Hükümetin ‘indirim’ kabahati

Sami Özuslu

 

Ülke tarihinde ‘ilk defa’ elektrik ücretleri aşağıya indi.
Ama çok, ama az…
İndirim tarifeleri ‘az kullanan’ tüketici açısından daha yüksek oranlarda yansıtılabilir, ‘dar gelirli’ daha fazla korunabilinirdi.
İndirim miktarları petrolde yaşanan düşüş oranına daha yakın olabilirdi.
Belki bunlar yapılabilinirdi.
Belki de yapılacak da…

**

Elektrik gibi gaz ve akaryakıt fiyatları da aşağıya çekildi.
Her aileni ve her işletmenin en önemli masraflarından olan akaryakıtta altı ay öncesine göre yüzde 20 oranında azalma sağlandı.
Gaz ve petrol fiyatları da daha fazla indirilebilir miydi?
Dünya piyasalarına daha yakın miktarlarda indirimsöz konusu muydu?
Belki de mümkündü.
Belki de mümkün olacak da…

**

İndirimin miktarı, oranı ve adaletiyle ilgili tartışmaların tümü önemli…
Hükümet bunlara bakıp yanlışı, eksiği, hatası varsa düzeltme yoluna gidebilir.
Her karar ‘dört dörtlük’ olmayabilir.
Varsa daha iyisini yapma imkanı, düzeltmek için kimsenin eli kolu ve ağzı bağlı değil.
Hükümetin ‘indirim’ konusunda bir ‘kabahat’i varsa eğer, düzeltmek de elinde…
Sivil toplumun, medyanın ve tabii ki siyasal muhalefetin de katkılarıyla…

**

Bu konuları tartışırken ama birkaç noktayı da aklıda tutmakta, bazı soruları tersten sormakta yarar var.
Mesela…
• Kuzey Kıbrıs’ta akaryakıt, elektrik ve gaz fiyatları düşerken, acaba başka yerlerde durum nedir? Mesela Türkiye’de ve Güney Kıbrıs’ta nasıl uygulamalar yapılıyor? Dünya piyasalarındaki düşüş oralara nasıl yansıyor?
• Bir önceki hükümetin, yani Eroğlu ile başlayıp Küçük ile tamamlanan ‘tek başına iktidar’ döneminin KIBTEK anlayışı devam ettirilmiş olsaydı acaba bugün biz neyi tartışıyor olacaktık? Elektrikte ‘indirim az mı oldu, çok mu’ konusunu mu, yoksa ‘satalım, verelim, parçalayalım, özelleştirelim’ mevzuunu mu?
**
Hükümet son bir ay içinde iki önemli karar aldı.
Bunlardan biri, kamuda ‘eşit hayat pahalılığı’ uygulaması…
İkincisi ise ‘hayatı ucuzlatma’ yönünde atılan elektrik, akaryakıt ve gaz indirimleri…
Kim ne isterse söylesin, bu adımlar ‘az kazanan’ın lehinedir.
Dahası, KIBTEK gibi kendi kurumlarımıza sahip çıkma niyetinin de göstergesidir.
Ama az, ama çok…
Ama eksik, ama fazla…
Ortada bir ‘niyet’ vardır ve bunu değerlendirirken yukarıdakilere benzer sorular da akılda tutulmalıdır.
‘İndirim’ yaptı diye ‘kabahat’li sayılacaksa hükümet, sürekli bu tür ‘kabahat’ler işlesin vallahi!
Ne ‘kabahat’ler gördü bu toplum kimilerinden…