Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Guterres’in, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’ne yönelik kaleme almış olduğu taslak raporunda, ilk kez “kayıplar”dan pek fazla söz edilmedi, iki lidere diyalog çağrısında bulunuldu.
BM Barış Gücü UNFICYP’in Kıbrıs’taki görev süresinin sona ereceği Ocak 2024’ün son gününde, BM Güvenlik Konseyi tarafından sözkonusu görev süresinin uzatılması için 30 Ocak 2024’te oylama yapması ve bu süreyi uzatması bekleniyor. Guterres, UNFICYP’in görev süresinin uzatılmasına dair kaleme aldığı raporda, iki lidere de hem iki toplumlu temas ve ilişkileri cesaretlendirmeleri, hem de çeşitli konularda diyaloğa girmeleri için çağrıda bulunuyor. Dün yayımlamaya başladığımız ve özetle çevirmiş olduğumuz raporun devamı şöyle:
GİRİŞİMCİLİK KONUSU...
Girişimcilik, İş ve Yaratıcılık Çalışma Grubu’nun da Leymosun’da yapılan yıllık “Reflect Festivali”ne katıldığını, çeşitli iş insanlarıyla bir araya geldiklerini, UNFICYP'in de bu konudaki grupları desteklemeye devam ettiğini belirten rapor, gençlerin çevre ve barış grubunun da iklim değişikliğine dair çalışmalarını desteklediği kaydediyor.
YAYINCILIK TEKNİK KOMİTESİ
Rapora göre Yayıncılık Teknik Komitesi, “Yeşil Enerji’ye geçiş: elektronik telekomünikasyonun geleceği” konusunda bir projede uzlaşmış. Proje, elektronik telekominükasyon sektöründeki ilgili gelişmeleri, teknolojik gelişmeleri ve bu alandaki en iyi pratikleri sektöre aktaracak ve yeşil enerji konusunda teknik bilgi verecek...
SUÇLARLA İLGİLİ TEKNİK KOMİTE
Suçlarla ilgili Teknik Komite, düzenli toplantı yapmaya devam etmiş bu dönemde ve düzensiz göçmenler/mülteciler, dolandırıcılıklar, aile içi şiddet ve Pile’ye dair olaylarla ilgili konuları ele almış.
Kriz Yönetimi Teknik Komitesi de yangınlar, depremler ve diğer doğal ya da insanların neden olduğu felaketlerle ilgili koordinasyon çabaları ve yanıt verme protokolleri konularını görüşmüş. İki taraftan bir grup uzman, depremle ilgili konuları ele almak üzere buluşmuş. Komite ayrıca daha etkili iletişim ve koordinasyon mekanizması için bir protokol taslağı da hazırlamış.
GEÇİŞLERLE İLGİLİ TEKNİK KOMİTE
Geçişlerle ilgili Teknik Komite de varolan geçiş noktalarında, özellikle Aydemet/Metehan/Kermiya’daki durumu iyileştirme konusundaki önerileri tartışmaya devam etmiş.
KIBRIS DİYALOG FORUMU...
Genel Sekreter Guterres raporunda, Kıbrıs Diyalog Forumu’nun iki toplumdan siyasi partilerle ilgili bir çalışmasına da yer veriyor. Rapora göre, Kasım 2023’te iki toplumdan siyasi parti temsilcileri, Kıbrıs Diyalog Forumu’nun organizasyonuyla Kuzey İrlanda’ya bir ziyaret yaparak burada çatışmadan mizakerelere, anlaşmaya ve uygulamaya ve şu anki duruma dair incelemeler yapmışlar...Bu toplantıya Kıbrıslırum ve Kıbrıslıtürk siyasi partilerinden üst düzey temsilciler ve eski müzakereciler de katılmış. Katılımcılar adaya döndükten sonra da diyalog ve değerlendirmelerine devam edeceklerine dair karara varmışlar.
ARA BÖLGEDE ZORLUKLAR...
