Fehime ALASYA
‘Hükümet’ belirsizliği birçok sektörü etkiledi, icraat durdu.
19 Ekim 2020'den beri "Başbakansız" kalan eski hükümetin Bakanlar Kurulu 8 Eylül’den beridir toplanmadı, karar alınmadı, kamuda süreç tıkandı.
Gerek kamu işleyişinde gerekse özel sektördeki kamu bağlantılı birçok işleyiş durma noktasına geldi.
Kamuda terfiler, sözleşmeli personellerin durumuna ilişkin bilinmezlik sürerken, şoför okulları uzun süredir Bakanlar Kurulu toplanmadığı için artık dükkanına kilit vuracağını belirtiyor.
Şoför okullarının sınav yapamaması yanı sıra 1 Kasım’dan beridir ehliyetler yenilenemiyor, öğrencilerin ehliyet tazelemesi yapılamıyor.
Taşınmaz mal alımlarında ise yabancılara olan satışlar tamamen durdu. Bu süreçte Bakanlar Kurulu onayı bekleyen yabancılar, tapularının onaylanması nedeniyle ev alamıyor. Henüz inşaat halindeyken yapılan ve satışa hazır olan projelerini elinden çıkaramayan müteahhitler ise bu durumdan en büyük darbeyi alan sektör olarak nitelendiriliyor.
Yerel yönetimlerde de manzara farklı değil. İçişleri Bakanlığı’ndan Bakanlar Kurulu onayına gitmeyi bekleyen dosyalar seçim yasaklarından kurtulduktan sonra ülkedeki hükümetsizliğe takıldı. Belediyelerin özellikle İçişleri, Tarım ve Ekonomi Bakanlığı’nda yürütmesi gereken bazı işleyişler durma noktasına geldi.
Bağımsız Şoför Okulları ve Sürücü Kursları Birliği Başkanı Emirzade Tilki:
“Mağduriyetimiz çok büyük, tüzük ertelemesi için bekliyoruz”
- 1 Kasım’dan beridir ehliyetler yenilenemiyor, öğrencilerin ehliyeti tazelemesi yapılamıyor, şoför okulları sınav yapamıyor.
Uzun süredir ehliyet sınavı yapamadıklarını ifade eden Bağımsız Şoför Okulları ve Sürücü Kursları Birliği Başkanı Emirzade Tilki, mağduriyetlerinin çok büyük olduğunu kaydetti.
“Çalmadığımız kapı, gitmediğimiz bankalık, parti kalmadı. Çok zor durumda olduğumuzu, sınavların yapılması gerektiğini anlattık. 31 şoför okulu üyemiz var, kimisi eğitmenlerini izne çıkardı, kimisinin elektriği kesildi, kimisi işsiz oturuyor.” diyen Tilki, birkaç güne kadar hükümet kurulmazsa kepenkleri indireceklerini dile getirdi.
Tilki, birkaç güne kadar çözüm bulamamaları halinde araçların Meclis önüne kilitleyeceklerini ifade etti.
“Tüzük ötelensin diye Bakanlar Kurulu onayı bekliyor ama Bakanlar Kurulu Toplanamıyor”
“Bu tüzükleri erteleyin demiştik zaten ama dinletemedik. Neticede bu hallere geldik. Okullarımız üç haftadır sınav koymuyor, iş yapmıyor. Kimse de bu insanlar nasıl işliyor demiyor.” diye isyan eden Tilki, Bakanlar Kurulu’nun toplanamaması ve yeni kararlar alınamaması nedeniyle sorunlarına çözüm bulunamadığını anlattı.
Yaşananların en büyük sorumlusu olarak Ulaştırma Bakanlığı’nı sorumlu tutan Tilki, özetle şu ifadeleri kullandı:
“Tüzükteki yeni siteme bağlı olduğu için ehliyeti biten vatandaşların dahi ehliyeti tazelenmiyor. Yarın bir kişi kaza yapsa sigorta onu kapsar mı kapsamaz mı bilmiyoruz. 1 Kasım’dan beridir ehliyetler de yenilenemiyor.
Tüzük ötelensin diye Bakanlar Kurulu onayı bekliyor ama Bakanlar Kurulu toplanamıyor, tüm bunlar beklemede. Pandemiden çok büyük zarar gördük, açıldık, şimdi de iş yapamıyoruz. Bası kişiler gelip parasını geri istiyor, öğrencilerin ehliyeti tazelemesi yapılamıyor. Kapı kapı gezdik ve batıyoruz diye derdimizi anlatmaya çalıştık ama derdimizi anlatacak birini bulamadık. Biz ekmek derdinde, onlar koltuk derdinde.”
