Kimse kimseyi okutmasın da, bir kuartet müzik grubu gibi birlikte icraat yapsınlar… Müzikte ‘kuartet’, vokal veya aletlerle en uygun gruplanma şekli; oda müziğinin de en çok sevilen ve sunulan tarzı… Dörtlü hükümet de bir ‘Hükümet Kuartet’ ekibi gibi çalsın, söylesin… Her birinin bir müzik aleti olabilir ama aynı eseri birlikte icra etsinler ve dinleyiciler de sükûnet içinde hoş nameler duysun, güzellikler yaşasın… Her biri bir telden çalmasın, her biri kendi havasını çalmasın; beraber eserler icra etsinler, konser bittiğinde de alkışlar bol olsun…
Kıbrıs sorunu nedeniyle yaşanan sıkıntılar Kuzey Kıbrıs insanını geriyor, yaşamını zorlaştırıyor. Son dönemlerde iç sorunların hem stoku hem de dozu arttı ve insanları bunaltıyor. Halk, bireysel ve toplumsal olarak, günlük yaşamının niteliğinin artmasını istiyor, bekliyor… Yönetenler marifetiyle yaşanan iç krizler halkı siyasetten bezdirdi, siyasetçiyi horluyor, yeni kapasiteler siyasete katılmakta tereddüt ediyor. Ve iyi yönetemeyenler sürekli seçilerek, halkı, daha kötü yönetilmek gibi bir girdaba sokuyor. ‘Hükümet Kuartet’te yeniler ve gençler çoğunlukta, Kuzey Kıbrıs insanının makus talihini değiştirebilme yeteneğine sahip görünüyor; mesele Kuartet’in icraatında…
Nerden başlasalar?! Bütçe konusu acil, TC ile protokol konusu kritik… Kamuda üst kademe görevlendirmeleri için yasa yapacaklarmış, çok acil… Pazar faaliyetleri çok yavaşladı, tetiklenmesi gerek… Türkiye’de zaten bir savaş ekonomisi var, bir de meydanlarda dünyaya meydan okundukça TL’nin değeri düşer, TL kullanan herkesin ocağına ateş düşer… Sağlık düzeni bozuk… Eğitimde nitelik geriliyor, radikal din eğitimi yükseliyor… Uçak biletleri fiyatı aldı başını gider, her türlüsünden kaçakçılık faaliyetleri büyür… Kıbrıs Türk halkının alışık olmadığı sayıda ve şekillerde cinayetler; trafik kazaları acı veriyor…
Daha daha dertler, sıkıntılar, sorunlar amma velakin siyasi ahlaksızlıklar, usulsüzlükler, rüşvetler, haraçlar var ya, işte bunlar özel öncelik ister… İhale yolsuzlukları, imar planı yolsuzlukları, devlet kesesinden aile seyahatleri, görevli diye yurtdışına cümbür – cemaat yolculuklar ve harcırahları kullanmadan devlete fatura edilen özel yemekler, içmeler ve hatta alış – verişler… Batırılan belediyeler… Bunların hesabı sorulmalıdır… Sayıştay’ın kendinden hesap sorulmalıdır… Toplumsal güvenlik sağlamada seçici davranan Polis Genel Müdürü’nden hesap sorulmalıdır… Mahkemeye müdahale etmeye kalkışan, olmayınca cezaevi yönetimine müdahale edenlerden hesap sorulmalıdır.
Kuartet’ten beklentiler bunlar; ya sivil toplumdan ve özellikle de sendikalardan?!. “Bulacan canım, verecen canım” ruhunun canlanmaması ve hücuma kalkmaması çok bir beklenti olarak görülmemeli… Canlanabilir, hücuma da geçebilir; Türkiye’nin meydanlarından bu defa da “Besleme” yakıştırması gelirse, kimseyi sokağa çağırmasınlar ama… Ve halktan beklentiler?!. Verilen sözlerin çetelesini tutsunlar… Seçildikten sonra siyasi ahlaksızlık yapılmasını önlemek için yargı marifetinin kullanılmasında takipçi olmalı ve aynı zamanda da, seçilmezden önce halk dalkavukluğu yapıp “gökyüzü sınırdır” dercesine her şeyin vaat edilmesini önlemek için, tutulan çetelenin hesabı sorulmalı… Kuzey Kıbrıs’ın siyaseti başka türlü iyiye yönelemeyecek…
Dört partinin ‘Hükümet Kuartet’i Kuzey Kıbrıs siyasetinde kötüye gidişinin ya durdurulacağı ya da hızlanacağı bir kilometre taşı olacağa benziyor; Kuartet üyeleri büyük sorumluluk aldı, başarıyla yerine getirmeleri mutlu gelecek için bir ihtiyaç…