Başbakan Tufan Erhürman, Meclis Genel Kurulu’nda Ana Muhalefet Partisi Ulusal Birlik Partisi (UBP) Genel Başkanı Ersin Tatar, UBP milletvekilleri Resmiye Canaltay, Sunat Atun ve Nazım Çavuşoğlu’nun sorularını yanıtladı.
Başbakan Erhürman, muhalefet milletvekillerinin iddia ve soruları üzerine Türkiye Cumhuriyeti (TC) ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) arasında Ekonomik ve Mali İşbirliği Protokolü’nün çalışmalarının Nisan ayında tamamlanacağını, Mayıs ayında da imzalanacağını bir kez daha açıkladı.
Erhürman, mali protokolle ilgili TC ve KKTC arasında hiçbir sorun olmadığı gibi, hükümeti oluşturan 4 siyasi parti arasında da sorun olmadığını yineledi.
Başbakan, “Muhalefetin protokolün imzalanmasında benim söylediğim neden dışında bir iddiası varsa, bu iddiayı herkesle paylaşsın. Ancak bunu paylaşmayıp sadece soru olarak sormaları halinde, bu konuya cevabım nettir. Ortada hiçbir sorun yoktur” dedi.
“MUHALEFETİN ESKİ DÖNEMLERDEN KALMA SİYASİ YAKLAŞIMI MEMLEKETE BİR ŞEY KAZANDIRMIYOR”
Başbakan Tufan Erhürman, Ana Muhalefet partisi UBP Genel Başkanı Ersin Tatar’ın mali protokol imzalanmasının gecikmesi üzerine yaptığı iddialarına yanıt vermek için yaptığı konuşmada, aynı iddiaların geçtiğimiz hafta yine gündeme getirildiğini söyledi.
Başbakan Erhürman, geçtiğimiz hafta gerekli cevabın verildiğini işaret etti ve “Ana Muhalefet Başkanı konuşmasında sürekli olarak ‘Acaba, merak ediyoruz diyerek, cevap verin bunlara’ diyor. Geçen hafta cevap verdiğimiz bir şeye bu hafta farklı bir cevap vermemiz herhâlde beklenmiyor. Biz geçen hafta ne söylediysek zaten doğru söylemiştik. Bu hafta yine soruyorsunuz yine aynı şeyleri tekrar edeceğiz ”dedi.
Muhalefette ısrarla hükümette yer alan her bir parti liderinin söylediğinde farklı bir şeyler arama yaklaşımı olduğuna değinen Erhürman, bunun da eski dönemlerde kalma siyasi yaklaşımın tezahürleri olduğunu kaydetti.
Başbakan Erhürman, muhalefetin TC ile KKTC arasında ve hükümeti oluşturan 4 siyasi parti arasında “sorun var” gibi gösterilmeye çalıştığını ancak bu yaklaşımın memlekete bir şey kazandırmadığını dile getirdi.
Geçen hafta Meclis’in kürsüsünden söylediğini yine çok açık bir şekilde söyleyeceğini ifade eden Başbakan, Türkiye’deki yerel seçimden önce Ankara’da Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay’ın başkanlığındaki heyetle görüştüklerini, daha önce de tüm şeffaflığıyla anlattığı gibi Nisan ayı içerisinde protokol üzerinde çalışmaların tamamlanacağını, Mayıs ayı içerisinde de protokolün imzalanacağını dile getirdi.
Başbakan Erhürman, geçen hafta söylediğinden, bugün söyledikleri arasında hiçbir fark olmadığını kaydetti ve konu ile ilgili konuşmasına şu şekilde devam etti:
“’Nisan ayı içerisinde çalışmalar tamamlanacak’ cümlesinden ne anlaşılır? Onu da geçen defa sordunuz. Size söylediğim şu oldu. ‘Şuandaki çalışmalar içerisinde bir sıkıntı yoktur. Nisan ayı içerisinde bu çalışmalar tamamlanacak. Mayıs ayı içerisinde de imzalanacak’. Size dönüp sorduğumda, siz ‘Acaba 4 partinin yönettiği hükümette başka başka sıkıntılar mı vardır’ diye sordunuz. Geçen defa da size bu cevabı verdim. Hiçbir sıkıntı yoktur. Nisan ayı içerisinde bu çalışmalar tamamlanacak. Nisan ayı içerisinde tamamlanacağına göre Özersay’ın söylediği gibi demek ki, buradan çıkan sonuç metin son halini almamıştır”.