Kıbrıs Türk Amme Memurları Sendikası (KTAMS) Başkanı Güven Bengihan:
“Bakanlar Kurulu olmaması çok büyük eksik”
- Denetim boşluğu ve teftişlerin eksikliğinden bazı fırsatçı çevreler yaralanmaya çalışıyor.
- ‘Bakan yok, hükümet yok’ söylemleriyle sorunlara çözüm üretilmiyor
- Sözleşmeli personel, Bakanlar Kurulu onayı beklediği için Kasım sonu maaş almama riski ile karşı karşıya.
Ülkedeki bu belirsizliğin birçok alanda sıkıntı yarattığını ifade eden Kıbrıs Türk Amme Memurları Sendikası (KTAMS) Başkanı Güven Bengihan ise bunun tek sorumlusu olarak Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın olduğunu savundu.
Kamu işleyişindeki sıkıntılara dikkat çeken Bengihan, özetle şunları dile getirdi:
“Belirsizlik ortamının bulunması toplumu büyük endişeye sokuyor. Ekonomik açıdan zor durumda olan insanlar, TL’nin değer kaybı ve etkileri ile artan pahalılık ve istikrarsızlık yanında hükümetin olmaması, tedbir alamaması bazı fırsatçı çevrelerin bu boşluktan yaralanmaya çalışmasını sağladı. Denetim boşluğu, teftişlerin eksikliğinden yaralanmalara çalışılıyor. Bu devletin yönetim kurumlarında dahi eski idari yönetimin keyfi idari kararların alınması yönünde davrandığını görüyoruz. Hükümetin olmaması hem örgütlerin hem de insanların muhatap bulmasında sıkıntı yaşanmaktadır. Herhangi bir bakanlıkta yaşanan sorunlar ‘bakan yok, hükümet yok’ söylemlerine takılıyor. Pandemi sürecinde acil önemli alınması gereken durumlarda Bakanlar Kurulu olmaması çok büyük eksikliktir.
Bakanlar Kurulu yok, ekonomik sıkıntıların giderilmesi konusunda harçların, KDV indirimi veya navlunların düşürülmesi gibi konular gündeme gelerek hayatın ucuzlatılması gerek ama bu açıdan da adım atılamıyor. Asgari ücretin oturulup konuşulması bu süreçte hayati önem taşırken, bu da yapılamıyor. Asgari ücret ile çalışanların durumu ne olacak?
Mali yönden bütçeye katkı, gerek 13. Maşlar, gerekse reel sektörün ödenebilmesi için borçlanması veya katkı alması gerek. TC’nin de muhatap alacağı bir yetkili yok. Sadece Türkiye’nin memuru gibi hareket eden bir Cumhurbaşkanı’dır. Daha Başbakanlık görevini teslim etmemişken, partililerini devlete istihdam etti. Bu istihdam için zaman buldu ama Başbakanlık görevinin vekaleti için vakit bulmadı mı? Şu anda tüm bu sıkıntıların sorumlusu Ersin Tatar’dır. Şu anki tüm bu hükümetsizliğin tek sorumlusu Sayın Tatar’dır. En geç 30 Ekim’de Meclis’e gelmesi gereken bütçe hala Meclis’e gelmedi. Bu durum 2021 yılı bütçesinden de sıkıntı doğuracaktır.
Bunun yanında kamudaki sözleşmeli personellerin de sözleşmeleri uzatılamıyor. Bakanlar Kurulu onayını bekleyen sözleşmeli çalışanlar var ve bu çalışanların Kasım sonu maaş almama riski vardır. Tüm bunlar Bakanlar Kurulu’nun yani hükümetin olmamasından kaynaklanıyor, bunun da tek sorumlusu Ersin Tatar’dır.”
Emlakçılar Birliği Başkanı Hasan Sungur:
“Yabancılara olan satışların durması devlet gelirlerini de etkiliyor”
- Bakanlar Kurulu onayı bekleyen yabancıların tapu devri işlemleri yapılamıyor.
- Kıbrıs Türk Emlakçılar Birliği Yasası'nın Meclis’ten geçirilmesi bekleniyor.
Bu gibi belirsizliklerin mutsuzluk verdiğini dile getiren Emlakçılar Birliği Başkanı Hasan Sungur, yabancı yatırımcılara da bu şekilde güven verilmediğini kaydetti.
