Fayka Arseven KİŞİ
Sağlık Bakanı Faiz Sucuoğlu, doktorların özlük hakkı ve maaş taleplerinde haklı olduklarını vurgulayarak, “Maliye Bakanı konuyu halledeceğini söyledi. Tıp-İş Başkanı çok doğru söylüyor önlerini görmeleri lazım. Bir an evvel bu işin çözülmesi gerekir” dedi.
Doktorların özlük hakları ve maaş sıkıntılarını giderilmesinin ardından mesai sistemini çalıştıracaklarını açıklayan Bakan Sucuoğlu, ikinci iş konusunda ise, “40 yıllık kangren olmuş bir hastalığı tentürdiyot ile çözemeyiz. Bir geçiş dönemi olması gerekir. Yoksa kaos olur” ifadesinde bulundu.
Sağlık Bakanı Faiz Sucuoğlu ile sağlıkta yaşananları konuştuk.
- Son röportaj yaptığımızda da ‘doktor eksikliği’, ‘doktor maaşları’, ‘özlük hakları’ gündemdeydi şimdi de…
- Faiz SUCUOĞLU: Doktorlar yüzde yüz haklıdır. Esas sıkıntı ise Maliye’nin zaman bulamamasıdır. Belli bir ölçüye gelindi. Ben bizzat 3 defa gittim. Başbakan bu konuda çok hassas. Türkiye’den heyet geldi, temaslar yapıldı. Konu ertelendi. Ama geldiğim günden beridir uğraştığım bir konudur. Haklı olarak da TIP-İŞ artık biran evvel bu iş olacaksa olsun biz de bilelim noktasında.
- Hem hastanede hem özelde çalışan doktor sayısına yönelik bir veri var mı elinizde?
- Faiz SUCUOĞLU: Öyle bir çalışmamız yok, duyumlar var.
- Doktorlara tarih verebilir misiniz?
- Faiz SUCUOĞLU: Birkaç gün içerisinde hallolursa ki olacak 1 Ocak itibarıyla zaten yeni uygulamadan ödenecekler. Yani kaybedilmiş bir şey olmayacak. Biz daha önce 31 Aralık demiştik ama bütçe nedeniyle Maliye’ye gerçekten gidip, gördüm çok sıkışıktı. Şimdi o bitti. Hemen arkasından Türkiye’den heyet geldi. Maliye Bakanı ile de konuştum. Bana söylediği; ‘bu heyet gitsin, rahatlayalım ve bu işi bitirelim’.
“Tıp-İş Başkanı çok doğru söylüyor önlerini görmeleri lazım. Bir an evvel bu işin çözülmesi gerekir.”
Ama Tıp-İş de diyor ki; ‘haçana bir bekleyeceğiz. Siz bize 31 Aralık dediniz o da geçti.’ Ama Serdar Bey ile yaptığım görüşmede alınacak bir kararın 1 Ocak itibarıyla geçerli olacağını ifade etti bana… Yani bir kayıp olmaz ama Tıp-İş Başkanı çok doğru söylüyor önlerini görmeleri lazım. Biran evvel bu işin çözülmesi gerekir.
--------------------------------
Sağlık Bakanı Sucuoğlu, topu Maliye’ye attı
“Esas taraf Tıp-İş ile Maliye Bakanlığı’dır”
- 700 bin TL ek bir bütçeden bahsetmiştiniz. O bütçe bulundu mu?
- Faiz SUCUOĞLU: O kadar bir rakam çıkmadı, daha az, 500 bin civarıdır. Bu bulunacak bir para da değil, olan bir paradır. Ek bir külfet değil. O konuda hiçbir sıkıntı yok. Tıp-İş ile Tabipler Birliği ile konuştuğumuz, yaptığımız toplantılar var. Ben bizzat Türkiye’ye gidip, 3-4 defa görüştüm. Son yılbaşından önce 4 saatlik görüşmemiz oldu. Büyük oranda bir yaklaşım sağlandı ama tabi ki ben hep şunu söyledim; Biz aracıyız. Esas taraf Tıp-İş ile Maliye Bakanlığı’dır. Son dönemde de bu yoğunluk dolayısıyla Sıla hanım bir türlü görüşemedi. Orada Maliye’den kaynaklanan bir sıkıntı var diye düşünüyorum, yoğunluk anlamında. Ama en kısa sürede görüşüp bu işi bitirecekler. Burada eğer ortak bir paydada buluşulursa bir kayıp yoktur. Çünkü Ocak 1 itibarıyla geçerli olacak. Çok gecikti. Bakanlığa geldiğimde benim yaptığım plan ve programda bu birinci adımdı.
