‘Ülkede kaç kişinin hangi doz aşı yaptırdığı’ bilgisinin dahi topluma doğru verilerle aktarılmadığını anlatan dünkü yazıdan sonra merak ettim ve geriye dönüp arşivden taradım.
Aradığım şuydu: Hükümettekilerin ‘aşılama konusundaki hedefleri’ neydi ve bunlar tutturulabilmiş miydi?
3’üncü doz aşılarla ilgili bilgi yok. Tek doz yapılan Johnsson aşısı ‘tam aşı’ sayılmış mı, belli değil. Güney’de ve yurtdışında aşılanmış kişiler KKTC’deki sisteme kaydedilmemiş. Bunları biliyoruz.
Ama Sağlık Bakanı Ünal Üstel çift aşı yaptıranların oranını yüzde 53 olarak veriyor. Bu ‘veri’ her ne kadar doğru gözükmese de, resmi rakam olarak açıklandığı için onu baz almaktan başka çare yok.
Rakam ve istatistik konusunda kelimenin tam anlamıyla ‘cehaletin dibi’ni yaşıyoruz. Bir kez daha bunu anladık, aşılar vesilesiyle…
***
‘Arşivler yalan söylemez’ derler.
Belki ‘arşivlerin söylediği yalanlar, o gün söylenenlerin gerçek halidir’ demek daha doğru olur. Çünkü arşivlere bakarsak eğer, KKTC’de ‘toplumsal bağışıklık’ oranına aylar öncesinden erişmiş olmalıyız!
‘Aşılanmayı o kadar hızlı ve sistemli yapacaktı’ ki hükümettekiler, adeta yağdan kıl çekercesine olacak ve bitecekti bu iş…
Belki de ‘dünyada örnek’ olarak gösterilecektik. Corona’yı yenmiş, aşılanmayı başarmış bir ülke olarak başta eğitim ve turizm olmak üzere ekonomiyi bütünüyle açacaktık.
Tüm bunlar söylendi. Yazılı ve arşivlendi.
Arşivler o günlerin ‘at gitsin’ modeli demeç ve açıklamalarıyla dolu…
***
Hatırlayın, ‘aşı tedariki’ son derece büyük bir belirsizlik içindeydi. KKTC hiçbir yerden doğrudan aşı alamadığı için Türkiye’den ve Kıbrıs Cumhuriyeti’nden verilecek aşılara muhtaçtı.
Çin yapımı Sinovac şirketinin ürettiği aşıların ilk partisi adaya ulaştığında hepimiz bayram etmiş, sağlık çalışanları ve yaşlılarla başlayan aşılanma sırasının bir an önce bize de gelmesini dilemiştik.
Aşı konusunda azacık kaygı vardı ama diğer ülkelerle4 kıyaslandığında ‘aşı karşıtlığı’ çok yaygın değildi.
Aşı tedariki ve iyi bir organizasyonla gerçekten de süratle toplum aşılanabilir, sosyal ve ekonomik açılım hızlandırılabilirdi.
Hatta ‘alternatif aşı tedariki’ konusunda kimi iş insanları ve siyasiler enteresan öneriler üzerinde duruyor, Doğu Perinçek’le işbirliği içerisinde ‘Çin’den KKTC’ye aşı getirtme’ planları yapıyordu.
***
O günlerden başlayarak hükümettekiler sürekli tarih ve oran verip duruyordu.
Mesela Sağlık Eski Bakanı Ali Pilli “Aşılar gelsin, süratle herkesi aşılarız” diye iddialı sözler ediyordu.
Sonrasında göreve gelen Ünal Üstel de benzer iddialar, tarihler, oranlar söyledi.
Başbakan Ersan Saner ise ilk başlarda ‘koyunlar’ konusunda daha fazla detay vermiş, ama sonrasında ‘aşı hedefi’ konusunda bol keseden sözler sarf etmişti.
Mesela Mart ayında Saner bir açıklamasında aşılanma hızı konusunda ‘AB içinde ilk 3’te olduğumuzu ilan etmişti.
Yine Mart ayında bir başka demecinde Başbakan Saner ‘2 ay içerisinde 20 yaş üstü herkesi aşılamayı hedeflediklerini’ söylemişti.
Temmuz ayında ise Saner ‘Sonbahara kadar yüzde 70’i aşılama hedefi’ koymuştu.
Haziran ayında ise bir parti etkinliğinde UBP Genel Sekreteri Oğuzhan Hasipoğlu hedefi ‘Eylül’e kadar yüzde 80’ diye duyurmuştu.
Ünal Üstel ise Eylül ortasında ‘yüzde 53’teyiz’ dedi…
Hangi aşı ne kadar tutacak beli değil ama hükümettekiler hiç tutturamıyor!..