Kıbrıs Türk Emlakçılar Birliği Yasası'nın Meclis’ten geçmesini de beklediklerini kaydeden Sungur, buradaki boşluğun da kaçak emlakçılığı hortlattığını, her geçen gün daha da çok yasa dışı emlak ofisi açıldığını belirtti.
“Bakanlar Kurulu’nun toplanamaması sorun yaratıyor”
Taşınmaz mal alımlarında ise yabancılara olan satışların Bakanlar Kurulu onayı istediği için yapılamamasının devlet gelirlerini etkilediğini ifade eden Sungur, “Bakanlar Kurulu’nun toplanamaması sağlık açından da olumsuz etkileri olduğu gibi emlak açısından da var. Ülkeye gelişlerden tutun da girişlerine, mal devirlerine kadar birçok noktada sorun yaşanabiliyor.” dedi.
Kıbrıs Türk İnşaat Müteahhitleri Birliği Başkanı Gürcafer:
“Her senaryoda ülkeyi yönetebilecek olan iyi bir hükümete ihtiyaç var”
Ülke yönetimiyle ilgili iki senaryo bulunduğunu anlatan Gürcafer, iyi senaryoda hükümetin dünyadaki gelişmelere paralel gelişmelerle ülke yönetiminin idare edeceğini anlatırken kötü senaryoda ise hem sektörün hem de ülkenin bir felaketle karşılaşabileceğine dikkat çekti. Gürcafer, her iki senaryoda da ülkeyi yönetecek iyi bir hükümete ihtiyaç duyulduğunun altını çizdi.
En iyi senaryoda Covid-19 aşısı ile sürecin iyiye gitmesiyle sektörün de önünün açılabileceğini kaydeden Gürcafer, aşının etkili olmaması halinde elde olan satışların yapılmayacağını, elde kalan projeler nedeniyle yenilerinin yapılamayacağını ve birçok sektörü bundan beslenemeyeceğini ifade etti. Gürcafer, kötü senaryo karşısında ülkeyi iyi yönetebilecek siyasilere ihtiyaç olduğunu kaydetti.
Hem iyi hem de kötü senaryoda hükümeti yönetecek iyi bir hükümete ihtiyaç olduğunu anlatan Gürcafer, “Olumsuz senaryoda tam bir enkazdır. Tüm dünyada aşı sonuç vermezse veya aşı çıksa bile sağlık ve ekonominin bununla başa çıkamaması durumunda biz de küresel kriz içinde olacağız. Bu nedenle ülkeyi yönetecek iyi bir hükümete ihtiyaç vardır.” dedi.
Kamu Görevlileri Sendikası (Kamusen) Başkanı Metin Atan:
“Söylenecek çok şey var ama sesimizi duyan yok, duyuracağımız biri yok”
- Her yıl bu dönemde yapılan kamu terfileriyle ilgili hiçbir adım atılamadı.
- Kamuda idari konulardaki iç sorunlar ‘bakan yok’ gerekçesiyle biriktiriliyor.
- Bakanlar Kurulu’nun toplanamaması nedeniyle alınamayan kararlar ve bunlardan ötürü bazı sektörlerin büyük mağduriyeti var.
Ülke tarihinde bu güne dek böyle bir rezalet yaşanmadığını ifade eden Kamu Görevlileri Sendikası (Kamusen) Başkanı Metin Atan, hala muhatap alınacak bir Başbakan olmamasını eleştirdi.
Her yıl yapılan ve bu yıl da yapılması beklenen Kamu terfileri için hala çalışma yapılmadığını anlatan Atan, tüm bunların ‘bakan yok’ gerekçesiyle bekletildiğini savundu.
Bu boşlukta birçok noktada mağduriyet doğduğunu anlatan Atan, özetle şunları ifade etti:
“Mali bütçede sıkıntı var, idari konularda iç sorunlar var. Bakanlıklar da kalem üzerinde var ama icraata gelince yok. Daire içi sorunlar dahi çözülemiyor, vatandaşa hizmet aksıyor. Sorunlar bir yumak oldu. Sorunlar yumağımız var. Pandemide Bakanlar Kurulu’ndan alınamayan kararlar var ve bundan dolayı mağdur olanlar var. Alınan kararların yürütülmesi, denetlenmesi konusunda da sıkıntılar var. Asgari Ücret hala toplanamadı. Hiçbir adım atılamadı. Kimi muhatap alacağız konusunu sürekli karşılımda buluyoruz. Azınlık hükümeti de yürüyecek diye inancımız yok. Söylenecek çok şey var ama duyan yok, duyuracağımız biri yok.”