İkamet ve Vizeler Tüzüğü’nün yabancılara sorun yarattığı iddiası

İkamet ve Vizeler Tüzüğü’nün birçok yabancının sorun yaşayarak avukatlara başvurmasına neden olduğu, yabancıların tüzüğü gümrükte öğrendiği iddia edildi.

Dila ŞİMŞEK

İkamet ve Vizeler Tüzüğü’nün, ülkede kalıcı olarak ikamet eden yabancıları zor duruma düşürdüğü iddia edildi.

İddiayı, İngiltere’de Avukatlık yapan ve ülkemizde Sütçü Hukuk Bürosunda Avukat Danışmanlığı yaptığını söyleyen Havva Karabeyaz ortaya koydu.

YENİDÜZEN’e konuşan Karabeyaz,  İçişleri Bakanlığı tarafından hazırlanan ve 23 Ekim’de yürürlüğe giren İkamet ve Vizeler Tüzüğü’nün, ülkede yaşayan yabancı uyruklu vatandaşların ‘aniden’ sorun yaşamasına neden olduğunu savundu.

Karabeyaz, yıllardır ülkede ikamet eden ve ev sahibi olan İngiltere ve diğer ülkelerden yurttaşlar, tüzüğün hiçbir şekilde duyurulmaması, İngilizce bilgilendirilme yapılmaması nedeniyle ülkeye giriş çıkış yaparken zorluk çektiklerini vurguladı.

Larnaka Havaalanı’nı kullanarak adaya gelip, kuzeydeki evlerine geçmeye çalışan kişiler, ‘30 gün vize izni’ ile karşı karşıya kaldığı belirtildi.

YENİDÜZEN’e konuşan, İngiltere’de Avukatlık yapan ve ülkemizde Sütçü Hukuk Bürosunda Avukat Danışmanlığı yaptığını söyleyen Havva Karabeyaz, tüzüğün ‘sessiz sedasızca’ yürürlüğe girdiğini, yabancılar hakkında alınan kararların bir çeviri metni ile duyurulmadığını ve önceden hiçbir bilgilendirme yapılmadığını söyledi.

Bu sebeple çoğu kişinin tüzüğü gümrükte öğrenerek zor durumda kaldığını vurgulayan Karabeyaz, “Bir yabancı oturum izni veya vize almak istiyorsa, mal sahibi olduğunu gösterebilir. Ancak Kıbrıs Rum yasalarına göre, kuzeyde 1974’den önce Kıbrıslı Rumlara ait olan evlerden birini, günümüzde satın alan yabancı uyruklu kişinin, eski sahibinden izin alması gerekiyor. İzin almadan kullanması takdirinde, cezası 7 yıla kadar çarptırılabiliyor. Şimdi bu kişiler, kuzeyden güneye geçişlerinde mal sahibi olduğunu kanıtlamak zorunda kalırsa, güneyde yargılanma riski vardır” şeklinde açıkladı.

İngiltere’de Avukatlık yapan hukukçu Havva Karabeyaz: “Yıllardır ülkede yaşayan ve ev sahibi olan birçok İngiliz uyruklu kişi ve diğer ülkelerden vatandaşlar, güneyden kuzeye geçerken ‘30 gün izinle’ karşı karşıya kaldı.”

“60 yaş üzeri kişilerde sağlık kontrolü yapılmaması kararına rağmen karakolda uygulama söz konusu”

Yürürlüğe giren tüzük ile sorun yaşayan birçok yabancı uyruklu kişi, Avukat Pınar Sütçü ve Danışman Havva Karabeyaz’a başvurduğu ifade edildi.

Karabeyaz, uygulamalardaki yenilikle ilgili İçişleri Bakanlığı’nın internet sitesi üzerinde de bir duyuru olmadığını vurgulayarak, “Ne İngilizce, ne de başla bir dilde bildiri sunulmadı. Tüzük yürürlüğe geçerek uygulanmaya başladı. Ancak bu, kuzeyde yaşamını sürdüren birçok İngiliz için kafa karıştırıcı ve şok edici oldu. İnsanlar tüzüğü gümrükte öğrendi” dedi.

İçişleri Bakanlığı’nın talep ettiği sağlık kontrolleri ve kan tahlilinin, 60 yaş ve üzeri kişilerde uygulanmadığına değinen avukatlar, polislerin hala kan tahlili talep ettiğini ve bunun hukuka uygun olmadığını söyledi.

Bunun 80’lerden ve 90’lardan beri kuzeyde yaşayan yabancı uyruklu kişiler için daha fazla zorluk yarattığı belirtildi.

Hükümetin, yabancılara karşı yetersiz yardım, destek ve bilgilendirmede bulunduğuna vurgu yapıldı.

Sütçü Hukuk Bürosu’ndan alınan bilgide, İçişleri Bakanlığı’na yaşanan paniğin anlatılması ardından, Bakan Ayşegül Baybars’ın durumdan haberdar olmadığı kaydedildi. Online sistem ile ikamet izni başvurusu bulunabileceğinin söylenmesine rağmen, sistemin çalışmadığı için insanların sabahın erken saatlerinde karakola giderek saatlerce beklediği de ifade edildi.

“İçişleri Bakanlığı’ndan 60 yaş üzeri kişilerde sağlık kontrolü yapılmayacak açıklaması olmasına rağmen, neden karakollarda farklı bir uygulama söz konusu?” diye soruldu.

“Kuzeyde ev sahibi olan birçok kişi, güneyde tutuklanma riskinde”

Avukat Danışmanı Karabeyaz, yabancılarda ikamet izninin, mal sahibi olduklarını kanıtlaması durumunda verildiğini kaydederek, “British Residence Society, Baybars’la görüşüp bunun güneyde yasal sayılmadığını anlattığında, böyle bir şeyi bilmediğini söyledi. Kuzeyde, önceden Kıbrıslı Rumlara ait evleri satın almış yabancılar, güneyde tutuklanma riskiyle yüzleşiyor. Eğer güneye geçiş yaparlarsa veya kuzeye geçiş yaparken evlerini gösterirlerse, yargılanabilirler” şeklinde konuştu.

Kan tahlilleri konusundaki karışıklığın ortadan kalkana kadar durdurulması gerektiğini belirterek, “Linda ve David Orams çiftinin kuzeyde satın aldığı Kıbrıslı Rum evinin davası görülüyor. Yaşananlar, burada ikamet eden ve ev sahibi yabancılar için büyük sorunlardır. Bu konuda acilen bir şeyler yapılmasını istiyoruz” dedi.

Özel Haber Haberleri