Başbakan Erhürman, protokolün son halini alma aşamasını geldiğinde KKTC ile TC arasında bazı öngörüler üzerine anlaşmazlıklar varsa, o anlaşmazlıkları tüketmeye çalışacaklarını bildirdi. Erhürman, anlaşmazlık olursa bu anlaşmazlıkları toplumla paylaşacaklarını, ancak şuana kadar anlaşmazlık gibi bir durum olmadığının altını çizdi.
PROTOKOL METNİNİN SON HALİ NİSAN AYINDA ORTAYA ÇIKACAK… MAYIS AYINDA DA PROTOKOL İMZALANACAK
Başbakan Yardımcısı ve Dış İşleri Bakanı Kudret Özersay’ın “ Metnin son hali ortaya çıkmamıştır” yönündeki açıklamasının da protokol metninin son halinin Nisan ayı sonunda ortaya çıkacak olmasından dolayı olduğunu dile getirdi.
Başbakan Tufan Erhürman açıklamalarının devamında şu ifadelerde bulundu:
“Tüm istişareleri yaparak bu süreci yürüten her zaman olduğu gibi Başbakanlık’tır. Protokol Türkiye’deki sistem değişikliğinden dolayı sıklıkla olduğu gibi Eylül ayında imzalanamadı. Türkiye’de seçimler vardı. Süreç Mart ayı sonuna kadar arzu edilen hızda ilerleyemedi. Sizin iddia ettiğiniz gibi Türkiye ve KKTC arasında bir sorun olmadığı gibi, 4 parti içerisinde de bir sorun yoktur. Nisan ayı sonuna kadar bu çalışmalar tamamlanacak. Mayıs ayında da bu protokol imzalanacak”.
Başbakan Erhürman, muhalefetin protokolün imzalanmasının kendi söylediği bir neden dışında geciktiği iddiası varsa, bu sorunu herkesle paylaşmalarını, ancak eğer paylaşmayıp sadece soru olarak sormaları halinde bu konuya cevabının net olduğunu, ortada hiçbir sorun olmadığını yineledi.
“‘BEN YOKTUR’ DİYORSAM VE SİZ ‘VARDIR” DİYORSANIZ, BU İDDİANIZI İSPAT ETMEKLE MÜKELLEFSİNİZ
Bu arada UBP Genel Başkanı, Milletvekili Ersin Tatar’ın oturduğu yerden “Sendeki rahatlık kimsede yok. Gözünüzün içine baka baka herhalde birbirinize âşık oldunuz” demesi üzerine, Başbakan Erhürman, “aslında tercih ederdim ki sayın Ersin Tatar bu konuşmasını, burada yapsın ve herkes tarafından bu konuya hangi üslup ve hangi ciddiyetle yaklaştığı görülsün” dedi.
Başbakan Erhürman şöyle devam etti:
“Ben ‘yoktur’ diyorsam ve eğer siz ‘vardır’ derseniz. Bu iddianızı ispat etmekle mükellefsiniz. Çık burada söyle. Her hafta aynı şeyi soruyorsunuz. Aynı şeyleri söylüyoruz. Ortada hiçbir somut iddianız yoktur. Perşembe günü Türkiye’de yapılan toplantıda önümüze Nisan ayı sonuna kadar çalışmanın tamamlanması, Mayıs ayı içinde imzalanması hedefini koyduk. Özersay’la Cumartesi günü Bakanlar Kurulu’nda konuştuk. Cumartesi konuştuğumuz üzerine çıktı ve dedi ki ‘İmzaya hazır bir metin yoktur’. Benim söylediğimle çeliştiğini söylüyorsunuz. Ama çelişmiyor. Çünkü ben Nisan ayı sonuna kadar bu çalışmalar tamamlanacak. Mayıs ayında imzalanacaktır. Nisan ayı sonuna kadar bu çalışmalar tamamlanacağına göre şuan da imzaya hazır bir metin olması mümkün değildir. Nasıl bunları birbirlerinin içine geçirip de ‘Yok orda çelişki var. Yok, burada çelişki vardır’ dersiniz. Lütfen somut olarak söyleyin”.
