► YENİDÜZEN’e konuşan hayvancılar, ürettikleri ürünün gerçek maliyetini istediklerini belirterek, “günden güne eriyoruz, küçülmeye gideceğiz” dedi, tüketicinin yakında bir peyniri 1000 TL’ye satın alabileceği uyarısında bulundu.
Kıbrıs Türk Hayvan Üreticileri ve Yetiştiricileri Birliği Başkanı Mustafa Naimoğulları:
“Biz ürettiğimiz ürünün gerçek maliyetini istiyoruz”
Cemal Darbaz: “Hayvancılar günden güne daha da eriyor”
Mehmet Çetereisi: “Hükümet hayvan üreticisini dinlemiyor”
Ahmet Bidar: “Bu işin sonunda tüketici marketten bir peyniri 1000 TL’ye alacak”
Kağan Güler: “Yüzde 15-20 küçülmeye gideceğim”
HAYVANCININ TALEPLERİ NELER?
- Hayvan başına 50 TL olan desteğin minimum 100 TL’ye çıkarılması,
- Çiğ süt fiyatının 1 litre süt ile 1 buçuk kilo yem alınabilecek şekilde düzenlenmesi,
- Arpa fiyatının “gerçekçi” düzenlemeler yapılmasını, süt borsasının kaldırılması veya düzenlenmesi
- Süt borsasında kaybedilen 3 buçuk milyon TL’nin üreticiye verilmesi.
Hüseyin ÖZBARIŞCI
Türk Lirası’nın değer kaybına bağlı olarak, dövizle birlikte yükselen girdi maliyetleri nedeniyle hayvancı, zor günler yaşıyor.
Kıbrıs Türk Hayvan Üreticileri ve Yetiştiricileri Birliği bu kapsamda dün Tarım Bakanlığı önünde eylem yaptı.
‘Uyarı’ niteliğinde gerçekleşen eylemde hayvancılar, Tarım Bakanlığı’nın önüne süt döktü, UBP-DP-YDP Hükümeti’ne 15 Temmuz’a kadar süre verdi.
Birlik Başkanı Mustafa Naimoğulları yaptığı açıklamada, ürettikleri ürünün gerçek maliyetini almak istediklerini söyledi, taleplerini sıraladı.
Bazı hayvan üreticileri de eylem sonrasında YENİDÜZEN’e değerlendirmelerde bulunarak, özellikle Türk Lirası’nın döviz karşısında rekor seviyelerdeki değer kaybı nedeniyle maliyetlerin çok yükseldiğine değindi, hayvancılığın bitme noktasına geldiğini söyleyerek, “Hükümet eğer gerçekten hayvancıyı düşünüyorsa hayvancıya sırtını dönmemeli” dedi.
Kıbrıs Türk Hayvan Üreticileri ve Yetiştiricileri Birliği Başkanı Mustafa Naimoğulları, “Biz ürettiğimiz ürünün gerçek maliyetini istiyoruz” derken, hayvancı Cemal Darbaz ise “Hayvancılar günden güne daha da eriyor” dedi.
Mehmet Çetereisi isimli hayvancı, “Hükümet hayvan üreticisini dinlemiyor” ifadelerini kullanırken, Ahmet Bidar “Bu işin sonunda tüketici marketten bir peyniri 1000 TL’ye alacak” dedi; Kağan Güler, “Yüzde 15-20 küçülmeye gideceğim” şeklinde konuştu.
Birliğin talepleri neler?
Kıbrıs Türk Hayvan Üreticileri ve Yetiştiricileri Birliği dünkü eylemde hükümete taleplerini de iletti, UBP-DP-YDP Hükümeti’ne 15 Temmuz’a kadar süre verdi. Birlik Başkanı Mustafa Naimoğulları hayvancıların taleplerini şöyle sıraladı:
- Hayvan başına 50 TL olan desteğin minimum 100 TL’ye çıkarılması,
- Çiğ süt fiyatının 1 litre süt ile 1 buçuk kilo yem alınabilecek şekilde düzenlenmesi,
- Arpa fiyatının “gerçekçi” düzenlemeler yapılmasını, süt borsasının kaldırılması veya düzenlenmesi
- Süt borsasında kaybedilen 3 buçuk milyon TL’nin üreticiye verilmesi.
Hayvancılar ne dedi?
Kıbrıs Türk Hayvan Üreticileri ve Yetiştiricileri Birliği Başkanı Mustafa Naimoğulları:
“Biz ürettiğimiz ürünün gerçek maliyetini istiyoruz”
Hayvan Üreticileri ve Yetiştiricileri Birliği Başkanı Mustafa Naimoğulları, eylem sonrasında Türk Ajansı Kıbrıs’a (TAK) yaptığı açıklamada, eylem gerekçelerini anlattı.
