İlaç Eczacılık Dairesi’nin dikkat eksikliği, hiperaktivite bozukluğu tedavisinde çocuklar için kullanılan ‘Concerta 36 mg’ haplarının, son kullanım tarihi geçmiş olmasına rağmen, doktor onayıyla ailelere “kabul beyanı” imzalattırılarak verildiği ortaya çıktı.
İlaç Eczacılık Dairesi, konuyla ilgili açıklama yapmazken, söz konusu ilaçların tüketim tarihinin üzerinden kısa bir süre geçmesi nedeniyle kullanım onayı veren Çocuk ve Ergen Psikiyatrı Dr. Ayşe Zeki: “Son kullanma tarihi her zaman ilacın etkisinin geçtiği ya da emniyetsiz olduğu anlamına gelmiyor. Bulduğumuz ilacı kullanmak durumundayız.”
İlaç eksikliğine isyan eden Eski Sağlık Bakanları’ndan Milletvekili Filiz Besim: “İnsanlar çaresizliğe itildi, Panadol bile yok…”
Mevcut saklanma koşullarının önemine değinen Eczacılar Birliği Başkanı Umut Öksüz: “Son kullanım tarihinin geçmesi durumunda ilaç hastaya verilmemeli.”
İlaç getirmekle, hastalarına ilaç bulmakla yükümlü ülke yönetiminin yakın geçmişte ‘devletin her ilacı alabilmesi artık zor’ söylemlerini anımsatan Hasta Hakları Derneği Başkanı Emete İmge, bu söylemlerin yanında tarihi geçmiş ilaç vermesini, ‘çökmüşlüğün bir göstergesi’ olarak değerlendirdi…
Fehime ALASYA
İlaç Eczacılık Dairesi’nin dikkat eksikliği, hiperaktivite bozukluğu tedavisinde çocuklar için kullanılan ‘Concerta 36 mg’ hapları son kullanım tarihi geçmiş olmasına rağmen, doktor onayıyla ailelere ‘kabul beyanı’ imzalattırılarak verildiği ortaya çıktı.
İlaç Eczacılık Dairesi, konuyla ilgili açıklama yapmazken, söz konusu ilaçların tüketim tarihinin üzerinden kısa bir süre geçmesi nedeniyle kullanım onayı veren Çocuk ve Ergen Psikiyatrı Dr Ayşe Zeki, “Son kullanma tarihi her zaman ilacın etkisinin geçtiği ya da emniyetsiz olduğu anlamına gelmiyor. Bulduğumuz ilacı kullanmak durumundayız” dedi.
Yakın geçmişte ilaç eksikliği nedeniyle isyan eden Dr. Zeki, “Bu çocukların hali ne olacak” diye sorarak, artık hastalarını çaresiz görmek istemediğini dile getirmişti.
Özelde son kullanım süresi geçmiş ilaçların kullanımını, genelde ise ülkedeki ilaç eksikliğini değerlendiren ilgili çevreler ise sistemi eleştirdi.
Eczacılar Birliği Başkanı Umut Öksüz, son kullanım tarihinin geçmesi durumunda ilaçların hastaya verilmemesi gerektiğini belirtti.
Hasta Hakları Derneği Başkanı Emete İmge ise ilaç getirmekle, hastalarına ilaç bulmakla yükümlü yöneticilerin, yakın geçmişte ‘devletin her ilacı alabilmesi artık zor’ söylemlerini anımsatarak, bu söylemlerin yanında tarihi geçmiş ilaç vermesini, ‘çökmüşlüğün bir göstergesi’ olarak değerlendirdi.
Eski Sağlık Bakanları’ndan, CTP Milletvekili Filiz Besim de “Hiç bir ilaç yok. Panadol bile yok...”diyerek ilaç eksikliğine tepki gösterdi, insanların büyük çaresizliğe itildiğini kaydetti.
Çocuk ve Ergen Psikiyatrı Dr Ayşe Zeki:
“Son kullanma tarihi her zaman ilacın etkisinin geçtiği ya da emniyetsiz olduğu anlamına gelmiyor. Bulduğumuz ilacı kullanmak durumundayız”
Gelişen teknolojiyle ambalajlama prosedürlerinin çok geliştiğini savunan Çocuk ve Ergen Psikiyatrı Dr Ayşe Zeki, söz konusu ilacın son kullanma tarihi üzerinden sadece iki ay geçtiğini ifade ederek, tıbbi açıdan bir sakıncası olmadığını söyledi.