Raporda Pile konusundaki ortak anlayışa varılmış olmasına karşın bu konuda hala zorluklar bulunduğuna işaret ediliyor. Ara bölgede hem askeri, hem de sivil projelerin yarattığı ihlallerin de iki taraf arasındaki güvensizliği kuvvetlendirdiğine dikkat çekilen raporda, 4 Mart 2024’te BM Barış Gücü’nün Kıbrıs’taki görevinin 60 yıldır devam ediyor olacağı belirtiliyor ve bunun, Kıbrıs halkının bir çözüm için bunca uzun süre beklemekte olduğu hakkında uyarıcı bir hatırlatma olduğuna işaret ediliyor.
POZİTİF GELİŞMELER...
Raporda pozitif gelişmeler olarak Türkiye ile Yunanistan arasındaki yumuşamaya dikkat çekiliyor. Raporda garantör güçler Türkiye ile Yunanistan arasında olumlu bir eğilimin devam ettiği, iki ülke liderlerinin 7 Aralık’ta ikili işbirliğini arttırmak ve varolan pozitif ortam ve dostça ilişkileri devam ettirerek gerginlikten kaçınacaklarını duyurdukları belirtiliyor.
“Kıbrıs Barış Sürecinde Dini Gruplar” arasındaki diyalog ve işbirliğinin geliştirilmesi için çabaların sürdürüldüğüne dikkat çekilen raporda, dini liderlerin bu grubunun İsveç Elçiliği şemsiyesi altında faaliyet gösterdiği, son aylarda bu sürecin çeşitli zorluklarla karşılaştığı, dini liderler arasında üst düzeyde toplantılar yapmaya ilişkin zorluklar yaşandığı belirtiliyor ancak gündelik temasların dini liderlerin temsilcileri aracılığıyla sürdürülmekte olduğuna dikkat çekiliyor. Dini liderlerin bu çerçevede Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği UNHCR ve BM İnsan Hakları Ofisi’yle, özellikle insan hakları, göçmenler, mülteciler ve de yanında herhangi bir yetişkin bulunmayan küçük yaştaki mülteciler/göçmenler konusunda işbirliği yapmakta olduklarına işaret ediliyor.
Rapordaki bir diğer pozitif gelişme olarak, Slovak Cumhuriyeti Kıbrıs Büyükelçiliği himayelerinde iki toplumdan siyasi partilerin her ay buluşuyor olmasına dikkat çekiliyor.
129 TOPLANTI YAPILMIŞ...
BM Genel Sekreteri’nin Kıbrıs’taki iyi niyet misyonunun barış sürecine dair düşünceler ve işbirliğini geliştirmek maksadıyla altı aylık süre içerisinde 129 toplantı yapmış olduğuna dikkat çekiliyor raporda. Bu toplantılar, iki lider ve onların temsilcileri, siyasi partiler, dini liderler, sivil toplum örgütleri ve temsilcileri, Avrupa Birliği, Dünya Bankası, diplomatik topluluk ve çeşitli üye ülkelerden adayı ziyaret eden diplomatlarla gerçekleştirilmiş. Teknik komiteler çerçevesinde ise iyi niyet misyonundan temsilciler 275 toplantı gerçekleştirmişler ve garantör ülkelerin temsilcileriyle düzenli çalışma toplantıları için Yunanistan ve Türkiye’ye de gitmişler...
GÖZLEMLER...
Guterres, raporunun son bölümünde de “Gözlemler” başlığı altında çeşitli konulara dikkat çekiyor ve özetle şöyle diyor:
*** Bu önümüzdeki rapor dönemi, Kıbrıs’la ilgili çeşitli yıldönümlerine rast gelecek ki bunlar arasında Birleşmiş Milletler Barış Gücü ile iyi niyet misyonunun 60ncı yıldönümü de vardır. Birleşmiş Milletler Kıbrıs sorununun barışçıl çözümüne sarsılmaz biçimde bağlı kalmaya devam etmektedir. Ancak her geçen yıl da araflar arasındaki bölünmeyi derinleştirmekte ve karşılıklı kabul edilebilir siyasi bir çözüm bulma olanaklarını yavaş yavaş yıpratmaktadır.
