'İçte kontrollü açılma, dışarıya izole'

YENİDÜZEN'e konuşan hekimler vaka çıkmamasının "sevindirici" olduğuna işaret etti ancak, "tedbiri elden bırakmamak gerektiğine" işaret etti

Devrim DEMİR

Dünyayı saran ve Mart ayından bu yana ülkemizde de sıkı tedbirler alınan COVİD-19 ile mücadele devam ederken vaka sayısında artış olmaması dikkat çekiyor. Son 8 gündür yapılan testlerin de negatif çıkması sevindirici olurken, gözler 4 Mayıs itibarı ile açılacak olan küçük işletmelere çevrildi.

Uzman doktorlar, dünyada salgının kontrol altına alınmadığı sürece risk oluşturduğuna işaret ederken, toplumun uzun süre maske ve alınan hijyen koşullara uyarak yaşaması gerektiğine değindi.

YENİDÜZEN’e konuşan uzman doktorlar, toplumun izole edilerek salgının yayılma riskini azalttığını, bir anda yapılacak açılımlar ile ikinci bir salgın dalgasının oluşabileceğine dikkati çekti.

Kalabalık oluşturabilecek iş yerleri, okullar, eğlence mekânları ile limanlar ve geçiş kapılarının açılmasının en son düşünülmesi gerektiğine vurgu yapan uzman doktorlar,  pandeminin aşısı bulunmadan atılacak adımların intihar olabileceğine işaret etti.

 

Vaka sayısı 8 gündür değişmedi…

Alınan birçok sıkı önlemle Mart ayı başlarında ülkede görülen COVİD-19’a bağlı son 8 gündür yapılan testlerde yeni pozitif vakaya rastlanmadı.

YENİDÜZEN’e konuşan uzman doktorlar, bulaşın tespiti için taramanın şart olduğunu ifade etti. Maske ve sosyal mesafenin zorunluluğuna da değinen doktorlar, pozitif vaka çıkmamasının salgının bittiği anlamına gelmediğini rehavete kapılmadan iş yerlerinin de adım adım açılması gerektiğine işaret etti. Riskli grubun mutlaka evde olması gerektiğine de vurgu yapan uzman doktorlar, toplumun haritasının çıkarılarak hastalığın seyrinin belirlenmesi gerektiğini kaydetti.


Doktor Gülgün Vaiz: “Hastalık semptomsuz geçirilebilir”

Kardiyolog Doktor Gülgün Vaiz, geriye dönük olarak toplumun taranması gerektiğini, yapılan testlerin negatif çıkmasının hem sevindirici hem de düşündürücü olduğunu belirtti.

Vaiz, bazı kişilerin covid-19 hastalığını semptomsuz geçirebileceğine işaret ederek, ülkede ciddi bir salgının önüne geçilmesi için ‘Tarama’ yapılması gerektiğine işaret etti. Vaiz, toplumun bundan üç ay öncesine kadar ciddi bir grip salgını ile mücadele ettiğini, bu gribin halk arasında tanımlanamadığını ağır grip geçiren herkesin mutlaka test yapması gerektiği görüşünde olduğunu söyledi.


Doktor Filiz Besim: “Bu salgın henüz bitmedi”