İkinci adım yasaları hazırlamaktı. Yasaları yaptığımız zaman zaten bir doktorun dışarıda çalışmasına ihtiyaç kalmayacak. Çalışan doktor, performans gösteren doktor, çok ciddi rakamlara ulaşabilecek. Yani doktorların tam gün olayında da yani ikinci iş olayında da hedeflediğim budur. Haklıdır, anayasal bir şeydir ama 40 yıllık kangren olmuş bir hastalığı tentürdiyot ile çözemeyiz. Benim söylediğim bu, bir geçiş hakkı da bize versinler. 2017 yılında hedeflediğimiz bu yasalarla birlikte ikinci iş olayını kapatmaktır. Emin olun bunu yaptıktan sonra gerçek reform ve kalite ortaya çıkacak. Çünkü doktorlarımız 24 saat hastanede olacak. Hasta bakacaklar, baktıkları hasta, yaptıkları ameliyat karşılığında da haklarını alacaklar. Öyle olunca da performans da buna bağlı olarak artacak tabi ki…
- Yasa tasarılarının yasallaşması için tarih 31 Aralık 2017 tarihine işaret etmiştiniz.
- Faiz SUCUOĞLU: 31 Aralık’a kadar, beklemeyeceğiz. Hedefim Haziran’a kadar bu işi bitirmektir.
“Esas taraf Tıp-İş ile Maliye Bakanlığı’dır. Son dönemde de bu yoğunluk dolayısıyla Sıla hanım bir türlü görüşemedi. En kısa sürede görüşüp bu işi bitirecekler.”
- Özlük hakları iyileştirilecek, maaşlara düzenleme yapılacak dediniz. Yasalar geçene kadar mesaide bir düzenleme yapacak mısınız?
- Faiz SUCUOĞLU: Özlük hakları iyileştiği anda saat 8-15.30 mesai uygulaması olacak, Tıp-İş ve Tabipler Birliği ile bu konuda mutabakatız. 8-15.30 tüm doktorlar hastanelerde, görev yerlerinde olacak ilk etapta... 5-6 ay içerisinde de zaten dediğim gibi ikinci iş olayı bu geçireceğimiz yasalarla birlikte ortadan kalkacak. Yani adım adım gitmeyi tercih ettim. Çünkü hiçbir hazırlık yapmadan direk dışarıyı yasaklama, mesai saatleri dışında bahsediyorum, ciddi bir doktor kaybına sebep olacağı yaptığımız çalışmada ortaya çıktı. Bunu Lefkoşa Devlet Hastanesi Başhekimi de söyledi. Aklın yolu birdir çünkü… Bu rakamlarla doktorlarımızın yani ikinci iş yapan arkadaşlar var, ama ben geçen gün hastaneye gittim, ikinci iş yapan veya yaptığı iddia edilen birçok doktorumuz orada… Örneğin Acil serviste beş hekim vardı, başhekim de dahil… Şu an hastaneye gidin, doluya yakın.
- Hem hastanede hem özelde çalışan doktor sayısına yönelik bir veri var mı elinizde?
- Faiz SUCUOĞLU: Öyle bir çalışmamız yok, duyumlar var.
----------------------------------
‘Geçiş dönemi sağlanmalı yoksa kaos olur’
- İkinci iş davası karar aşamasında… Eğer mahkeme ikinci işe karşı bir karar verirse ne olacak?
- Faiz SUCUOĞLU: Ben mahkemede söyledim. Çok ciddi bir kaosa sebebiyet verir diye düşünüyorum. Bu benim şahsi düşüncem değil, genelde bu işin içinde olan arkadaşların da düşüncesi. Yani yumuşak bir geçiş dönemini bize sağlamaları lazım. O yumuşak geçişi sağladığımız anda hiçbir doktorun da itirazı yoktur. Yani doktorlar da kendilerine, evlerine, çocuklarına zaman ayırmak ister. ‘Gideyim sabahlara kadar ameliyat yapayım, hasta bakayım’ demez. Bu hade 1-2 yıl… Bu ömür boyu sürdürülecek bir olay değil. Onun için doktorlarda en az bizim kadar hassas. Ama o geçişi sağlamak lazım. Kimse 40 yıllık bir hastalığın 3 günde veya 6 ayda bitebileceğini ve işte ‘kes ondan sonra ne olursa olsun’ mantalitesini güdemeyiz. Çünkü esas hedef halka hizmettir. Hangi doktorun ne kadar para kazandığı bizi ilgilendirmez.