TÜRKİYE CUMHURİYETİ TARAFINI SUÇLAMA GİBİ DURUMUM OLAMAZ
Daha sonra UBP Milletvekili Resmiye Canaltay “Biz ‘metin tamam’ ‘karşı taraf suçlu’ diye algıladık. Demek ki yanlış mı algıladık?” sözlerinin üzerine de Başbakan Erhürman, Türkiye’nin çok önemli bir seçimden 3 gün önce dahi konunun görüşülmesi için kendilerine randevu verdiğine dikkat çekti. Erhürman, bu görüşmenin yapılması nedeniyle de Türkiye Cumhuriyeti’ni suçlaması gibi bir durumun söz konusu olmayacağını söyledi.
Başbakan Erhürman şöyle devam etti:
“Ben bu konuşmayı daha önce yaptım. Ben bu kürsüden bu sorulara cevap verdim. Hatta şunu söyledim. Türkiye’de henüz Kıbrıs işlerinden kimin sorumlu olacağı belli olmadan, ‘gelin hazırlığa devam edelim ki Türkiye’de durum netleştiği anda yaptığımız çalışmalar devreye girsin.’ Bizi de suçlayacak bir durum yoktur. Çünkü bizde çalışmalarımızı çok uzun süre önce tamamladık. Görüşmelere hazır duruma geldik. Ben suçlu arama yönünde bir tartışma yapmanın doğru olmadığı söyledim. Uzaması ile ilgili hükümetin içinde bir sorun yoktur. Tekrar söylüyorum. Sizin bildiğiniz ve bizim bilmediğimiz bir sorun varsa söyleyin. Benim yalan söylediğimi düşünüyorsanız bunu da söyleyin. İkisi de yoksa o zaman diyorsunuz ya cevap ver. Ben de veriyorum zaten”.
Protokolün gecikmesi nedeniyle yaşadıkları bir takım sıkıntılar olduğunu ifade eden Erhürman, protokolün gecikmesi nedeniyle yatırımlar, turizm teşvikleri ve benzeri konularda arzu ettikleri hıza ulaşamadıklarını söyledi.
TATAR’IN SÖZLERİ MECLİSİN DÜZEYİNİ AŞAĞIYA ÇEKTİ
Başbakan Erhürman, UBP Genel Başkanı Tatar’ın sözlerini anımsatarak, bu üslubun Meclis’in düzeyini aşağıya çektiğini, hem de memleketin ciddi sorunlarının üzerine böylesi uygun olmayan sözlerin sarf edilmesinin uygun bir davranış olmadığını açıkladı.
Erhürman, “Ben ne konuştuğumun farkındayım. Keşke herkes de ağzından çıkan kelimelerin nereye gittiğini ve anlama gittiğini benim kadar fark ederek konuşsa. Keşke böyle olsa. Ama hep görüyoruz ”dedi.
TURANLI’DAN BU HAFTA ALINMASI GEREKEN ÖDEME, GEÇTİĞİMİZ HAFTA ALINDI
Başbakan Erhürman, UBP Milletvekili Sunat Atun’un yerinden söz alarak, “Maaş ödemeleri için Emrullah Turanlı’dan avans alındı” haberlerini sorması üzerine, Ercan Havaalanı işletmecisinden bu hafta alınması gereken ödemenin, geçtiğimiz hafta alındığının Maliye Bakanı Serdar Denktaş tarafından geçen hafta açıklandığını işaret etti.
