Sendikal Platform, Kıbrıs Türk Tabipler Birliği, Kıbrıs Türk Hekimler Sendikası (TIP-İŞ), Kıbrıs Türk Hemşireler ve Ebeler Sendikası ile Kıbrıs Türk Hemşireler ve Ebeler Birliği, “hükümetin toplum sağlığını korumak için hiçbir hazırlık yapmadığı” gerekçesiyle bugün Lefkoşa’da eylem düzenledi.
Lefkoşa Dereboyu çemberinde başlayan eylemde eylemciler Başbakanlık’a yürüdü.
Eylemde, “Pandemi Hastanesi Yok Doktor Yok Hemşire Yok İlaç Yok Laf Çok Skandal Çok”, “Hükümet Sağlığa Zararlıdır”, “Casinomuz Yok Ki Sözümüz Dinlensin”, Ne Bitmez 45 Günmüş” yazılı pankartlar açıldı.
Kıbrıs Türk Orta Eğitim Öğretmenler Sendikası (KTOEÖS) Başkanı Selma Eylem, Kıbrıs Türk Tabipler Birliği Başkanı Dr. Özlem Gürkut, Kıbrıs Türk Hemşireler ve Ebeler Sendikası Genel Başkanı Ali Özgöçmen’in konuşma yaptığı eylemde, konuşmacılar, sağlık altyapısının yetersiz olduğunu, 1 Temmuz’dan itibaren ülkeye karantinasız girişlere izin verilmesinin halk sağlığını riske atacağını söyledi.
Konuşmalarda, dünyada COVID-19 virüsünün yayılmaya devam ettiği belirtilerek, sağlık sistemindeki sıkıntılar aşılmadan ülkeye karantinasız girişlere izin verilmesinden kaynaklanacak hastalık ve ölümlerden hükümetin sorumlu olacağı söylendi.
Eylem: “Buraya örgütlü gücümüzü, irademizi, sesimizi duyurmaya geldik”
Kıbrıs Türk Orta Eğitim Öğretmenler Sendikası (KTOEÖS) Başkanı Selma Eylem, Başbakanlık önünde yaptığı konuşmada hükümeti eleştirdi.
Eylem, hükümetin halkın sesine kulak tıkadığını, krizi yönetemediğini, kendine göre kategori oluşturup karantinasız uçuşları başlatmaya karar verdiğini savundu.
Hükümetin dayatmalara boyun eğdiğini, halkı geçim derdine ve mülteci durumuna düşürdüğünü, halk sağlığını tehlikeye attığını iddia eden Eylem, “Buraya örgütlü gücümüzü, irademizi, sesimizi duyurmaya geldik” dedi.
Gürkut: “Kapanma süreci boyunca yapılması gereken hazırlıklar yapılmadı”
Kıbrıs Türk Tabipler Birliği Başkanı Dr. Özlem Gürkut, hekimlerin insan toplum sağlığını korumaya söz verdiğini söyleyerek, pandeminin çıkış süreci ve bugün gelinen aşama ile ilgili bilgi verdi.
Sağlık Bakanlığı ile virüse karşı hazırlık yapılması konusunda ilk görüşmelerini 24 Ocak tarihinde yaptıklarını dile getiren Gürkut, Şubat ayı sonunda Lefkoşa Dr. Burhan Nalbantoğlu Devlet Hastanesi’nin yandığını, “orada da kriz yönetimi olmadığının görüldüğünü” savundu.
Ülkede ilk COVID-19 vakasının görülmesinin ardından sağlık sistemi hazır olmadığı için kapatma sürecine gidilmek zorunda kalındığını belirten Gürkut, çok sayıda insanın aynı anda hasta olup sağlık sistemini kilitlemesini engellemek adına kapanmaya gidildiğini kaydetti.
Gürkut, “kapanma süreci boyunca yapılması gereken hazırlıkların yapılmadığını, Bulaşıcı Hastalıklar Yasası’na göre oluşturulması gereken komitelere işlerlik kazandırılmadığını, ülkenin risk haritası ile beklenen hasta sayısının hesaplanmadığını, eksik olan yatak, cihaz ve personel sayısının tamamlanmadığını, eğitim ve organizasyon yapılmadığını” söyledi.
Pandemi hastanesi için derhal çalışma başlatılması, teknoloji yardımı ile temaslı takip programı oluşturulması gerektiğini belirten Gürkut, Lefkoşa Dr. Burhan Nalbantoğlu Devlet Hastanesi’nin pandemi hastanesi yapılmasının yarattığı sorunları anlattı.
İş yerlerinin batma, insanların işlerini kaybetme tehlikesini göze aldığını, ülkenin açlık sınırına geldiğini söyleyen Gürkut, sağlık sistemindeki eksikliklerin tamamlanmadığını, kurulan kurullara danışılmadığını, süreç boyunca pandemi ile ilgili yönetimi kimin yaptığını anlamadıklarını, testler için bilimsel bir politika oluşturulamadığını savundu.
COVID 19 hastaları için ek yatak ayrılmadığını, ventilatörlerin depolarda bekletildiğini, pandemi hastanesi sözü verilen yerde AMATEM’in temelinin atıldığını söyleyen Gürkut, sağlık fonundaki paranın toplum sağlığı için harcanılmasından imtina edildiğini, ihalelerin iptal edildiğini ve bağış yapılmasının beklendiğini iddia etti.
Hastalığın artarak devam ettiği ülkelere sınırların açılmasının planlandığını söyleyen Gürkut, sınırların açılacağı ülkelerin gerçek risk oranlara göre önlem almadan, karantinasız sınırların açılmak istendiğini belirtti.
“Güvenli ortamı sabote etmeye çalışıyorlar” iddiasında bulunan Gürkut, sağlıkta altyapıyı tamamlamadan, eksiklikleri gidermeden gerçekleşecek açılma sonucu yaşanacak her bulaştan, her ölümden “hükümetin sorumlu olacağını” savundu.
Sağlık personeli, ilaç, koruyucu ekipman ve pandemi hastanesine yönelik eksikliklerin giderilmesi gerektiğini söyleyen Gürkut, “Bunları yapamayacaksanız derhal istifa edin” dedi.
Özgöçmen: “Kaybedilecek her canın sorumlusunun hükümet”
Kıbrıs Türk Hemşireler ve Ebeler Sendikası Genel Başkanı Ali Özgöçmen de halkın yaklaşan tehlikenin bilincinde olduğunu ancak hükümetin “halkın sağlığını tehlikeye attığını” söyledi.
Pandemi hastanesi, sağlıkçı, temizlikçi, taşıma görevlisi yokken ve ikinci salgın için bir eylem planı yapılmamışken, “hükümetin zar atıp kumar oynadığını” savunan Özgöçmen, eksikliklerin neden giderilmediğini, bilim kurullarının neden sessiz kaldığını sordu.
Özgöçmen, sağlık sisteminin hazırlanmaması sonucunda “kaybedilecek her canın sorumlusunun hükümet” olacağını söyledi.
Fotoğraflar: Burçin Aybars