*** Tarafların barış sürecine ilişkin temel pozisyonları birbirinden uzak kalmaya devam ederken ben, iki lideri kendi düzeylerinde karşılıklı kabul edilebilir diyalog yöntemlerine açık olmaya teşvik edeceğim ve ilerleyebilmek için bunun yaşamsal olduğuna inanıyorum. Anlamlı insiyatifler ya da jestler de diyalog ve güven tesisinde momentum yaratmakta yaşamsaldır.
*** İyi niyet misyonumuz çeşitli düzeylerde toplantılar ve tartışmaları ve teknik komiteler aracılığıyla iki toplum arasında temasları ve yeniden yakınlaşmayı fasilite etmeye devam etmiştir. Yürütülen faaliyetler ve bir dizi önemli projeden de övgüyle sözetmek istiyorum ki bunlar arasında Yayıncılık, Kültür, Ekonomik ve Ticari İşler, Çevre, Toplumsal Cinsiyet ve Sağlık Teknik Komiteleri’nin çalışmaları vardır. Diğer komitelerin önerdikleri etkinliklerle ilgili gecikmeler konusu çözümlenmelidir. Eğitim Teknik Komitesi’nin karşı karşıya bulunduğu zorluklar talihsizdir ve bunun ele alınması gerekir. Doğal ve insanlar tarafından yaratılan krizler ve bunların önlenmesi ve bunlara yanıt verilmesine yönelik işbirliğinin iyileştirilmesi çok önemlidir ve bunlar Kriz Yönetimi Teknik Komitesi çalışmaları dahil olmak üzere uygulanmalıdır.
*** İki tarafa çağrıda bulunarak çalışabilmeleri, somut sonuçlar alabilmeleri, tüm adada etki edecek konuları ele almaları için teknik komitelere gerekli desteği sağlamaları gerektiğini kaydediyorum. Bu komiteler, daha geniş siyasi tartışmalardan ve gelişmelerden korunmalı ve temsilcileri her iki toplumun ortak ilgi alanında olan konuları ele alıp tartışmalıdırlar.
*** Bir kez daha iki lideri ve temsilcilerini karşılıklı olarak kabul edilebilir güven yaratıcı önlemleri tartışıp bunlar üzerinde uzlaşmaya vararak uygulamaları için teşvik ediyorum – bu tür önlemler, bir çözüme daha uygun bir atmosfere katkıda bulunacaktır. İki lidere ortaya koymuş oldukları kendi önerilerle ilgili tartışmalara girişmeleri ve herkesin yararı için ortak bir zemin bularak güven tesisi ruhuyla ilerlemeleri için çağrıda bulunuyorum. Bu çerçevede her iki lider de insandan insana temas, işbirliği ve ticaret konusunu atkif biçimde ileri götürmelidir ki buna varolan geçiş noktalarını iyileştirme ve yenilerini açma da dahildir. İki taraf ayrıca kriz yönetimi ve buna yanıtın dahil olacağı düzensiz göçmen/mülteci konusunda da birlikte çalışmalıdır.
*** (Bu konularda) yardımcı olacak tek taraflı adımlar veya jestler de ciddiyetle ele alınmalıdır çünkü bunlar, karşılıklı kabul edilebilir bir çözüme yönelik önemli bir yatırım oluşturabilir. Bir kez daha Güvenlik Konseyi’nin sivil toplumla daha fazla temas çağrısını yineliyor ve iki lidere iki toplum arasında temas ve işbirliğine teşvik etmeleri çağrısında bulunuyorum. İki lidere iki toplum arasında daha fazla işbirliği ve bağları hedeflemeleri ve nihayetinde barış sürecini hedeflemeleri çağrısı yapıyorum, kadınları, azınlıkları, gençleri, engellileri ve diğer kırılgan grupları da, adanın paylaşılan geleceğine dair karar mekanizmalarına ve tartışmalara katmaları ve onların görüşlerini de bu sürece dahil etmeleri çağrısında bulunuyorum.
