‘Geçiciler’ için aslında tüm siyasi partilerin ‘özür’ borcu var topluma!..
Yalnızca ‘siyasiler’in değil…
Bu ‘adaletsiz’ ortamı ‘fırsatçılığa’ çeviren ‘bireyler’in de...
***
Eğer amacımız “kim daha suçlu” hesaplaşması yapmaksa, sonuç elde etmek mümkün değil...
On binlerin hakkı yendi sonuçta...
“Memur devleti” yaratıldı…
Ve “siyasi rant” sağlandı…
***
Artık önemli olan ileriye bakabilmek.
Kamuya yönelik her türlü istihdamı ‘fırsat eşitliği’ içinde çağdaş kriterlere kavuşturmak….
***
1976 yılına kayıtlı “geçici” var!..
Ve her sene devam etmiş bu yanlış…
Aslında eğer doğru uygulansa “geçici” mantığı doğru.
Kimi zaman bir ya da iki senede tamamlanacak projeler ortaya çıkıyor.
Ve böylesi projeler için geçici personel almak kamuya yığılmayı önleyebiliyor.
Eğer “uygulama” doğru olsa !
Oysa ki bizde “geçici” en önemli “kalıcı” haline geliyor.
***
Bu ülkede “tek başına hükümet” avantajı ve şansını yakalayan tek parti, Ulusal Birlik Partisi olmuştur…
‘Reform’ yerine ‘partizanlığı’ seçmiştir genelde...
***
Doğrusu “rakamlar” üzerinden sürekli bir spekülasyon var…
Personel Dairesi’nden aldığımız veriler, “geçiciler” konusundaki tabloyu dünden bugüne seriyor önümüze…
2004 ile 2009 yılları arasında 1011, 2009 ile 2013 yılları arasında ise 1088 geçici memur ve işçi istihdam edilmiş.
Hepsi “kalıcı” olmuş!..
Ama özellikle UBP’nin “geçiciler”i genelde “toplu alımlar”la seçim senelerine denk gelmiş, hatta kimi seçim yasaklarına…
CTP döneminde ‘seçimle’ alınan ‘geçici öğretmen’ ve barikatlar için ‘sivil görevliler’ olduğu notunu da düşelim.
***
Amacım herhangi bir partiyi ne suçlamak, ne aklamak.
Evet, tümünün özür borcu var…
Ve yine söylüyorum, UBP’nin en son ‘Kurultay İstihdamları’nın eşi, benzeri, bu kadar “ayıbı” yok tarihimizde!..
***
Umarım ileriye yönelik yasal düzenlemeler “oy birliği” ve “uzlaşı” ile yapılır… Ve herkes “dersini almış olur…”