Derya ULUBATLI
Devletin ilaç deposunda birçok ilacın eksik olduğu gözlemlendi, İlaç Eczacılık Dairesi kapısındaki vatandaş mağduriyetini dile getirirken, sağlıkla ilgili dernekler ilaç bulamamanın hastaları hem fiziksel hem de psikolojik olarak olumsuz etkilediğini savundu.
Son zamanlarda sürekli artarak devam eden ve bir türlü çözüme ulaşamayan ilaç sıkıntısı vatandaşı isyan noktasına getirdi, özellikle rutin kullanılan ve ‘hayati’ önem taşıyan bazı ilaçlara ulaşamayan vatandaşlar sorunun bir an önce çözülmesini talep etti. Konuyla ilgili ellerinden geleni yaptıklarını ancak buna rağmen birçok hastanın ilaca ulaşmakta zorluk yaşadığı için hem fiziksel hem de psikolojik anlamda olumsuz etkilendiğini dile getiren dernekler, tedaviye ulaşmanın en temel hasta hakkı olduğunu ancak devletin bunu vatandaşa sağlayamadığını savundu.
Vatandaş: “Mağdurduk, mağdur olmaya da devam edeceğiz”
İlaç Eczacılık Dairesi’nden ilaç temin etmek için gelen bazı vatandaşlar YENİDÜZEN’e konuşarak ilaç temin etme konusunda ciddi sıkıntılar yaşadıklarını, bazen hiç ilaç bulamadıklarını, bazen de doktorun yazdığı miktarın altında ilaç temini yapabildiklerini anlattı. Bu durumun kendilerini mağdur ettiğini savunan vatandaşlar, maddi durumu yetersiz olan kişilerin dışarıdan da ilaç temin edemediği için hayati risk taşıdığını ve artık konuya bir çözüm üretileceğine dair umutlarını yitirdiklerini kaydetti. Vatandaşlar, “mağdurduk, mağdur olmaya devam edeceğiz” dedi.
Vatandaş ne dedi?
Ayşe Çağlar: “Kanser hastasıyım, ilaç bulamıyorum… Para ödeyerek dışarıdan temin ediyorum”
“Ben kanser hastasıyım ve Ocak ayından beridir kullandığım ilacı bulamıyorum. Para ödeyerek dışarıdan temin etmek zorunda kalıyorum. Geçen ay sadece bir kutu verdiler. Üç yıldır kanser hastasıyım ilk kez böyle bir şeyle karşılaştım. Doktor 4 aylık ilaç yazıyor, buraya gelince iki aylık veriyorlar. Şimdi de ilacımı alabilecek miyim bunu bilmeyerek geldim. Ben şimdilik bu ilacın parasını verip dışarıdan alabiliyorum ama çalışmadığım için birkaç ay sonra bu parayı verirken de zorlanacağıma eminim. Ayrıca bu parayı hiç vermeyecek kanser hastaları da var. Onlar ne yapacak? İlacını nasıl temin edecek? Hiçbir ilaç olmasa bile kanser hastalarının ilaçları bulunmalıdır. Hastalığı benden ileri durumda olanlar da var ve bu kişilerin tedavisini zamanında alabilmesi gerekiyor. İlaçsızlık çok sinir bozucu bir durum”.
Ayşe Soykara: “Dışarıdan aldığımız ilaçların faturaları birikti, devletten ödeme alamıyoruz”
“Benim oğlumun bir hastalığı var ve bunun için sürekli ilaç kullanması gerekiyor. Özellikle bu ay ilaca ulaşmakta sıkıntı yaşadık ve dışarıdan almak zorunda kaldık. Bunlar pahalı da ilaçlardır ve ilaca bedava ulaşamamak ciddi bir mağduriyet yaratıyor. Biz kurula girdiğimiz için dışarıdan aldığımızda da onun geri ödemesi devlet tarafından bize yapılıyor ancak son birkaç faturadır o geri ödemeyi de alamadık. Devletten aldığımızda da kısıtlı sayılarda veriliyor. Dört almamız gerekirken iki veriyorlar. Değişik bir durum söz konusu ve açıkçası bir çözümü olacağını da düşünmüyorum. İnsanlar mağdur olmaya devam edecek ve bunun yakın zamanda giderileceğine inancım kalmadı. Hatta ülkenin genel anlamda her konuda mağduriyet yaşadığını ve bunun istikrarlı bir şekilde de süreceğini düşünüyorum. Biraz umutsuzum. Sabır ve anlayış içerisinde kendimizi motive etmeye çalışıyoruz ama bizden çok daha zor durumda olan insanlar var ve onların da çok gergin olmasını anlayabiliyorum. Devlet her kesimden insana eşit sağlık hakkını sağlayabilmeli…”
Nezhan Kayasal Ertemel: “Reçetemdeki çoğu ilacı alamadan gidiyorum”
“Ben aile fertlerim için ilaç alıyorum ama alırken çok sıkıntı yaşıyoruz. Buradaki arkadaşlar ellerinden geldiğince yardımcı olmaya çalışıyorlar ancak onların da elinde ilaç yok. Şimdi de reçetemdeki çoğu ilacı alamadan, birçok eksikle dönüyorum. Muhtemelen özelden almak zorunda kalacağız ve daha sonra maddi olarak devletten geri ödeme isteyeceğiz. Çok mağduriyet yaşadık, yaşamaya da devam ediyoruz. Ülke şartları bizi ne yazık ki bu noktaya getirdi”.