“Çalışan doktor, performans gösteren doktor çok ciddi rakamlara ulaşabilecek. Yani doktorların tam gün olayında da hedeflediğim budur. Hedefimiz, yeni yasalarla birlikte ikinci iş olayını kapatmaktır.’
- Yine özel hastane ve yine bir ölüm olayı yaşandı. Kamuoyunda ciddi endişe de özel hastanelerin ne kadar denetlendiği noktasında…
- Faiz SUCUOĞLU: Yasaya göre en az 6 ayda bir diyor. 2015’in son döneminden başlanmış, 24 Haziran’da ve 1 Nisan 2016’ya kadar tüm hastaneler kontrolden geçirilmiş, denetlenmiş. Biz geldik, gördük. Bunu 3 ay sonra başlatmanın bir anlamı yok. Dünya standarttı 1-1.5 yılda birdir. Hatta çoğu yerde 2 yıldır. Ancak bir ihbar gelir o istisna… Biz önce acil tüp bebek merkezlerini yapalım dedik ve Eylül-Ekim ayında tüp bebek merkezlerinin denetimini yaptık. Ardından da 2017’nin programını çıkardık. Ocak’tan Haziran’a kadar bütün hastaneler denetlenecek. Denetleme ekibini de kurduk. Etik Hastanesi de Şubat ayında denetlenecekti. Ancak yaşanan durum nedeniyle Etik’i şimdi öne aldık. Dolayısıyla bu hafta Etik’ten başlıyoruz ve 4 hastane daha bu ay denetlenecek.
- Sadece özel hastaneler mi denetlenecek yoksa klinikler de mi?
- Faiz SUCUOĞLU: Kliniklerde ameliyat olmadığı sürece denetlenmez, ancak ihbar üzerine denetlenir. Çünkü girişim yok. Muayene yapılıyor. Ameliyat yapılan ve girişim yapılan yerlerdir bizi ilgilendiren. Komplikasyonların da olduğu yerlerdir.
“Özlük hakları iyileştiği anda 8-15.30 mesai uygulaması olacak”
- Ada Hastanesi denetlendi ancak adından bir yasal süreç gündeme geldi.
- Faiz SUCUOĞLU: Ama orada eksik bir şey olduğundan dolayı olmadı. Mesele yanlış uygulamadır. İnsan hatası, doktor hatası, komplikasyon yani beklenmedik, emboledir, beyin kanamasına benzer komplikasyonlar farklıdır, yetersiz ameliyathane ve yetersiz araç gereç farklıdır. Ben raporlara baktım daha önce yapılan denetimlerde hastanelerde böyle bir sıkıntı görmedim ama biz de kendi raporlarımızı tutacağız. Ben özel hastanelerde bu konuda ciddi bir eksik olacağını zannetmiyorum. Çünkü bu iş arz talep işidir. Eğer özel bir hastanede bir şey eksikse dışarıdan gidip doktorlar orada ameliyat yapmaz, tercih etmez. Çünkü sonuçta para kazanır. Dolayısıyla dört dörtlük olmak zorundadır ki giden cerrah her şeyi tam istediği gibi bulsun. O yüzden aslında kendi kendini denetliyor. Yani ‘ameliyat masası bozuktur, ışık yanmaz, monitör yoktu’ diye hasta ölmez. Çünkü bunların hepsi vardır. Esas ölüm nedeni insanidir yani doktordan da kaynaklanabilir birde beklenmedik reaksiyonlardır. Burada da bize düşen görev şudur; Biz çok şeffaf ve olayın takipçisi olacağız. Halkı da anlıyorum ciddi bir güvensizlik vardır. ‘Kapatılıyor’ deniliyor ama göreceksiniz ki çok ciddi süreç yaşanacak. Adli Tıp Uzmanı İdris bey, 3 saat süren bir otopsi yaptı. 3 saat boyunca video ve kamera ile çekim yapıldı. Biyopsiler hazırlandı, İstanbul’a gönderildi.
Bize verilen bilgi 1 ay içerisinde incelemeler biter ama yazışmalar çok uzun sürüyor. Ben de bu konuyu elimizden geldiğince süratlendirip biran önce neticeyi alacağız. Raporu alır almaz da yargıya ise yargıya götürme sürecini hızlandırmak istiyorum.
‘1 TL 1 TL, onun peşindeyim. Cimriyse cimri desinler’
- Güzelyurt Hastanesi’nin ihale sürecinde yaşanan tartışmalar sonrası nasıl bir yol izleyeceksiniz?