Süt fiyatlarının en son 5 ay önce Şubat ayında belirlendiğini ve o günden bugüne dövizde %50, yem fiyatlarında ise %40’a yakın artış yaşandığını kaydeden Naimoğulları, “Biz ürettiğimiz ürünün gerçek maliyetini istiyoruz” diyerek, sütün gerçek fiyatından pazarlanması için doğru politikalar üretilmesini gerektiğini söyledi. Son olarak çiğ süt bedeline %18 artış yapıldığını ancak “süt borsası” nedeniyle uygulamada bu rakamın %13 olduğunu aktaran Naimoğulları, “Süt borsası” ile ilgili de eleştirilerde bulundu.
Cemal Darbaz: “Hayvancılar günden güne daha da eriyor”
“Hayvancılıkta tüm girdi maliyetleri döviz üzerindendir. Döviz kurları rekor seviyelerde ve biz hayvancılar olarak artık bu işi yapamıyoruz. Artık bıçak kemiğe dayanmış vaziyettedir. Birlik olarak dün uyarı niteliğinde bir eylem yaptık. Özellikle yem fiyatları konusunda düzenleme yapılmasını talep ediyoruz. Bu bir uyarı eylemiydi. Eğer sorunlar çözülmezse hayvancılar sokağa daha gürültülü bir şekilde çıkacak. Hayvancılar bunu istemiyor, kimse istemiyor ama başka çare yok. Yetkililer sorunları çözmek için o mevkidedir. O zaman sorunlara çözüm üretmek de onların görevidir. Hayvancı günden güne daha da eriyor. Ya bu sektöre sahip çıkacağız, ya da artık köylüler olarak hayvancılık yapamayacağız.”
Mehmet Çetereisi: “Hükümet hayvan üreticisini dinlemiyor”
“Süte 2 TL zam yapıldı, bu zam yüzdelik üzerinden hesaplandığı zaman %13’e denk geliyor. Ama şu anda baktığımızda yaşanan döviz artışı %40 civarındadır. Dövize artışıyla birlikte zaten yüksek olan maliyetler bir o kadar daha yükseldi. Hükümet ise hayvan üreticisini dinlemiyor. Biz de dün bir uyarı eylemi yaptık. Eğer, dünkü eylemimize bir tepki vermezlerse hayvancı daha büyük eylemler için sokağa dökülecek. Çünkü karşımızdaki zihniyet, ‘Biz yaptık olur’ zihniyetidir. İmalatçılar olmayan hesaplar üzerinden açıklamalar yapıyorlar. Biz bir bütünüz ama en büyük emeği veren de hayvancıdır. Bu göz ardı edilmemeli. İthal et konusunda da haklı çıktık. Hayvancının hakkını kimse yiyemez.
Hükümet eğer gerçekten hayvancıyı düşünüyorsa hayvancıya sırtını dönmemeli. Aksi takdirde hayvancılık bu ülkede yok olup gidecek.”
Ahmet Bidar: “Bu işin sonunda tüketici marketten bir peyniri 1000 TL’ye alacak”
“Hayvancılık yapmak masraflı bir hale geldi çünkü tüm girdi maliyetlerimiz döviz kuruna bağlı. Hayvancı dövize bağlı maliyetler karşısında eridi. Bunun yanında maliyetlerin altına süt veriyoruz. 1 balya 1000 TL, 1 torba yem 600 TL oldu. Hayvanlara altın mı yediriyoruz? Bunun haricinde mazot, elektrik, işçilik, veteriner giderleri de var. Bu yüksek maliyetler karşısında üretici çaresiz. Hayvanlar her gün kesime gidiyor. Böyle giderse üretimden kopacağız. Bu işin sonunda tüketici marketten bir peyniri 1000 TL’ye alacak.”
Kağan Güler: “Yüzde 15-20 küçülmeye gideceğim”
“Biz, sadece ürettiğimizin değerini istiyoruz. Başka bir şey istemiyoruz. Girdi maliyetlerine sürekli olarak zam yapılıyor ama süte yapılan zam aşağılarda kalıyor. Bu kadar hayvancı sokağa dökülüp bir serzenişte bulunuyorsa bir sıkıntı olduğu bir gerçektir. Benim çevrem, ben de dahil olmak üzere hayvanlarımızı kesime yollamayı düşünüyoruz. Ben, yüzde 15-20 küçülmeye gideceğim çünkü artık olmuyor. Ürettikçe daha da dibe vuruyorum. Her şey zamlanıyor ama hayvancının et ve sütüne yapılacağı zaman yer yerinden oynuyor. Hayvancının taleplerini yerine getirsinler, bizler de daha ucuza üretelim.”