Hükümet vergiye yüklenmeyi tercih etti

Erkan Okandan

Akaryakıt pompa fiyatlarına ve pompa fiyatı üzerinden alınan FİF (dolaylı vergi) rakamlarına farklı bir bakış...

 

Özetle tablomuzdan görüldüğü üzere son 1 ayda pompa fiyatı üzerinden alınan FİF rakamı oransal olarak 2'ye katlanırken nominal olarak litre başına alınan FİF rakamı da 2,45 TL arttı.

 

… Yani işin kolayına kaçıp, dolaysız vergilere ağırlık verilerek kayıt dışı ekonominin üzerine gidileceği yerde bir kez daha dolaylı vergiye yüklenildi.

 

Aşağıdaki tablolardan birincisinde görüldüğü üzere başlangıç tarihi 15.08.2024 olmak üzere Akaryakıt Fiyatlandırma Tüzüğü uyarınca her çarşamba ilan edilen ve bir sonraki gün uygulanan pompa ve FİF rakamlarından görüldüğü üzere ve sonuncusu 12.09.2024 tarihi itibariyle yürürlüğe giren verilere göre FİF rakamı arka arkaya 4. kez artırıldı.

Sn. Başbakan'ın akaryakıtta 1 TL'lik indirim müjdesinden sonra son 1 aylık süreçte tablodan görüldüğü üzere litre başına alınan FİF rakamı 1,70 TL ile 3,15 TL arasında artırıldı.

 

Tablodan görüldüğü üzere 4 akaryakıt ürünündeki basit ortalama artış oranı litre başına 2,45 TL olurken, litre başına alınan FİF oranı bu süreçte basit ortalamada %7,51'den %14,34 oranına çıkarken yaklaşık olarak 2 kat artış yapıldı. Litre başına alınan FİF rakamı ise 2,70 TL'den 5,15 TL'ye yani toplu taşımanın yok denilecek seviyede olan ülkemizde, litre başına 2,45 TL artırılarak vatandaşın ödediği vergi 100 litrede (2 depo yakıt) 245 TL artırıldı.

Akaryakıt ürünlerinden alınan FİF rakamını ürün bazında ayrı, ayrı incelediğimiz zaman artışların,

95 oktan benzinde litre başına 3,20 TL'den 6,35 T'ye (FİF oranı%17,44)

98 oktan benzinde litre başına 2,98 TL'den 6,12 T'ye (FİF oranı%16,34)

EURODİZEL'de litre başına 2,13 TL'den 3,83 T'ye (FİF oranı%10,97)

GAZYAĞI'nda litre başına 2,47 TL'den 4,30 T'ye (FİF oranı%12,32)

 

Özetle tablomuzdan görüldüğü üzere son 1 ayda pompa fiyatı üzerinden alınan FİF rakamı oransal olarak 2'ye katlanırken nominal olarak litre başına alınan FİF rakamı da 2,45 TL arttı.

Yani Sn. Başbakanın 1'TL'lik indirim müjdesi sonrasında maliyenin litre başına aldığı FİF sabit bırakılarak 2,45 TL daha indirim yapılabilirdi. Ancak hükümetin tercihi FİF'i artırma yönünde oldu.

Bunun nedeni de büyük ihtimalle Maliye Bakanlığı'nın öngördüğü bütçe açığını azaltmak istemesinden kaynaklanmaktadır.

Yani işin kolayına kaçıp, dolaysız vergilere ağırlık verilerek kayıt dışı ekonominin üzerine gidileceği yerde bir kez daha dolaylı vergiye yüklenildi.

Bir diğer neden ise önümüzdeki süreçte gerek kurlarda oluşacak artışlar veya akaryakıt borsa fiyatlarında oluşabilecek artışları pompa fiyatlarında değişikliğe gitmeden bu defa da FİF'te indirim yapma düşüncesinden kaynaklanmaktadır.

                                                                                ***

İkinci tablomuzdaki FİF rakamlarından görüldüğü üzere çok değil günümüzden yaklaşık 4,5 yıl önce (UBP koalisyon Hükümet dönemi) yani 2020 yılında pompa fiyatına oranla kamu maliyesinin aldığı FİF rakamının 4 ürünün basit ortalamasında neredeyse %50 seviyesinde olduğunu görürüz.

Sakın kimse yani FİF rakamını o seviyeye mi getirecekler?

 

Erkan olarak “Olması gereken bu oranları destekliyor musunuz?” düşüncesine kimse kapılmasın! Buraya kadar mevcut gerçekleşmiş veriler üzerinden tablolarla desteklenmiş bir tespit yapıyorum.

Herkesi 4 yıl öncesini hatırlamaya davet ediyorum, 4 yıl öncesinde akaryakıt fiyatları bu toplumda bugünlerde konuşulduğu kadar tartışılıyor muydu? Belki yine belli kesimlere yine pahalı gelebiliyordu, Başbakan ve Maliye Bakanları yine bugün olduğu gibi UBP'liydi...

                                                                                ***

Ama asla bugün olduğu gibi pahalı gelmiyordu.

Çünkü bu toplumun satın alma gücü eridi gitti...

Akaryakıttan alınan FİF rakamından Maliye gelirlerinden oransal olarak neredeyse 3,5 kat feragat etmesine rağmen...

Peki nominal rakam ne derseniz? Yaklaşık olarak litre başına 12 TL feragat ederek...

Aylık asgari 35 milyon yakıt tüketimi olduğu varsayımından hareketle bu rakam 35 milyon litre * 12 TL = 420 Milyon TL eder.

 

Görüldüğü üzere istikrarlı (!) bir şekilde maliyenin gelirlerinden de feragat edilmesine rağmen vatandaşın pompa fiyatlarını ciddi bir şekilde sorguladığı günlere geldik...

Peki niçin böyle oldu derseniz siftahı yaptığım ilk yazımda bir ipucu bırakarak cevabımı sonraki yazılarıma bırakayım...

 

İPUCU: KKTC olarak akaryakıt ürünlerini biz hangi para birimiyle alıyoruz? Kullandığımız para biriminin değerinin belirlenmesinde KKTC olarak bir dahlimiz var mı? İmzalanan protokollerde bununla ilgili herhangi bir önlem/talep var mı? Hangi protokoller mi? Sn. Başbakan'ın “tarihin en yüksek rakamlı protokollerinden biridir” diye açıklama yaptığı protokoller deyip noktayı koyayım...

 

SONSÖZ: Ülkeyi yönetmeye talip olanlar! Artık uygulanabilir gerçekçi adımlar atmanın zamanı çoktan geldi ve geçti, biraz irade!