İhalelerde TL KAOSU: 20’ye yakın ihale ASKIDA!

Türk Lirası'nın olağanüstü değer kaybı sonrası yaşanan kur mağduriyeti, devlet ihalelerini de çıkmaza sürükledi. Merkezi İhale Komisyonu Başkanı Halis Üresin yaklaşık 20 ihalede ‘kur mağduriyeti’ yaşandığını belirtti

Fehime ALASYA

Türk Lirası'nın olağanüstü değer kaybı sonrası yaşanan kur mağduriyeti, devlet ihalelerini de çıkmaza sürükledi.  Merkezi İhale Komisyonu Başkanı Üresin yaklaşık 20 ihalede ‘kur mağduriyeti’ yaşandığını açıkladı, ihalelere katılan iş çevreleri ‘zarara’ işaret etti, çözüm istedi…

Türk Lirası’nda son dönemlerde yaşanan değer kaybının, yatırım işlerinde öngörülemeyen maliyet artışlarına neden olduğuna işaret eden iş çevreleri, devlet kaynaklı ihalelerin de çıkmaza girdiğine vurgu yaptı.

Merkezi İhale Komisyonu’nda karara bağlanıp imzalanmış, karar aşamasında bekleyen, sözleşmeleri yapılmış ama henüz inşaatı başlamamış veya sözleşmeleri imzalanmış ve devam etmekte olan yapım işlerinde çeşitli sıkıntılar yaşandığı İnşaat Müteahhitleri Birliği kayıtlarına geçti.

Merkezi İhale Komisyon Başkanı Halis Üresin’den elde edilen bilgiye göre ise devlet kaynaklı yaklaşık 20 ihalede Türk Lirası'nın değer kaybı sonrası kur mağduriyeti yaşandı. Üresin söz konusu ihalelerin askıya alındığını ve beklemede olduğu belirtti.

Bu durumdan en büyük zararı gördüklerini ifade eden İnşaat Müteahhitleri ve Taşeronlar, Başbakanlık ile üst düzey görüşmelerin sürdüğünü, inşaat sektörünün ayakta kalmasını sağlamak ve ülke ekonomisinde kaos yaşanmaması adına devletten bir dizi talepleri olduğunu anlattı. Bu taleplere olumlu yaklaşım sergilendiği de ifade edildi.

İhale sürecindeki zararların çok büyük olduğunu anlatan İnşaat Müteahhitleri Birliği Genel Sekreteri Yusuf Önderol, zarar gören firmaların korunması için bazı taleplerinin olduğunu, bunu Başbakanlığa sunduklarını belirterek, konunun yasa gücünde kararname ile çözümlenebileceği yönünde uzlaştıklarını anlattı. Önderol, “En erken zamanda çözüm sözü aldık, seçim yasakları içerisindeyiz, bekliyoruz” dedi.

“Artık dövize endeksli yaşam şekline geçmeliyiz, geçmezsek batacağız” diyen Taşeronlar ise sadece döviz hareketliliğiyle TL’nin erimesine karşı değil, devlet ihalelerindeki ödeme şekliyle ilgili de koruma talep ettiklerini belirtti.  

“İnsanlar ödeme beklerken batıyor” diyen Taşeronlar Birliği Başkanı Osman Amca,  ihalelere girerken “Teminat karşılığı yüzde 60 ön ödeme, iş tesliminde kalan ödeme, ödemesi hazır projeye girme, ödemsi hazır olmayan projeye girmeme” şartlarının uygulanmasını talep ettiklerini belirtti.

 

Deniz: “Devlet kendisinden mal veya hizmet alan işletmeleri korumalı”

Devletin, kendisinden mal veya hizmet alan işletmeleri zarara uğratmaması, koruması gerektiğini belirten Ticaret Odası Başkanı Turgay Deniz ise bunun için yapılan sözleşmelerin dövizdeki hareketlilik ve enflasyondan koruyucu hükümler içermesi gerektiğinin altını çizdi.

 

İlgili taraflar YENİDÜZEN’e konuştu…

Merkezi İhale Komisyon Başkanı Halis Üresin:

“Yaklaşık 20 ihalede kur mağduriyeti yaşandı, ihaleler askıya alındı, beklemede”

Müteahhitleri Birliği ile Başbakanlıkta bir toplantı yapıldığını ifade eden Merkezi İhale Komisyonu (MİK) Başkanı Halis Üresin, ihale alan ve kur farkından dolayı zarar eden firmaların mağduriyetini gidermek ve yeni mağduriyetlerin önlenmesi için bir önerge hazırlığı yapıldığını anlattı.