Mehmet Sonalp: “İlaç almaya geldim ancak muhtemelen bir kısmı eksik verilecek”
“Aradığımız ilaçların yüzde 60-70’ini buluyorum ama gerisi yok. Benim beyin damarlarımda pıhtı attı ve sürekli kullanmam gereken ilaçlar var. Kendim için olan ilaçları genellikle buluyorum ancak bugün buraya bir arkadaşım için gerekli ilaçları almaya geldim ve onların bir kısmı eksik olarak verilecek. Depoda ne kadarını bulabileceklerini henüz bilmiyorlar. Başka arkadaşlarım da ilaçlarını eksik alabildiklerini sürekli bana söylüyorlar. Bu ilaç eksikliği sorunu yıllardır devam ediyor ve bir türlü çözülemiyor. Bu konuda Türkiye’ye bağımlıysak ve onlar da bize ilaç göndermiyorsa yapacak bir şey yok. Bu ilaç sıkıntısını yıllarca çekmeye devam edeceğiz”.
Ahmet Doğan: “Yerli ilaç firmalarımızı kapatırken bu noktaya geleceğimiz belliydi…”
“Ben ilaç dağıtıcısıyım ancak özellikle Türkiye’den ilaç getirme konusunda çok sıkıntı yaşıyoruz. İnsanlar da bu konuda sürekli mağdur oluyor. Benim de arkadaşımın ilaç isteyen çocuğu var. Ben en son Türkiye’ye gittiğimde tek tek eczane gezmek ve ilacı getirmek zorunda kaldım. Orada da dört isterken iki ilaç bulabildim. Kısacası Türkiye’de de ilaç eksikliği olduğu için bize gönderilemiyor. Aslında bizim ilaç firmalarımız vardı ama bunları kapatmak için elimizden geleni yaptık. Bunu yaparken ileride ağlayacağımızı biliyorduk ama yine de kapattık. Bir nevi kendimiz ettik kendimiz bulduk diyebiliriz. İnsanların ilerleyen günlerde ilaç bulma konusunda daha da zorlanacağını düşünüyorum”.
Nasima Mahdavi: “Eczacıyım, bana gelen birçok müşteri ciddi mağduriyet yaşıyor”
“Ben bir eczacıyım ve şu an buradaki depoya bakarsak devletin deposu boş görünüyor. Bu da bizim dükkanlarımıza yansıyor. Bana gelen müşteriler çok büyük sıkıntı ve mağduriyetler yaşıyor. Muadil ilaç sıkıntımız da var, eskiden muadil ilaçlar adaya geliyordu ancak Türkiye’de biz ‘dış piyasa’ olarak görüldüğümüz için şu an buraya ilaç gönderimi de yapmıyorlar. Kendi piyasaları için tutuyorlar ve ciddi sıkıntılar yaşıyorlar. Ciddi hastalıkların ilacı bulunmuyor, insanların sürekli tükettiği en basit ilaçlar bile bulunamıyor ve bazen insanlar yaşadıkları mağduriyetin hıncını eczacıdan çıkarıyor. Halbuki devletin deposunda ilaç yok”.