- Faiz SUCUOĞLU: Ben şeffaflık, en ufak soru işaretinin olmayacağı, katılabilirlik taraftarıydım. Müteahhitler bir taraftan zeyilname bir taraftan… Son gün yapılmış bir zeyilname var, 6 gün önce yapılması gerekirmiş, vs, vs… Şimdi ara emri alınacağı, mahkeme verileceği söylendi, çekilmeyenlerin müteahhitlik belgelerinin iptal edileceği söylendi. Büyük bir karmaşa… Dedik ki bu böyle olmaz. Böyle bir sürece girersek bu hastanenin temelini atamayız. O yüzden ben iptal ettim. Tekrardan kısa süre içerisinde ihaleye çıkacağız. Ama yine aynı sıkıntılar olursa, yine iptal edeceğim. Benim bu tür olaylarda vicdanım rahat olması lazım. Yani gece başımı yastığa koyduğumda huzurlu uyumam lazım. Bir TL bir TL, onun peşindeyim, açık ve net. Cimriyse cimri desinler ama böyle… Devletin parasıdır, benim param değil ki ben kendi param için madem öyleyim devletin parası için de kuruşun hesabını yapacağım. Olay şimdi mahkemededir, mahkeme tabi ki nasıl karar verecek bilmem. Mahkemeden gelecek karar ne ise boynumuz kıldan ince… Derse ki ‘iptaldir hemen açın’ açacağız, ‘hayır tamamdır şu an kazanan kimse o alacak gidecek’ o alacak gidecek. Mahkemenin kararı ne ise o. Ben buna uyarım. Bu kadar basit.
“40 yıllık kangren olmuş hastalığı tentürdiyot ile çözemeyiz. Bir geçiş dönemi gerekir. Yoksa kaos olur.”
- Hastanelerde günün erken saatlerindeki sıra bekleme sorunu halen basında yer alıyor. Ne zaman bitecek? Çözülemeyen sorun nedir?
- Faiz SUCUOĞLU: Esasında çözdük. Aralık ayında Trenyolu Hastanesi’nde 3 bin 782 kişi muayene oldu. Devlet Hastanesi’ndeki poliklinikteki kantinci bize geldi ve ‘ben burayı bu kadar paraya kiraladım işler çok düştü, ben bu parayı ödeyemeyeceğim’ diye de dert yandı. Geçen hafta Acil Servis’teydim. Başhekime dedim; ‘Sabah erken saat geleceğim ve bakayım.’ Başhekim bana; ‘boşuna gelme kimse yoktur.’O sıralar, kuyruklar büyük oranda bitti.
Belki bazı doktorlar için ki bu dünyanın her yerinde böyledir örneğin; ben Ahmet Beyi isterim. E istersen bekleyeceksin. İstersen 4 ay sonraya randevu alacaksın. Bu İngiltere’de de böyledir. Ama genel anlamda çok ciddi bir rahatlama var. Tek çözemediğimiz bu süreçte onu da rahatlattık ama Acil Servis’ti. Şimdi gribal enfeksiyon nedeniyle bir yığılma oluyor. Trenyolu Hastanesi’ndeki 2’nci ve 3’ncü etabında devreye girmesiyle Lefkoşa Hastanesi’nde bir rahatlama yaşanacak.
‘Kanser haritası tamamlanıyor’
- Onkoloji Hastanesi açıldı. Kanser Dairesi ne oldu?
- Faiz SUCUOĞLU: Kanser Dairesi ile ilgili yasa Bakanlar Kurulu’ndan geçti komitede çalışılıyor. İnşallah yeni yılın ilk aylarında adanın kanser haritasını da çıkaracağız. O çalışma da tamamlanmak üzere. Amacımız Kanser Dairesi’ni daha da güçlendirmektir. Önemli bir araştırma dairesidir ve Onkoloji Hastanesi’nin en üst katında hizmet veriyor. Yoğun bir çalışma var.
- Nedir 2017’deki hedefleriniz?