Üresin, “Bu önerge doğrultusunda karar üretilecek. Şu anda tasarı halinde değerlendirme yapılıyor.” dedi.  Çalışmaların Maliye Bakanlığı ve Başbakanlık nezdinde yürütüldüğünü anlatan Üresin, söz konusu sorunların aşılması ve şirketlerin zarar görmemesi için yasal düzenleme ile ilgili çalışma yapıldığını kaydetti.

Çalışmanın içeriğiyle ilgili bilgi vermeyen Üresin, “Henüz değerlendirmeler bitmedi, çalışmalar bitme aşamasına gelince içerikle ilgili konuşmak doğru olur” dedi.

 

İnşaat Müteahhitleri Birliği Genel Sekreteri Yusuf Önderol:

“Büyük zararlar oluştu, çözüm için görüşmelerimiz oldu, bekliyoruz”

Dövizdeki hareketlilikle birlikte TL’deki öngörülemeyen değer kaybının ihalelerdeki keşif bedelleri ve birim fiyatı uygulamalarını anlamsız kıldığını anlatan İnşaat Müteahhitleri Birliği Genel Sekreteri Yusuf Önderol, bu durumu örneklerle anlattı.

Önderol, “Örneğin 1 Milyon TL’lik bir projeyi alan müteahhide iş bitimi kur farkıyla 2 milyon TL’ye mal olacaktı. Böyle devam etmesi asla mümkün değildi” dedi.

İnşaat Müteahhitleri Birliği Başkanı Cafer Gürcafer’in katılımıyla Başbakanlıkta üst düzeyde toplantı yaptıklarını, sıkıntıların çeşitli paydaşlarla ortaya konduğunu anlatan Önderol, yetkililerden çeşitli talepleri olduğunu ve bunlara olumlu bakıldığını ifade etti. Önderol, “Bu konunun yasa gücünde kararname ile çözümlenebileceği yönünde uzlaştık. En erken zamanda çözüm sözü aldık, seçim yasakları içerisindeyiz, bekliyoruz” şeklinde konuştu.

 

‘İnşaat sektörünün ayakta kalmasını sağlamak ve ülke ekonomisinde kaos yaşanmaması’ adına yapılan talepler…

Talep edilen ve toplantıda uzlaşılan konularla ilgili de ayrıntılar paylaşan Önderol, şöyle devam etti: Yaşanan bu olumsuzluklar giderilene kadar ve fiyat farkı uygulamaları hayata geçirilinceye kadar Merkezi İhale Komisyonu tarafından yürütülen yapım işleri ihalelerinde birkaç noktada önlem alınmasını ve bunun tarafların herhangi bir mali yükümlülük veya tazminat ödemesine maruz kalmadan değerlendirilmesini istedik.  İhalelerin/sözleşmelerin iptal edilmesi veya başlayıp devam etmekte olan işlerin gelinen aşamada durdurulmasının ve hak edişlerinin ödenerek iptal edilmesini istedik. Bunun İnşaat sektörünün ayakta kalmasını sağlamak ve ülke ekonomisinde kaos yaşanmaması adına son derece önemli bir adım olacağının da altını çizdik.

Bu aşamada; Şu anda MİK’e teklif atılmış kararı verilmiş ve imzalanmış, MİK’e teklif atılmış ancak karar aşamasında bekleyen, MİK’te kararı verilmiş, sözleşmeleri yapılmış ama henüz inşaatı başlamamış, son olarak ise şu anda ihale makamı ile sözleşmeleri imzalanmış ve devam etmekte olan yapım işlerinde bu prosedürlerin takip edilmesini istedik.”

 

Taşeronlar Birliği Başkanı Osman Amca:

“Artık dövize endeksli yaşam şekline geçmeliyiz, geçmezsek batacağız”

Devlet kaynaklı ihaleleri alanların hem döviz karşısında korunması hem de geç yapılan kamu ödemelerine karşın korunması için Müteahhitler Birliği ile işbirliği içinde çeşitli çalışmalar yürüttüklerini anlatan Taşeronlar Birliği Başkanı Osman Amca, “Artık dövize endeksli yaşam şekline geçmeliyiz, geçmezsek batacağız” dedi.

