Dila ŞİMŞEK
Dünya genelinde özellikle genç aktivistlerin ayaklandığı ‘iklim değişikliği’ konusunda, ülkemiz gençleri ne düşünüyor? Tamamen rastgele seçtiğimiz gençlerimize, iklim değişikliği hakkındaki düşüncelerini sorduk, görüşlerini öğrendik.
Dünyada yankı uyandıran iklim krizi hakkında, gençlerimiz konuştu… Farkındalık yaratmanın ötesine gidilmesine çağrı yaptılar;
Gençlerimiz, ülkede küresel ısınmaya karşı algının zayıflığından dert yanarak, devletin ve iş insanlarının harekete geçmesini istedi. Kendilerinin yaptıkları eylemlerle sadece farkındalık yaratabileceklerini belirterek, güç sahibi kişilerin maddi ve görünür katkıları ile iklim krizinin önüne geçilebileceğini söylediler.
Dünyayı kirletenlerin ‘büyük firmalar’ olduğunu ve devletlerin buna göz yumduğunu dile getiren gençler, çevre dostu firmaları desteklememiz gerektiğini düşünüyor.
Gençler, gelişmiş ülkelerde ciddi anlaşma ve görüşmeler yapıldığını, ancak Kıbrıs’ın kuzeyinde daha yerlere çöp atmanın bile önüne geçilemediğini ifade ederek, yetkililerin ayaklanması gerektiğine işaret etti.
Gençlerimiz, şöyle konuşuyor:
Nedim Can Hüray: “Küresel ısınmayı tetikliyoruz”
“İklim değişikliği üzerine, gelişmiş ülkelerde özellikle gençlerin ayaklandığını, düzenli olarak eylem yaptıklarını görüyoruz. Tabii ki bu tüm dünyayı ilgilendiren bir şeydir. Etrafa atılan atıklar, petrolle üretilen elektrik, yenilenebilir enerji kullanımın az olması… Tüm bunlar küresel ısınmayı tetikliyor. Amerika’da Tesla gibi çevre dostu şirketler piyasada baş gösteriyor. Devletlerin, çevre dostu firmaları desteklemesi, önlerini açması gerekiyor. Bizim ülkemizde ise henüz bu gibi adımlar atılmadığı gibi, farkındalık da oluşamadı. Ama insanlar kendilerini bekleyen iklim krizi için bilinçlenmeli, en ufak şey de olsa katkı sağlamak adına yanlış tüketim azaltılmalı”
Berfin Gündüz: “İklim krizinin sorunları ile yaşayacak olan nesiliz”
“Sadece iklim değişikliği adına değil, çevre için genel olarak gençlerin çok daha ilgili olduğunu düşünüyorum. Fakat artık bu öyle bir noktada ki, dünyayı hep beraber öyle bir seviyeye getirdik ki, artık sadece gençlerin aktivistliği bunu kurtaracak seviyede değil. Eğer gerçekten bir şeylerin değiştirilmesi isteniyorsa, o zaman daha büyük kuruluşların, gücü ellerinde bulunan kuruluşlar tarafından bir şeyler yapılması lazım. Ben kampanya düzenleyebilirim, ama bu okul çapında bir şey olur, ama bu farkındalığın ötesine belli bir noktada gidebiliyor. Biz gençler olarak, iklim krizinin sorunları ile yaşayacak olan nesiliz. Bu dünyada yaşamak zorunda kalacak insanlar bizleriz… ‘Ben kendimi düzeltince ne olacak ki’ diye düşünmeyi bırakıp en azından kendi üstlerine düşenleri yaparsa herkes, en azından bir şeyleri yavaş yavaş değiştirebiliriz”
Tolga Dağ: “Toplum olarak çevre bilincimiz ne yazık ki az…”
“Biz gençler olarak, küresel ısınmadan nasıl etkileneceğimizin ve bu sorunun ciddiyetinin farkındayız. Ancak bu sadece bizim farkında olmamızla yetmiyor maalesef. Devletlerin, ciddi anlamda eylemlerde bulunması, çevre karşıtı firmaları kısıtlaması ve aksine çevre dostu şirketlerin önünü açması gerekir. Toplum olarak çevre bilincimiz ne yazık ki az… Bu, önemli şirketlerin ve devletin elinde olan bir şeydir. Bizim adamız küçük olduğu için, çok gelişmiş ve büyük ülkelere kıyasla çevreye verdiğimiz zarar kısmen az olabilir ancak elimizden gelen tüm katkıyı koyup, kendi üzerimize düşeni yapmalıyız”
Cankat İşlek: “Ne toplum ne de devlet bir şey yapmıyor”
“İklim değişikliği tüm dünyayı bekleyen bir krizdir. Ancak ne toplum ne de devlet bir şey yapmıyor. Kıbrıs’ta özellikle iklim değişikliğine karşı bilinçsizlik var. Dünya küresel ısınmanın bilincinde değil. Buzullar ölüyor, hayvanların nesli tükeniyor, tarım alanında kıtlıklar yaşanıyor. Her gün dünyanın çeşitli yerlerinde sel, yangın, kasırga ve türlü doğal afeti görüyoruz ve ‘nasılsa başka bir ülke’ diye susuyoruz…”