Eski Sağlık Bakanı Doktor Filiz Besim, son günlerde vaka çıkmamasının sevindirici olduğuna işaret etti. Alınan sıkı tedbirler, uygulanan sokağa çıkma yasağı, toplumun izole edilmesinin önemine değinen Besim, “Hızlı testlerle bağışıklık kazanıp kazanmadığımızı öğrenmek yeterli değil. Halk sağlığı uzmanları ada çapında haritalandırma yaparak tarama yapmalı. Bütün ülkelerde yavaş yavaş bir gevşemeye gidilmekte, 4 Mayıs’ta bire bir kalabalığın temas etmeyeceği küçük işletmeler devreye girebilir. Açılacak işletmeler için dezenfekte kuralları ve sosyal mesafe ile maske kullanımı zorunlu kılınmalı. Bu kurallar çerçevesinde, küçük işletmeler denetlenerek açılabilir. Hastanenin sağlık alt yapısı ile ilgili, ciddi endişeler sürmekte. Lefkoşa Doktor Burhan Nalbantoğlu Devlet Hastanesi tam anlamıyla çalışmıyor, yeniden faaliyete geçecek olan hastanede hastalar arasında izolasyon nasıl sağlanır düşündürücü. Pandemi hastanesi olmaması korkutucu ve olması düşünülmek zorunda. İlaç depomuz mutlaka olmalı, yeterince stok olmalı. Bu salgın henüz bitmedi, rehavete kapılmadan, maske ve hijyen kurallarını hayatımızın parçası haline getirmeliyiz. Dünya Sağlık Örgütü, (DSÖ)’nün önerileri doğrultusunda adım adım, kademeli bir şekilde açılım yapılarak toplumun sağlığı korunmalı.” 


Doktor Bülent Dizdarlı: “Steril bir kutu olacağız”

Lefkoşa Devlet Hastanesi eski Başhekimi Doktor Bülent Dizdarlı, negatif çıkan süreci analiz etmek gerektiğini kaydetti. Sıfırların çıktığı sürecin 15-20 gün boyunca devam etmesi halinde sterilize olunabileceğine işaret eden Dizdarlı, ülkenin kapalı bir kutu olması gerektiğine vurgu yaptı. Covid-19’un aşısı veya ilacı bulunmadan steril kutunun mutlaka korunması gerektiğinin altını çizen Dizdarlı, “4 Mayıs tarihinde kontrollü bir şekilde açılıma gidilmesinde fayda var. Ama bir gerçek var ki bağışıklık oranımız ne kadar olursa olsun risk gurubundaki insanlar için bir şey değişmeyecektir. Onları yine izole tutmak durumunda kalacağız. Ta ki gerçek anlamda bağışıklık sağlayan komplikasyonsuz bir aşı bulunana kadar. Hızlı testlerin PCR testleri ile kontrolü ve son sekiz günde sıfır vaka bulunması değişik yorumlara yol açtı. Aslında 15-20 gün böyle sürerse her halde adanın kuzeyini Yeni tip Korona yönünden steril sayacak ve içimize kapanık tedbirlerle sosyal hayata dönmemiz beklenecektir. Tabi bunu yaparken ülke dışından adaya hiçbir insanın girişine izin vermemek gerekecek. Ülkenin karantina altına alınması gerekecek.”


Doktor Yağmur Aldağ: “Dünyada kontrol altına alınmadığı sürece tehlike var”

Covid-19 hastalarının tedavisinde çalışan ve komitede görev alan Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Yağmur Aldağ, son günlerde pozitif vaka çıkmasının kötü bir yanı olmadığını söyledi. Alınan tedbirlerle pandeminin kontrolünü sağladıklarına inandıklarını kaydeden Aldağ, tek sıkıntının bağışık olup olunmadığının bilinmediğini kaydetti. Yavaş yavaş normalleşmenin gerektiğine de dikkati çeken Aldağ, “Yavaş ve kademeli bir şekilde taranarak açılım olmalı. Açılmadan önce açılacak olan iş yerleri için kurallar getirdik. Denetleme yapılarak, yavaş bir şekilde açılıma gidileceği inancındayız. 4 Mayıs açılım için erken bir süreç değil, sağlık alt yapımız güçlendi. İlaçlarımız hazır, 4 Mayıs sonrasını takibe aldık, bu süreç bizim için çok önemli. Dış ülkeye açılırsak, ciddi sıkıntılar oluşabilir, aşı bulunmadan bu açılım büyük bir felaket olur, pandemiyi bir şekilde kontrol altına alabildik. Riskli grup evde tutulmalı, kademeli olarak küçük işletmeler birebir hizmet veren yerler açılabilir” dedi.

