İlk 1 yıl, çok zor...

Cenk Mutluyakalı

Çok zor bir sene bekliyor, Lefkoşa’yı ve yeni belediye başkanını…
Bir kere hemen söyleyelim, UBP bu yarışta ‘geride’ kaldı…
Öfke de tepki de büyük...
Karpuz gibi ikiye ayrıldı zaten parti...
İçi ‘İrsen’, dışı ‘Derviş’ (!)
Sertoğlu, keşke, futbolu dünyaya açma mücadelesine yoğunlaşsaydı…

***

Demokrat Parti’nin doktoru için de zor bir karardı, adaylık…
Düşünsenize, belediyeye yapılan “aşırı” istihdamın dörtte üçü, kendi partisi dönemine ait…
Ve belki “kişisel” bir değerlendirme ama kızı da, bu istihdamlar arasında…
Doktor diyor ki, “Yani bizim çocuklarımız işsiz mi kalacak? Önemli olan görevini layıkıyla yapıyor mu, yapmıyor mu, bana bunu söyleyiniz?”
Haklı!..
Evet, eğer “uygun kriterlerdeki” kişi bir siyasetçinin çocuğuysa, herkes gibi onun da iş, aş hakkı var.
Ama madalyonun öteki yüzü de var…
Lefkoşa’da aynı “işi” hak eden kaç kişi daha var sevgili doktorum?
Diyebilir misiniz, “başka kimse yok”…
İşte o zaman gündeme “fırsat eşitliği” geliyor.
Şimdi ortada “psikolojik bir bariyer” var…
Diyelim ki göreve geldiniz, kendi öz kızınız da bu “istihdam” potasında varken, nasıl “otorite” kuracaksınız, “hak eden ve hak etmeyen” arasında?
Sayıştay Raporu’nu nasıl yorumlayacaksınız…
Bu “psikolojik baskı” her seferinde yüzünüze vurulmayacak mı?

***

İki aday kalıyor geriye, biri CTP, diğeri TDP!..
Biliyoruz ki, ilk “yoklamalarda” TDP’nin Lefkoşa oyları çok yüksek değil.
Geçtiğimiz seçimde de çok iyi bir doktor adayı vardı, aynı hareketin...
Üstelik eski bir Sağlık Bakanı.
% 5’i aşamadı…
Adayın kimliği, kapasitesi çok önemli elbette… Ama öte yandan, seçimlerde “örgütlülük” de öne çıkıyor…
Yine söylüyorum, Kadri Fellahoğlu’nun en önemli şansı, Gönyeli, Değirmenlik, Dikmen gibi “siyasi akraba” belediyelerle yapacağı işbirliğidir…
Buna Mağusa, Girne belediyeleri de eklenebilir.
İyi bir Lefkoşalı olması ve “uzlaşıcı” kişiliği de avantajdır..
Ama sadece bir senede, Lefkoşa’yı “ayağa kaldırmak” çok zordur…
İlk bir sene taşları yerli yerine oturtmak, yolsuzlukların ve usulsüzlüklerin üzerine gitmek, Lefkoşa’nın kanını emen “kenelerden” kurtulmak için  anca yeter !..