*** Ben ısrarla tarafların ara bölgede ve ara bölgeye bitişik yerlerde tek taraflı adım atmaktan kaçınmaları çağrısında bulundum ki bunlar gerginliği arttırabilir – aynı zamanda farklılıklarını çözümlemek üzere taraflara diyaloğa girişmeleri çağrısında da bulundum. Maraş’taki telli bölge içerisindeki gelişmelerle ilgili kaygılarımı bir kez daha belirtirken, Birleşmiş Milletler’in Maraş konusundaki pozisyonunun değişmemiş olduğunun da altını çizerim. Bu konuda Güvenlik Konseyi’nin özellikle 550 (1984) ve 789 (1992) sayılı kararlarını hatırlatırım ve bu kararlara tam olarak uymanın öneminin altını çizerim.
*** Yunanistan ve Türkiye hükümetlerinin ikili ilişkilerde yarattıkları olumlu atmosferi iyileştirmeye yönelik bağlılıklarını ifade etmelerini övgüyle karşılıyorum. Onları siyasi diyaloglarını ve işbirliklerini geliştirerek bölgede güven ve denge yaratmalarına teşvik etmeye devam ediyorum. Garantör güçlere Kıbrıs’taki iki lideri Kıbrıs sorununda karşılıklı kabul edilebilir bir ilerleme için diyaloğa girmeye teşvik etmeleri çağrısında bulunuyorum.
*** Tarafları adada ve ada çevresinde, tüm tarafların yararına olacak sürdürülebilir enerji arayışlarına içtenlikle çaba göstermeye çağırıyorum ve gerginlikleri arttıracak eylemlerden kaçınmaları çağrısında bulunuyorum. Bir kez daha altını çizmek isterim ki Kıbrıs ve çevresindeki doğal kaynaklardan her iki toplum da yararlanmalıdır – bu da, doğal kaynaklarla ilgili anlaşmazlıklara kalıcı ve karşılıklı kabul edilebilir çözümler için taraflara güçlü bir güdü sağlayabilir.
*** Teknik komitelerin çalışmaları ve güven yaratıcı önemlerin olumlu etkileri önemli olmakla birlikte, bir kez daha karşılıklı kabul edilebilir bir çözüm için anlamlı, sonuca götürücü müzakerelerin başlangıç noktası için konsensüs sağlaması konusunda özgün ilerlemenin yaşamsal önemine dikkat çekiyorum. Ancak böylesi bir gelişme, tüm Kıbrıslılar’ı adada barışçıl ve paylaşılacak bir geleceğin mümkün olduğuna ikna edebilecektir. Ben taraflarla iletişim ve diyaloğumu korudum, gerek BM merkezinde üst düzey BM yetkilileri, gerekse adaya ziyaretlerde Özel Danışman Yardımcısı da bunu sürdürdü ve bunu önümüzdeki dönem de devam ettireceğiz. Bu çabalarımda bana rehber olan ilgili Güvenlik Konseyi kararlarıdır ki bunlar da BM parametrelerini oluşturmuştur.
*** Bir kez daha partnerlerimize teşekkür ediyorum ki buna Avrupa Birliği ve Dünya Bankası da dahildir – onlar, Kıbrıs’taki BM misyonlarına, BM Kalkınma Programı’na ve Kıbrıs Kayıp Şahıslar Komitesi’ne destek sağlamaya devam etmişler ve güven arttırıcı önlemlerin ugyulanmasına katkıda bulunmuşlardır.
Guterres, Tatar ile...
Guterres, Hristodulidis ile...
(Guterres’in Güvenlik Konseyi tarafından S/2024/13 koduyla yayımlanacak olan 3 Ocak 2024 tarihli taslak raporunu özetle derleyip Türkçeleştiren: Sevgül Uludağ/YENİDÜZEN).