Erhürman, Atun’un sorusuna verdiği cevaplarda şu ifadelerde bulundu:
“Aslında hepimizin bildiği gibi 2018 yılında Savunma Bütçesi’nde bize aktarılması gereken hibe bütçenin rakamında bir eksilme oldu. Bunu hiçbir şekilde Türkiye Cumhuriyeti’ni eleştirterek söylemiyorum. Hep söylediğim gibi bu ordu bizim ordumuzdur. Dolayısıyla bir eksiklik, bir sıkıntı varsa bunu elbette kapatacağız. Ama sonuçta 188 milyon TL bize aktarılamadığı gibi, ordu da bizim ordumuz olduğu için, 188 milyon TL’de içerdeki kaynaklardan aktarılmak durumunda kaldık. Aynı protokole göre bize reel sektörden aktarılması gereken ve alt yapı yatırımları için aktarılması gereken kaynakta eksilme oldu. Böylelikle bu bizim yerel bütçemizden bir çıktı haline de geldi. Türkiye ile yaptığımız tüm görüşmelerde buna son görüşmemiz de dâhildir. Bunun bize gecikmeli de olsa aktarılmasına ihtiyaç duyduğumuzu bu 188 milyon TL aktarılmış olsaydı, bu borçlanmalar ya da avanslarda gerçekleşmiş olmayacaktı. Çünkü 188 milyon TL içerde olacaktı. Zaten bu rakamları yan yana koyduğunuzda 188 milyon TL’ye ulaşmıyor”.
EK VERGİ ALMADAN GELİRLERİ ARTIRMAK İÇİN ÇALIŞMA BAŞLATILDI
Türkiye Cumhuriyeti ile protokol imzalanacak ve bu protokol imzalandığı zaman hiçbir ihtiyacımız kalmayacak gibi bir durumun söz konusu olmadığına da vurgu yapan Başbakan, hükümet olarak gelirleri artırmak ve mümkün olduğunca giderleri azaltmak için çalışmalar yürüttüklerini söyledi.
Başbakan Erhürman, “gelirleri artırmak” sözünden ek vergiler yapılacağını kastetmediğini, ek vergiler almadan da gelirlerin artırılmasının mümkün olduğunun altını çizdi. Erhürman, bu konularla ilgili olarak gerekli görevlendirmeyi yaptıklarını ve çalışmaların da başladığını aktardı.
Başbakan Tufan Erhürman, Türkiye’den gelecek olan kaynakların maaşları ödemek için önemli olmadığını, kaynaklar arasında alt yapıda ve reel sektörde geçen yıl ki 100 milyon TL’lik bütçe açığına katkı için öngörülen bir rakam da olduğunu söyledi.
“Eğer o rakam da gelseydi şuanda maliyede 288 milyon TL olacaktı. O 288 milyon TL şuanda yapılan ödemelerin ödenip, 120-130 milyon TL’de elimizde kalacaktı” diye konuşan Başbakan, “Rakamlar açıktır. Son derece şeffaf konuşuyorum. Şeffaf ama kimseyi de suçlamadan konuşuyorum. Türkiye Cumhuriyeti’nin bu dönemde yaşadığı dinamik süreç elbette bazı şeyleri aksattı. Birkaç gün içerisinde Sağlık Bakanlığı ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlık’larından müsteşarlar Ankara gidecekler. Son eksik kalan kısım tamamlanacak” dedi.
“Keşke 2018’de bu çalışmaları aynı yoğunlukta sürdürebilseydik” diye konuşan Erhürman, Kıbrıs işlerinden sorumlu bakanın açıklanmamış ve protokol için heyet meydana getirilmiş olmaması nedeniyle o dönemde bunun gerçekleştirilemediğini kaydetti.
Erhürman UBP Milletvekili Nazım Çavuşoğlu’nun Merkez Bankası’ndan yapılan borçlanmanın eksiksiz yapılıp yapılamayacağı sorusu üzerine ödemelerin düzenli yapılmasının öngörüldüğünü dile getirdi.