İlaçların muhafaza koşullarının da önemine değinen Zeki, “Son kullanma tarihi her zaman ilacın etkisinin geçtiği ya da emniyetsiz olduğu anlamına gelmiyor, bu bazı medikal şirketlerin ticari olarak pazarlama tekniği olarak kullanılıyor, birçok ilaçta ticari kaygıyla son kullanma süresi kısıtlı olabiliyor.” dedi.
Saklama koşullarının iyi olması durumunda birçok ilacın geri dönüşünün belli süreler kapsamında mümkün olduğunu söylen Zeki, “Bu ilaçlar bozuk değil, şu an elimizde hiç ilaç yok, bu çocukların hiç ilaç kullanmamasından iyidir. Bulduğumuz ilacı kullanmak durumundayız” yorumunu yaptı.
Zeki isyan etmişti…
Hatırlanacağı üzere; Dr. Ayşe Zeki, 30 Eylül 2021’de sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada ilaç eksikliğine isyan etmiş, “ilaçlar bitiyor, geriye doğru gün saymaya başladık” demişti.
“Bu çocukların hali ne olacak” diye soran Zeki, artık hastalarını çaresiz görmek istemediğini dile getirmiş, sürekli biten ilaçların yerine farklı ilaçlar vermek zorunda kaldıklarını da söylemişti.
Hasta Hakları Derneği Başkanı Emete İmge:
“Biz Afrika mıyız?”
Son kullanma tarihi geçmiş ilaçların kullanımının doktorların tavsiye ve önerisi ile değerlendirilmesi gerektiğini anlatan Hasta Hakları Derneği Başkanı Emete İmge, devletin hastalarına ilaç bulmakla yükümlü olduğunu anlattı.
İmge, “Bunun sağlıkçılar açısından incelenmesi ve yönlendirilmesi gerek. Kimi zaman bazı ilaçların tarihi geçse bile kullanmasında sakınca görülmüyor. Bu konu doktorların tavsiye ve önerisi ile değerlendirilmeli.” dedi.
İlaç getirmekle, hastalarına ilaç bulmakla yükümlü devletin, yakın geçmişte ‘devletin her ilacı alabilmesi artık zor’ söylemlerini anımsatan İmge, bu söylemlerin yanında tarihi geçmiş ilaç vermesini, ‘çökmüşlüğün bir göstergesi’ olarak değerlendirdi, “Biz Afrika mıyız?” diye sordu…
“Daire yıllardır tekleyerek hizmet veriyor”
Tedaviye erişim hakkının çok uzun yıllardır zor olduğunu anlatan İmge, “İlaç Eczacılık Dairesi, 30 yıldır tekleyerek hizmet veriyordu, pandemide ise genel sağlığa hizmet neredeyse durdu, pek çok şey aksadı. Bu hangi sebeplerden ötürü olursa olsun kabul edilemez” dedi.
“İlaç alırken insan onuruna yakışır hizmet alınmalı …”
Geçmişte insülin bulamayan hasta şikayetleri bile duyduklarını anımsatan İmge, şimdi de benzer sorunların sürdüğünü dile getirerek, “Bu bize her halükarda hizmetlerin iyi olmadığını gösteriyor” yorumunu yaptı.
İmge, şöyle devam etti: “Fiyatlar arttırdı, artacaktı, ihale gecikmeleri, maliyenin geç ödemeleri, yurt dışındaki üretim sıkıntısı gibi bin bir türlü sebep de olsa bize yönetimin bunu hakkıyla yapamadığını gösteriyor.
İlaç alırken, peyderpey verilmesi, bölük pörçük ilaç temini, kavgalar- kıyametler, hastalar üzülüyor… İlaç alırken insan onuruna yakışır hizmet alınmalı. Bunların aksine davranış gören, eziyet çeken vatandaş tabi ki isyan ediyor. Bu yıllardır var, yeni bir durum değil… Politik söylemler hayatımıza geçirilemiyor. Politik söylemler hep vardı, bunlar yeni değil, duymaktan usandığımız şeyler…”
Eczacılar Birliği Başkanı Umut Öksüz:
“Son kullanım tarihinin geçmesi durumunda ilaç hastaya verilmemeli”
Her ilacın kullanma formunun farklı olduğunu anlatan Öksüz, mevcut saklanma koşullarının önemine değindi. Öksüz, herhangi bir ilacın son kullanım tarihinin geçmesi durumunda, o ilacın hastaya verilmemesi gerektiğini dile getirdi.