Kanser Hastalarına Yardım Derneği Başkanı Raziye Kocaismail:
“Rutin kemoterapi alan hastaların bir sonraki seansa ilaç bulup bulamayacağı belli değil”
İlaç sıkıntısının şu anda tedavi gören birçok hastanın ortak sorunu olduğuna dikkat çeken Kanser Hastalarına Yardım Derneği Başkanı Raziye Kocaismail, rutin olarak 21 günde bir kemoterapi alması gereken hastaların hiçbir güvencesi olmadığını ve bunun hastaları psikolojik olarak gerdiğini anlattı. Kocaismail şunları söyledi: “Rutin kemoterapi alan bir hastanın 21 gün sonra ilacını alıp alamayacağı belli değil. Bu da sürekli hastalara endişe veriyor, onları psikolojik olarak geriyor. Ben sürekli ‘keşke tüm hastaların ilaçlarını ben sağlayabilsem de o endişe ve üzüntüyü yaşamadan ilaçlarını alabilseler’ diye düşünüyorum. Devletin bunu vatandaşına yaşatmaması gerekiyor. Zaten kanser olan bir kişi ‘yaşayabilecek miyim’ korkusunu her zaman taşıyor. Bu noktada tek sarıldığı şey ilaçları ve doğru bir tedavi alma ihtimalidir. Bazen beni arıyorlar, ‘ilaçlarımız gecikti, ne yapacağız?’ diye soruyorlar, cevap veremiyoruz. İlaç Eczacılık Dairesi de herkese ilaç yetiştirebilmek için azar azar dağıtım yapıyor ama bu kesinlikle bir çözüm değildir”.
“İstatistiki verilerle hasta sayısı belirlenebilirse, ilaçlar bir yıl önceden hazırlanabilir”
Derneklerinin Uluslar arası Kanser Kontrol Örgütü üyesi olduğunu ve örgütün bu yılki temasının tüm kesimlerin bakıma ve ilaca eşit şekilde ulaşabilmesi üzerine kurulduğunu belirten Kocaismail, kendilerinin de bu seneki kanser haftasında bu sloganla yürüdüğünü dile getirdi. Bu tarz hastalıklarda ilacın zamanında, geciktirilmeden alınmasının oldukça önemli olduğunu da vurgulayan Kocaismail şöyle devam etti: “Herkesin ilaca yeterli ve eşit ölçüde, zamanında ulaşabilmesi çok önemlidir. Artık bu aksaklıkların ortadan kaldırılması gerekiyor. Kimse bize bunu başaramayız demesin, başarabiliriz. Yeni gelen hükümetten beklentimiz bu sorunun çözülmesidir. Diğer ülkeler bunu istatistikle çözdü. Yılda ne kadar kanser hastası olabileceği istatistiksel olarak değerlendirilip ortalama olarak bilinebilirse, bu verilere göre ilaçlarımızı bir yıl öncesinden hesaplayıp ona göre hazır eder, sağlık bütçesini ona göre çıkarırız. Bu şekilde kimse ilaca ulaşmakta sıkıntı yaşamaz”.
Evrensel Hastan Hakları Derneği Başkanı Emete İmge:
“ilaçların zamanında temin edilmemesi hayati sonuçlar doğurabilir”
Tedaviye erişimin en temel hasta hakkı olduğuna dikkat çeken Evrensel Hastan Hakları Derneği Başkanı Emete İmge, toplumum yüzde 86’sının yeterli ilaç temini boyutunda sağlık sisteminden memnun olmadığını aktardı. İmge şunları söyledi: “Her birey hastalıktan korunmak için uygun tedavi alma hakkına, sağlık ihtiyaçlarının karşılanması için sağlık hizmetlerinden eşit şekilde yararlanma hakkına sahiptir. Anayasamızın güvence altına aldığı bu iki temel hakkın korunması, devletin güvencesindedir. İlaçla tedavi gerektiren durumlarda hastaların ilaçları zamanında temin edememesi, kimi hastalıklarda hayati sonuçlar doğurmaktadır. Hastalığın niteliği ve şiddeti ne olursa olsun, hastanın tedaviye zamanında erişmesi var olan sağlık sisteminin yetersizliğinin en önemli göstergelerindendir. Kanser, HIV ve Hepatit gibi ciddi hastalıklar yanında diyabet, kalp gibi süreğen hastalıkların tedavilerinde de ilaca düzenli erişim hastalar için hayati önem arz etmektedir”.
