İnsanlar bu olaylar ne zaman bitecek diye soruyorlar..
Son bir ayda her geçen gün terör eylemleri arttı...
Her gün en az 5-10 şehit haberine uyanıyoruz...
Olaylarda ölen PKK'lıların sayısı belli bile değil...
TEK DERT SEÇİM Mİ?
Ortada ölümler var...
Ama etrafta tartışılan ve söylenen; "o böyle ", "şu şöyle" ...
Sorumlu göstermekten ve ilân etmekten başka bir arayış yok!
Öfkeyi sermaye yapmışlar...
Bu öfke üzerinden de güya ülkeyi yönetecek ve yönledirecekler...
Tek dertleri bu !
Diyaloğun başlaması halk için bir umut ve beklenti;
Onlar içinse varsa da yoksa da seçim süreci...
Anlayacağınız Kasım 1'e kadar siyaset rafa kaldırıldı...
Asayiş devri yürürlükte...
Aslında bu noktaya gelineceği önceden belliydi.
Nasıl öngörülemedi sözlerini, tartışmalarını sürdürmenin bu aşamada pek bir anlamı da yok.
SİYASET BU DEĞİL
Şimdi hedef üç aşağı beş yukarı aynı:
Bir kesimin hedefi PKK'yı sorumlu ilan etmek iken, diğer kesiminki de devleti hedefe koymak...
Siyasi açıklamalar da, köşe yazıları da bu yönlerde bir kanaatin oluşması için yapılıyor ve siyasilerin birçoģu da buna çabalıyorlar...
Oysa Siyaset bu değil!
Siyaset, çözüm üretmekten ibarettir...
Toplumun önünü açmak demektir...
Dengeyi bulmak demektir...
Düzeni kurmak,
Diyalog kurmak,
Risk alarak çözümler üretmektir...
TEK YOL DİYALOG KURMAKLA BAŞLAYACAK OLAN BARIŞ YOLUDUR
Şiddet şu ana kadar sonuç vermedi, veremez...
40 binden fazla insan öldü...
Sonuç alındı mı?
Kazanılması iki taraf için de mümkün olmayan bu savaşı ivedilikle bitirmek gerekiyor.
Tek yol budur!
Özetle, iç savaş tekrar Türkiye'nin kapısına gelmiştir...
Vicdani sorumluluk içinde barışa dönük, insanlık ve barış adına kamuoyu oluşturulmalı ve taraflar arasında diyalog kurulmalıdır...
Yoksa!
Her kesim büyük kayıplara uğrar...
Ülkenin bütünü bundan zarar görür...
Ne laikliğin önemi kalır, ne dinin, ne de vicdanın...