İki ‘ağır’ hastalık!

Hani kadrosu Mağusa’daki bir okulda bulunan ve buradan maaş çeken bir öğretmenin son 7 senedir aslında Türkiye’de yaşadığını yazmıştım… Ve daha başka benzer örneklerin de olduğunu. Yani, “hiç işine gitmeden ve hatta ülkede dahi olm




Hani kadrosu Mağusa’daki bir okulda bulunan ve buradan maaş çeken bir öğretmenin son 7 senedir aslında Türkiye’de yaşadığını yazmıştım…
Ve daha başka benzer örneklerin de olduğunu.
Yani, “hiç işine gitmeden ve hatta ülkede dahi olmadan maaş alan…”
Sadece eğitimde değil bu, kamunun pek çok alanında böyle.
Kimi zaman sorumsuzluk, kimi zaman partizanlık, çoğu zaman da popülizm, aslında hepimizin yaşam kalitesini gerilere çeken böylesi örneklere göz yumuyor.
Bu, yalnızca “siyasetin” de sorunu değil aslında.
“Partiler üstü” bir mesele…
Her bir bireyden başlıyor, örgütünden müdürüne, komşusundan müfettişine, mesai arkadaşından siyasi partisine kadar sürüp gidiyor.
“Bana ne” diyebiliriz bu hastalığın adına…
* * *
Tam bu “çarpıklığı” yazdığım gün, baktım bir mesaj geldi posta kutumda…
Eğitim Bakanı Dürüst, “Narenciye Kesim Ekipleri”ni ziyaret etmiş!!!
Duyan da “Tarım Bakanı” sanacak.
Ama mesele açık.
Çünkü bakanımız Güzelyurt milletvekili ve ilk işi “önümüzdeki seçimleri garantiye almak…”
İşte bir diğer hastalık, “yeniden seçilmek gailesi…”
Gelecek kuşakları değil…
Gelecek seçimleri düşünmek sadece…
İşte bu hastalıklar yedi bitirdi hepimizi…



Biz nasıl “KALKINACAĞIZ!”

Bizim ülkemizde “uzman” insanların, “her siyasi parti” döneminde işini yapması, bazen “kabahat” sayılıyor.
Çünkü alışkanlık, illa ki herkes “partisine” çalışacak.
Kimi zaman “yalakalık” ile “sorumluluk” arasındaki fark algılanmıyor.
Ve işlerine “sorumlulukla” sarılan insanlar, “kaç parti geldi geçti, o yine yerinde” diye yadırganıyor.

* * *
Doğrusu, genç bir bakan olarak Sunat Atun böyle bir öneri yapmışsa, hayal kırıklığım çok büyük olacak.
Kalkınma Bankası’ndan söz ediyorum.
Kalkınma Bankası’nda “Genel Müdür” ve “Genel Müdür Yardımcılığı” siyasi atama.
Ama “siyasi atama” demek “partizan atama” anlamına gelmemeli.
Ne yazık ki geliyor…
Kalkınma Bankası Genel Müdürü’nün “5 yıllık sözleşmesi”, Aralık ayında dolacak.
Bakanlar Kurulu’nda “sözleşmenin uzatılmaması” kararı verilmiş.
Niçin?
Performansı mı yetersiz, bilgisi mi eksik, bir hatası mı var?
Bilmiyoruz.
Genel Müdür Yardımcısı, Genel Müdür olarak atanabilir ancak o da düşünülmüyor.
Niye bu kurumun içerisinden gelmiş, yükselmiş, bilgili, sorumluluk sahibi birisi…
Demek ki yeterince partili değil.
Peki kim düşünülüyor bu göreve?
Yenile terfi verilmiş, daha alt kadrodaki birisi…
Çünkü “daha iyi partili…”
* * *
UBP de bakan da Başbakan da bindiği dalı kesecek bir kez daha…
Eğer onca yanlışlarına yanlış eklemede kararlıysa…



Döne döne!

ÖRP’nin 8 yöneticisi DP’ye geçmiş!..
Bir o yana…
Bir bu yana…
“Döne döne döndü başım!..”

 

 

 

 

 

 

 

Arşiv Haberleri