 

İki hafta izlenecek…

Konfeksiyon, kuaförler, restoran, meyhanelerin ilk adımda açılma gibi bir durumun risk oluşturacağını da kaydeden Aldağ, 4 Mayıs tarihi itibarı ile iki haftalık bir izleme süreci başlayacağına da değindi. Halkın bu süreçte oldukça duyarlı davrandığının da altını çizen Aldağ,” Halkımız bu kadar duyarlı olmasaydı, bu süreç farklı seyrederdi. Bu izlediğimiz düzenin bozulmasını istemiyoruz, maskeyi hayatımızın bir parçası haline getirmek zorundayız. Bilinmeyen bir hastalıkla karşı karşıya olduğumuz için ani gelişecek bir patlama yaşamak istemiyoruz. Hastalarımızla ilgileniyoruz, sıkı kontroller devam ediyor. Pandemi dünyada bitmediği kontrol altına alınmadığı sürece tehlike var.”


Doktor Ahmet Varış: “Tedbirleri şimdi daha sıkı tutmalıyız”

TIP-İŞ Başkanı Doktor Ahmet Varış, hayatın normale dönmesi için dünyada şuan önerilen ilk tespitin toplumun bu hastalığın bağışıklık kazanıp kazanmadığının tespiti olduğunu söyledi. Varış, toplumun yüzde 70’nin bu hastalığı geçireceğini, ülkemizde ise son günlerde pozitif vakanın çıkmasının sevindirici olduğunu belirtti. Tedbirin elden bırakılmadan, daha da sıkı tutularak pandeminin önüne geçileceğine işaret eden Varış, “Bu hastalığı bazı kişiler semptomsuz, bazı kişiler ise hafif geçirmiş olabilir. Toplumun haritası çıkartılarak kaçımızın bu hastalığı geçirdiği taranarak öğrenilmeli. Açılma döneminde ikinci bir salgın dalgasının olması çok yüksek. Açılacak işletmelere yönelik tedbirler ciddi şekilde arttırılmalı. Bu süreçte toplum kendini sterilize etse de vaka patlamasını önlemek adına açılmaları yavaş az sayıda çalışanla zamana yayarak yapmalı.”


Doktor Özlem Gürkut: “Aşı çıkana kadar normale dönmek mümkün değil”

Tabipler Birliği Başkanı Doktor Özlem Gürkut, son günlerde hiç vakanın çıkmamasının sevindirici olduğunu söyledi. Açılıma gidildiği gün, salgın riskinin de düşünülerek hareket edilmesi gerektiğine işaret eden Gürkut, sağlık sisteminin oluşabilecek salgına karşı ilaç ve alt yapı yeterliliğinin sorgulanması gerektiğini söyledi. Ülkede ilk vakanın ortaya çıkmasının hemen ardından, toplumun kendini izole ettiğini, temaslı takibinin yapıldığını kaydeden Gürkut, ekonomisi küçük ülkelerde bu pandemi sürecinde, küçük bir hatanın intihar olabileceğini ifade etti.

Gürkut, “9 Mart öncesi yaşantımız olmayacak. Aşısı bulunana kadar, maske ve hijyen yollardan kendimizi korumak zorundayız. Alınan önlemlerde okulların, risk grubunda olduğu gerekçesi ile nasıl bir yol izleneceği henüz netlik kazanmadı. Açılım olacaksa bu normal yaşama geçtiğimizi göstermez, Bulaş riski devam ediyor. Hastalık çıktığı gün kendimizi sakladık, hala daha risk çok yüksek. Risk grubunda olanlar dışarı çıkmadan, evden çalışarak bunu devam ettirmek zorunda. Toplumun yüzde 67’si bağışıklık kazanacak. Uzun bir süre kalabalık ortamlarda çalışmak, bulunmak bu ortamların oluşması mümkün değil. Vaka sayımızda dışarı çıktığımız takdirde, artış yaşanabilir. Kalabalık yerler risk grubu oluşturduğu için, toplu yerlerin oluşabileceği yerler kesinlikle şimdi açılmamalı. Az sayıda çalışanın yürütebileceği iş yerleri kademeli açılabilir.”

Özel Haber Haberleri