Kıbrısı Rum lider Nikos Anastasiadis, “Türkiye’nin ısrar ettiği gibi iki devletin kabul edilmesi, Avrupa içinde ve dışındaki ayrılıkçı hareket açısından ‘Pandora’nın Kutusu’nu açar” dedi; müzakerelerin iki bölgeli iki toplumlu federasyon zemininde yeniden başlamasını mümkün kılmak hedefiyle Cenevre’ye gideceğini söyledi.
Kathimerini’ye göre Yunan TA NEA gazetesine verdiği özel röportajda Kıbrıslı Türk lider Ersin Tatar’ın ve Türkiye’nin dile getirdiği tutumda (iki devlet) ısrarın çıkmaza sürükleyeceği iddiasında da bulunan Anastasiadis “Beşli konferans sırasında hiçbir noktaya varmayacağını anlamalarını dilemek istiyorum” dedi. Anastasiadis, şöyle devam etti:
“Genel Sekreter’in yetkisi, Kıbrıs Cumhuriyeti’nin iki bölgeli iki toplumlu federasyona evrilmesi zemininde bir çözüm bulmak için çalışmak olması hasebiyle, (bu ısrarları) hiçbir noktaya varmayacak. Dolayısıyla bu mantığa Genel Sekreter de yardımcı olamaz. Cenevre’ye, tam kararlılıkla, tam bir iyi niyetle, uzlaşılanlar zemininde devam etmeye gidiyorum.
Türkiye’nin ve Kıbrıs Türk toplumunun iki devlet ısrarını Kıbrıs Rum tarafı da Yunan tarafı da reddediyor. İki devleti reddeden Avrupa da aynı şeyi söylüyor, Pandora’nın Kutusu’nu açmayı aklından bile geçirmeyen uluslararası toplumun pozisyonu da budur. Çünkü sonra Kanada’da bir Quebec, Birleşik Krallık’ta İskoçya, İspanya’da Katalonya v.b. olur, böyle bir çözüm benzer bir dizi sorun yaratır.”
Anastasiadis, “öngöremediği için”, Kıbrıs Türk tarafının tavrının kendisini kaygılandırdığını belirtti, şöyle devam etti:
“Tekrar ediyorum, bizim taraf, her iki tarafın liderleri arasındaki Zirve Toplantılarında uzlaştığı, BM kararları ve AB müktesebatı çerçevesindeki çözüm zemininde iki toplumu barış içerisinde bir araya yaşamaya yöneltecek diyaloğun yeniden başlamasına yaratıcı şekilde katkı koyma niyet ve iradesiyle gidiyor. Avrupa üyesi bir ülke olmaya devam ediyoruz. Kıbrıs tamamıyla bütün olarak AB’ye girdi, Avrupa müktesebatı Kıbrıs Cumhuriyeti’nin otoritesi olmayan yerde uygulanmıyor, o kadar.
Bir çıkmaz gerek Kıbrıslı Rumları gerekse Kıbrıslı Türkleri etkileyecek. Olası bir çıkmazdan kaygı duyuyorum ancak bu, Kıbrıslı Rumlar ve Kıbrıslı Türkler için doğru olanı talep etme kararlılığının önüne geçmemeli. Çünkü son günlerde, Türkiye’nin içişlerine açık müdahalelerinin ve daha çok laik olan Kıbrıs Türk toplumunu bir İslam toplumu haline getirme; yani onlara dini bir nitelik kazandırma, Kıbrıslı Türk kimliğinin niteliğine başka bir boyut katma çabasının sonucu olarak Kıbrıs Türk toplumunda ciddi tepkiler olduğunu görürsünüz. Elbette yerleşiklerin sayısı da çoktur ve bu, Kıbrıs sorununun çözülmemesinde de sorun yaratan bir problemdir."