“Devlet sağlık alanındaki düzenlemeleri hasta haklarını koruyacak şekilde yapmalıdır”
Öte yandan vatandaşın kamu hastanelerinden sağladığı ilaçların tedarikinin de sık değişen hükümetler, seçim yasakları, ihalelerdeki gecikmeler, bütçe kısıtları gibi sebeplerle sürekli aksadığını belirten İmge, “hastalar kamu hastanesinde ilacını bulamadığı zaman, parası varsa ve eğer ilaç piyasada ise eczacısından tedarik eder, yoksulsa tedavisini erteleme yoluna gider. Oysa tedaviye ve ilaca erişim, en temel hasta haklarındandır” ifadelerini kullandı. İmge sözlerini şöyle sürdürdü: “Hastalıklardan korunabilmemiz ve sağlık ihtiyaçlarımızın karşılanması için eşit bir şekilde, zamanında sağlık hizmetlerinden yararlanabilmeliyiz. Ne yazık ki, ülkemizde hala pandemi koşulları sürerken, yoksulluk ve işsizlik giderek artmakta, temel tüketim maddelerinin fiyatı katmerli bir şekilde yükselmekte, halkın alım gücü her gün daha da azalmaktadır. Hal böyle iken, bireylerin ilaca erişiminde hem aradığı ilacı bulamıyor olması, hem de bulduğu ilacı cepten ödemeyle erişemiyor olması tedaviye erişim hakkını zorlamaktadır. Sağlık hakkının korunması her gün giderek zorlaşmaktadır. Bu yüzden kamu sağlık hizmetleri bir an önce güçlendirilmeli, teknik ve personel açığı süratle kapatılmalı, kamu sağlık harcamalarında gerekli mali kaynaklar öncelikli olarak ayrılmalıdır. Sağlık ve ekonomi politikalarını ortaya koyan hükümetten ve bu politikaları yürüten kamudaki yöneticilerden talebimiz, sağlık alanında yapılacak her türlü yasal ve idari düzenlemenin en temel insan hakkı olan hasta haklarını koruyacak şekilde yapılmasıdır”.
Kıbrıs Türk MS Derneği Başkanı Sibel Hançerli:
“Hastalar ‘ilaç her an bitebilir’ psikolojisiyle yaşıyor”
Şu an için MS hastalarının ciddi ilaç eksikleri olmadığını ancak ilaç almaya gidenlerin miktar olarak az ya da eksik ilaç alabildiğini belirten Kıbrıs Türk MS Derneği Başkanı Sibel Hançerli, bunun hastalarda psikolojik olumsuzluklara yol açtığını ve onlara ‘ilaç her an bitebilecekmiş gibi’ hissettirdiğini söyledi. Hançerli şunları aktardı: “İlaç veriliyor ancak kısıtlı olarak veriliyor. Doktor iki aylık yazarken Daire bir aylık veriyor, diğer ilaç bitmeden yeni paket vermiyor. Bu da hastaların psikolojisini etkiliyor. Her an ilaçsız kalabilecek gibi hissediyorlar, ‘ilerleyen günlerde ilaç bulamayabiliriz’ endişesi yaşıyorlar. Şimdi hastanedeki sistem de değişti. Hem randevularda hem reçete yazımında sıkıntı yaşanıyor. Sağlık sisteminin birçok noktasında sorunlar yaşanıyor ve artık bunlara çözüm bulunabileceği yönündeki inancımı kaybettim. Ne yazık ki hastalarımız mağdur olmaya devam edecek”.
Kıbrıs Türk Ortopedik Özürlüler Derneği Başkanı Günay Kibrit:
“Üyelerin ihtiyaçlarını dernekte sponsor bularak karşılıyoruz”
Üyelerinin kullandığı birçok ilaç ve tıbbi malzemeyi sponsorlar aracılığıyla para bularak karşıladıklarını ancak herkese yetişemediklerini söyleyen Kıbrıs Türk Ortopedik Özürlüler Derneği Başkanı Günay Kibrit, devletin konuya çare bulmaması halinde birçok kişinin mağdur olmaya devam edeceğini savundu. Hükümetin doktorların ve sivil toplum örgütlerinin önerilerini dinleyerek çözüm üretmesi gerektiğini belirten Kibrit sözlerini şöyle sürdürdü: “Dernek olarak üyelerimizin kullandığı tıbbi malzeme ve ilaçları sponsorluk bularak hastalarımıza dağıttık. Yaklaşık 15 gün önce İlaç Eczacılık Dairesi bizi arayıp ilaç ve tıbbi ürünlerle ilgili ihaleye çıkılacağını söyledi ve bizden kullandığımız ürünlerin listesini istedi ancak henüz bir geri dönüş olmadı. Şu an elimizde sponsorlardan elde ettiğimiz bir miktar ilaç var ancak bunlar kısa süre içerisinde bitecek, bizi uzun süre idare etmeyecek. Hem tıbbi malzemelerin hem ilaçların bir an önce temin edilmesi gerekiyor, aksi takdirde birçok kişi mağdur olmaya devam edecek”.