- Faiz SUCUOĞLU: Hedefimiz gerçekten sağlıkta bir dönüşümü gerçekleştirmektir. Bu konuda hükümette siyasal anlamda bir kararlılık var. Dolayısıyla bu bize avantaj sağlıyor. Ama kolay değil. Kolay olmadığını görüyoruz zaten. Çünkü yılların ihmal ettiği her yönüyle bir sistem var. Alt yapısı darmadağın olmuş, binalar eskimiş, bir kısım yasalar çıkmış, bir kısım yarı buçuk, bir kısmı bitmemiş... Şunu söylerim hep; Sen bir hastane düşün ki 2016 yılında, bu hastane ülkenin en büyük hastanesi, 3’ncü kademe hastanesi ve sıcak suyu akmıyor. Bitmiştir, daha ne söylenebilir ki!.. Merkezi ısıtması soğutması çalışmayan, sobalarla, getirdikleri çaydanlık içinde ısıtıp suyu ellerini ayaklarını yıkayan bir ortam vardı. Ha keza Mağusa Hastanesi. Merkezi ısıtması, soğutması yoktu. Ama şu an her taraf sıcacık… Şu an doluluk oranı yüzde yüze vurmuş durumda. İnsanlar özelden, hastaneye geliyor ama yük artıyor. Mağusa Hastanesi ful dolu. Mağusa Hastanesi’nde yatacak yer yok. Biz dediğimiz zaman hastane yapılması gerekir. ‘Efendim doktor yok’ deniliyor. Ama kardeşim hastaneyi ben bugün yapmıyorum. Bugün karar aldığımda ve temeli attığımda 40 ay sonra, 3,5 yıl sonra biter. 3.5 yıl sonra burada oturacak olan bakan, perişan olacak eğer böyle bir proje yoksa. Çünkü nüfus artıyor, insanların şu veya bu nedenden dolayı güven, ekonomik durum, hastanelerin alt yapılarından dolayı devlet hastanelerine başvuruyor, olmayacak rakamlar ve istatislikler çıkıyor karşımıza. Ben devraldığımda bakanlığı Mağusa Hastanesi’nin doluluk oranı yüzde 36’ydı. Şu an yüzde yüz. Keza Lefkoşa Hastanesi… Giderek de artıyor. Dolayısıyla doktor sayısının artması şart, hemşire sayısının artması şart, temizliktir, ara eleman sayısının artması şart. Başka çaresi yok, sağlıktır. Ama bunları düşünürken, ileriyi de düşünmemiz lazım. Nedir? Hastane. Bu hastaneler yetmiyor.
- Yeni hastane projesi ne oldu?
- Faiz SUCUOĞLU: Türkiye’den gelen heyet diyor ki; reformları hızlandırın, buna paralel olarak biz de yapalım. Biz hazırız diyoruz. Yani olay reformların başlamasıyla birlikte paralel olarak hastane projesinin gündeme gelmesidir.
- Türkiye heyetinin sizden istediği sağlıktaki reformlar mı yoksa tüm reformların hayata geçirilmesi mi?
- Faiz SUCUOĞLU: Ben de onu sordum. Dedim; Biz yapıyoruz ama ola ki bir yerde beklediğiniz bir reform olmazsa yani kurunun yanında biz de mi yanacağız? ‘Yok, siz yaptığınız anda biz size reform desteğini koyacağız’ dediler.
- Son olarak neler söylemek istersiniz?
- Faiz SUCUOĞLU: Bu ölüm olayı bizi çok üzdü. Çok değerli bir doktor arkadaşımızın ameliyatı sırasında oldu. Hep şunu söylerim; Sağlıkta doruğa çıkmak için çok yorulursunuz ama doruktan aşağıya düşmek için hiç zamanınız bile olmaz. Bu mesleğin nankörlüğü de işte budur. Onun için kıymetlidir, onun için 10 yıl okumak zorundasınız. Ama bir doktora 4 bin TL, bir pratisyene 3 bin 700 TL veremezsiniz, yoktur böyle bir şey. Bu şekilde giderse yapamayız. Bu insanlar perişan. Günlerdir, haftalardır neredeyse 24 saat çalışıyor. Mayıs’ta göreve geldiğimde gelen 10 telefonun 9’u şikayetti. Şu an gelen 10 telefonun 4’ü şikayet. Demek ki bir memnuniyet var. Ama doktorların da bir yorgunluk eşiği var. Şimdi diyoruz ki biraz özlük haklarını düzetelim ki Türkiye’den gelmek isteyen çok Kıbrıslı doktor arkadaşımız var. Burada serbestte çalışan, devlette gelmek isteyen çok doktor var. Yani yapacağımız da aylık 400-500 bin TL’lik ektir bütçeye… Nelere vermiyoruz bu paraları? Dolayısıyla daha fazla geciktirmenin anlamı yok.
Bu ülkenin sağlık sistemi yetersiz, bu sisteme ve bu alt yapıya halkımızı mahkum etmeye hakkımız yok. En başta da bizim. O yüzden sağlıkta ne gerekiyorsa yapacağız, reformsa reform, neyse ne...