4'lü koalisyon hükümetinin programında, toplumun ve ülkenin tepeden tırnağa bütün sorunlarının iyice etüd edilmiş, çözüm önerilerinin de yerli yerine konulmuş olduğunu gördük.
Yurttaşlık meselesinden sosyal adalet vurgusuna, özgürlüklerin ve laikliğin öne çıkarılmasından ekonominin üretkenliğine ve kamudaki çarpıklığa kadar kadar, her konuda önemli saptama ve önermeler var programda...
Çarşamba günü güvenoyu alması beklenen Tufan Erhürman hükümetinin 'teorisi' oldukça başarılı görünüyor.
Geriye 'pratik' kısmı kalıyor. Yani icraat...
Acaba kağıt üzerine yazılanlar hayata geçirilebilecek mi? Dört parti zor kararlara imza atarken birlikte hareket edebilecek mi? Muhalefetin direnci kırılabilecek mi? Toplum ikna edilip dönüşüm sağlanabilecek mi?
Ve bir de tabii -ve de maalesef- memleketin 'değişmez koalisyon ortağı' TC Yardım Heyeti'nin gölgesinden ve engellemelerinden kurtulmak mümkün olabilecek mi?
***
Sokaktaki beklenti şudur: Erhürman hükümetinin başarısız olma gibi bir lüksü yoktur.
Bu hükümet son şansımızdır. Bu ülkeye dair umutlarımız ya yeşerecek ya da tümden küle dönecek.
Bir Ortadoğu ülkesi mi yoksa Avrupa ülkesi mi olacağız sorusunun yanıtı bu dönemde saklı.
Başta nüfus yapısı, dini yaşamın dayatılması, faşizan saldırılar olmak üzere toplumun her kesimince rahatsızlığı hissedilen toplum mühendisliği çabalarına karşı hükümetin dik duruşu toplumun moralini ve mücadele gücünü artıracak. Aksi ise dibe vurulmasına yol açabilecek.
Sadece ekonomik zorluklar, işsizlik ve düşük ücretler değil, ama aynı zamanda toplumun dokusunu bozmaya niyetli niyetler de bu hükümetin birinci derecede bakmak ve çözmek zorunda olduğu işler arasındadır.
Kamuda reform yapılmalıdır evet, ama imam hatip okullarının yaygınlaştırılması düşüncesine de toplum teslim edilmemelidir.
Sağlıkta reform şarttır ama yargı mensuplarını dahi ölümle tehdit edecek hoyratlığı kendine hak görenlerin bu ülkede elini kolunu sallayarak dolaşmasına da müsaade edilmemelidir.
Sanayide ve ticarette yapılması gereken çok önemli işler vardır ama toplumu örümcek ağı gibi saran tarikatların ve de tarikatların kontrolüne terkedilmiş kimi kamu kurumlarının faaliyetlerine de yakından bakmak da şarttır.
***
Hükümet programı son derece başarılı kaleme alınmıştır.
Belki içinde eksiklikler de vardır.
Mesela bizim sektörün sorunlarına yeterince yer verilmediği ortadadır.
Medya alanında sadece BRT ve TAK'la ilgili birkaç satır yazıp, sanki basın sadece bu iki kamu yayıncısıyla sınırlıymış gibi davranmak alıştığımız bir durum.
Ama olsun.
Yine de program kapsamlı, tutarlı ve en önemlisi de umut vericidir.
Medyanın ve basın emekçilerinin dertleriyle de zaman içinde ilgilenileceğini umut edeceğiz tabii...
Belki başka alanlarda da boşluklar, eksiklikler vardır programda...
O kesimler de süreç içinde seslerini çıkarıp taleplerini dile getirdikçe hükümet gündemine gelmeyi başarabilir belki.
Eksiklikler ve boşlukları bir yana, programda yazılanların başarıya erişmesi bu toplumun çok geniş kesiminin beklentisidir.
İddiam odur ki, bu hükümetin yurttaşlıkla ilgili politikası ile laiklik ve özgürlükler konusundaki hassasiyetine UBP tabanının dahi en az yüzde 75'inin desteği
vardır.
Yazılanlar hayata geçer, başarılı adımlar atılırsa, bunun siyasetteki dengelere yansıması çok net biçimde görülecektir.
CTP-HP-TDP-DP hükümetinin başarı parolası bilim, mantık ve cesaret olmalıdır.
Akıl ve yürek birleşince dağlar da delinir, okyanuslar da aşılır.