Öksüz, muhafaza koşullarıyla ilgili şunları dile getirdi: “Ülke şartlarında sadece son tüketim tarihi değil, ilacın nasıl muhafaza edilmesi gerektiğinin de büyük ölçüde önemi var. Yazın sıcak havalarda 50 derece sıcaklıkta arabasının içinde mide ilacını muhafaza eden vatandaş görüp uyarıyoruz, bu ilacın artık kullanılmaması gerek. Nasıl ilaçlarımızı muhafaza edeceğimiz de çok önemli.” dedi.
İlaç eksikliğiyle ilgili genel şikayetler sürüyor…
Genel olarak vatandaşların devlette ilaç bulamaması yönünde şikayetler almaya devam ettiklerini anlatan Öksüz, devletin düşük maddiyatlı ilaçlar tonlarca liralar harcadığını, ilaç takip sistemi olmadığı için ise bu ilaçları günün sonunda kullanılamadığını kaydetti. Öksüz, “Devlet bunu yapacağına küçük maliyetli ilaçlarla uğraşmayı bıraksın, ücreti yüksek olan kan ürünü, diyabet veya kanser ilacı alsın. İnsanlar eczacısından muadili olan ilaçları sorsun, çözümsüz kalmasın.” şeklinde konuştu.
Sağlık Bakanlığı’nda sistemsizliğin hakim olduğunu anlatan Öksüz, “Mevcut yapı ile sistemin işlemez, bu yapı siyasetten arınmadığı sürece, günümüz çağında sağlık kuruluşu altyapısına sahip olmadığı sürece, o yapıda (İlaç Eczacılık Dairesi) yeterli teknik eleman olmadığı sürece, bu yapı seçim döneminde seçim istihdam karargahına dönüştürülmeyi bırakmadığı sürece, bakanlığa kim gelirse gelsin bunun çözümü olamaz.”
Eski Sağlık Bakanları’ndan, CTP Milletvekili Filiz Besim:
“İnsanlar çaresizliğe itildi, Panadol bile yok…”
Eski Sağlık Bakanları’ndan, CTP Milletvekili Filiz Besim de “Hiç bir ilaç yok. Panadol bile yok... Acıyın bu hastalara... Bu pahalılıkta, bu soğukta hasta insanları perişan ettiniz...” diyerek ilaç eksikliğine tepki gösterdi.
Son kullanım süresi dolmuş ilaçlarla ilgili bilgisi olduğunu ifade eden Besim, teknik anlamda hekimlerin görüşü alınarak bazı ilaçlarda bu uygulamanın mümkün kılınabileceğini işaret ederek, insanların hiperaktivite bozukluğuyla ilgili bu ilacın temininde büyük çaresizliğe itildiğini kaydetti.
Besim, “İnsanlar o kadar büyük bir çıkmazda, sıkıntıda ki buna mecbur bırakılıyor.” dedi.
Bazı hekimlerin bu gibi durumlarda hem aşı hem de ilaçlarda, birkaç ay süre geçmesine rağmen hastalara verilmesinde bir sakınca görmediğini kaydeden Besim, buna karşın genel olarak ilaç eksikliği nedeniyle çok büyük sıkıntılar yaşandığının altını çizdi.
“Bakanlık buna acil bir çözüm bulacağına adeta seyirci kalıyor”
Besim, “Hastalar gidiyor ve hiçbir ilacı bulamıyor, insanlar kendi bütçesiyle bunu özel eczanelerden ilaç almak zorunda. Bu pahalılıkta insanlar buna mecbur bırakılıyor, hiçbir yerde ilaç yok. Bakanlık buna acil bir çözüm bulacağına adeta seyirci kalıyor. Yeni sistemlerden söz ediyorlar ama ivedi günlük ihtiyaçlara dahi çözüm bulunamıyorlar. Muhakkak yeni sitemlere ihtiyacımız var ama elzem ilaçları bulamıyorken dahi bundan söz etmek kabul edilir değil. İnsanlar sınırların çok üzerinde perişanlık yaşıyor” şeklinde konuştu.