 

“İnsanlar ödeme beklerken batıyor”

Devlet kanadıyla da görüşmelere başladıklarını anlatan Amca, devlet ihalelerinde aradıkları şartları YENİDÜZEN ile paylaştı.

Amca, şunları anlattı: “Devlet teminat karşılığı % 60 ön ödeme yapmalı. İş tesliminde de ödeme yapılacak ve süreç uzamayacak. İş bittiğinde devlet hemen ödeme yapmalı, yani hazır olmayan bir ödemesiz işe girilmemeli. İnsanlar ödeme beklerken batıyor dövizdeki bu hareketlilikle ve TL’nin erimesiyle. Bazen 6 ayı buluyor ödeme çıkana kadar. Ama malzemeye 1 günde 3 kez zam oluyor, denge için sürekli güncel olmak şart, işin parasını 6 ay sonra almak batmak demektir. Müteahhit batarsa altındaki onlarca taşeron, onların altındaki inşaatçılar batar, bu bir zincirdir.

Sözleşme imzalandığı anda işin % 60’ı peşin olmalı, diğeri de hak edişe göre hızlıca ödenmeli.

Dövize endeksli yaparak durumu çözmeye çalışıyoruz. Anlaşmalarımız eskiden TL idi, şimdi döviz (Sterlin) üzerinden yapıyoruz. Zaten ülkeye tüm girdiler döviz endeksli. Bunu özel sektör ile yapıyoruz, bunu devlet ile de yürürlüğe koymamız gerek.”

 

Projelerin geleceği belirsiz, beklemede…

İş insanlarının yaşadığı zorlukları somut örneklerle anlatan Amca, özetle şunları kaydetti: “İş devam ederken STG birkaç günde 20 TL’leri aştı. İşveren ve mal sahibi oturup konuyu tartışma zorunda kaldı. Kimisi işi durdurdu, kimisi yeniden masaya oturdu, birçok iş yarım kaldı. Yeni başlanacak olanlar da durduruldu. 3 ay önce yapılan anlaşmalar var ama henüz bir çivi çakamadık. Ne biz ne de mal sahipleri önünü göremiyor. Ama bizim ana geçimimiz budur ve bunlarla hareket etmek zorundayız. Artık dövize endeksli yaşam şekline geçmeliyiz, geçmezsek batacağız. Dövize endeksli işçi çalıştırmazsak musluğumuzu değişecek işçi bulamayacağız. Ülkede para basamadığımıza göre dövize endeksli TL kullanıp iş döndüreceğiz, başka çaremiz yok.”  

 

Ticaret Odası Başkanı Turgay Deniz:

“Devlet, kendisinden mal veya hizmet aldığı işletmeleri zarara uğratmamalıdır”

Devletin aldığı mal ve hizmetler için yapılan sözleşmelerin, alınan mal ve hizmetin türüne göre döviz kurlarının yükselişinden ve enflasyondan koruyucu hükümler içermesi gerektiğini anlatan Ticaret Odası Başkanı Turgay Deniz, bunun için alınabilecek çeşitli önlemler olduğunu belirtti.

Deniz, “Önemli olan prensiptir. Devlet, kendisinden mal veya hizmet aldığı işletmeleri zarara uğratmamalıdır. Bunun ayrıntılarını gerek iş insanları, gerek ekonomik örgütler, gerekse konunun uzmanları ile görüşüp tartışabilir ve sonuçta ortak noktalarda buluşabiliriz” dedi.

 

“Devlet en büyük ekonomik faktör konumundadır”

Öncelikle devletin en büyük ekonomik aktör konumunda olduğunun altını çizen Deniz,  mal ve hizmet alımlarının da bütün diğer aktörlere göre oldukça yüksek seviyede olduğunu anlattı. Deniz, “Devletin, artan maliyetler ve yüksek enflasyon karşısında takınacağı tutum, bütün piyasayı etkileyecek önemdedir.” dedi.

 

“İşletmeler korunmalı”

İş dünyasının, işletmelerin kendi inisiyatifinde olmayan maliyet artışlarına ve yüksek enflasyona karşı korunması yönünde talebi olduğunu anlatan Deniz, işletmelerin korunmaması halinde sermaye birikimlerini kaybederek iş yapamaz hale geleceklerini, bunun mal ve hizmet üretimi ile birlikte istihdamı da ciddi şekilde düşüreceğinin altını çizdi.

Özel Haber Haberleri