Hükümet’in Türk Lirası’nın döviz karşısında günden güne değer kaybetmesi nedeniyle alınabilecek tedbirleri görüştüğü toplantı masasında iki maddelik ‘önlem’ ortaya çıktı. Birincisi; devlet ihalelerinde eskiden olduğu gibi teminat almak suretiyle %70-75’inin peşin ödenecek. İkinci önlem olarak döviz bazdaki fiyatların aşağıya çekilmesi (örneğin emlak sektörü) ya da kur sabitlenmesi yönünde kampanya…
Maliye Bakanlığı’nda geçtiğimiz hafta başlayan, bu hafta da devam edecek ‘döviz krizi’ zirvesinde sona gelinmese de ilk etapta piyasaya ‘sıcak para’ akıtılması gündeme geldi.
DENKTAŞ: “DÖVİZİN AŞAĞIYA ÇEKİLMESİ İÇİN YAPABİLECEK PEK FAZLA BİR ŞEY YOK”…YENİDÜZEN’e konuşan Maliye Bakanı Serdar Denktaş, dövizin aşağıya çekilmesine yönelik yapılabilecek pek fazla bir şey olmadığını söyledi, döviz krizi ile ilgili iki önlem üzerinde durulduğunu açıkladı.
KUR SABİTLEME… Denktaş, devletin ‘kur sabitleme’ yönünde karar alsa dahi piyasanın bu karara uymayacağının ortada olduğunu da dile getirdi.
DENKTAŞ’IN AÇIKLAMALARININ SATIRBAŞLARI:
- “Dövizin aşağıya çekilmesine yönelik yapılabilecek pek fazla bir şey yok.”
- “2 önlem üzerinde değerlendirmeler yaptık. İlki, devlet ihalelerinde teminat almak suretiyle %70-75’inin peşin ödenmesini sağlamak, ikincisi döviz bazdaki fiyatların aşağıya çekilmesi (örneğin emlak sektörü) ya da kur sabitlenmesi yönünde kampanya yapılıp yapılamayacağı”.
- “Devlet ‘kur sabitleme’ yönünde karar alsa dahi piyasanın bu karara uymayacağı ortada…”
- “Vatandaşlar da bu konuda daha anlayışlı ve duyarlı davranmalı. Ev kiralayan ya da satan kişilere belli süre yumuşak geçiş sağlanmalı.”
- “Kredilendirme oranları incelendik. Tüketici kredilerinin yalnızca %10’u dövizle yapıldı.”
- “Bankalar döviz borçlarını TL’ye çevirmeye hazır. Ancak orta vadeden itibaren borçlar daha pahalıya geliyor.”
- “Akaryakıt ya da elektrik gibi ürünlerin Fiyat İstikrar Fonu tarafından sübvanseye edilmesi gündeme geldi. Ancak bu kadar yüksek oran Fiyat İstikrar Fonu’nda yok.”
DÖVİZ NEYDİ, NE OLDU?
* KKTC Merkez Bankası
Ayşe GÜLER
Hükümet’in dövizdeki artış, Türk Lirası’nın günden güne değer kaybetmesi nedeniyle alınabilecek tedbirleri görüştüğü toplantı masasından iki maddelik önlem ortaya çıktı.
Birincisi devlet ihalelerinde eskiden olduğu gibi teminat almak suretiyle %70-75’inin peşin ödenmesi, ikinci önlem olarak döviz bazdaki fiyatların aşağıya çekilmesi (örneğin emlak sektörü) ya da kur sabitlenmesi yönünde kampanya düzenlemek…
Maliye Bakanlığı’nda geçtiğimiz hafta başlayan, bu hafta da devam edecek ‘döviz krizi’ zirvesinde sona gelinmese de ilk etapta piyasaya ‘sıcak para’ pompalanması gündeme geldi.
UBP hariç Meclis’teki siyasi parti temsilcileri, Merkez Bankası yetkilileri, uzmanlar ve sivil toplum örgütleriyle süren toplantıda ikinci adım olarak ise konunun bir kampanya haline dönüştürülmesi konuşuldu.
YENİDÜZEN’e konuşan Maliye Bakanı Serdar Denktaş, dövizin aşağıya çekilmesine yönelik yapılabilecek pek fazla bir şey olmadığını söyledi, döviz krizi ile ilgili iki önlem üzerinde durulduğunu açıkladı.
Denktaş, devletin süratle ihaleleri açarak, eskiden olduğu gibi teminat almak suretiyle %70-75’inin peşin ödenmesinin sağlanacağını, böylelikle de çarşıya sıcak para akışını yapılmasının hedeflendiğini kaydetti.
İkinci önlem olarak döviz bazdaki fiyatların aşağıya çekilmesi (örneğin emlak sektörü) ya da kur sabitlenmesi yönünde kampanya yapılıp yapılamayacağının değerlendirildiğini kaydeden Denktaş, bu konuda çok ümidi olmasa da çağrı yapacaklarını aktardı.
Maliye Bakanı Serdar Denktaş:
“Piyasaya sıcak para pompalanacak”
Maliye Bakanı Serdar Denktaş, dövizin aşağıya çekilmesine yönelik yapılabilecek pek fazla bir şey olmadığını söyledi, döviz krizi ile ilgili iki önlem üzerinde durulduğunu açıkladı.
YENİDÜZEN’e bir haftadır süren görüşmelerde gelinen son noktayı değerlendiren Denktaş,
ilk olarak piyasaya daha çok sıcak para pompalamanın hedeflendiğini dile getirdi.
Denktaş, bu bağlamda devletin süratle ihaleleri açarak, eskiden olduğu gibi teminat almak suretiyle %70-75’inin peşin ödenmesinin sağlanacağını, böylelikle de çarşıya sıcak para akışını yapılmasının hedeflendiğini kaydetti.
Bu konuda gerekli talimatın verildiğini ifade eden Denktaş, “İhaleleri hızlandırdık, ödemelerini daha yüksek teminat almak suretiyle piyasaya daha hızlı para akışı olacak.” dedi.
Denktaş, dövizdeki yükselişin ‘olağan üstü’ bir durum olduğunu herkesin kabullenmesi gerektiğini de dile getirdi.
“İkinci önlem: Döviz bazdaki fiyatların aşağı çekilmesi”
İkinci önlem olarak döviz bazdaki fiyatları aşağıya çekilmesi ya da kur sabitlenmesi yönünde kampanya yapılıp yapılamayacağının değerlendirildiğini kaydeden Denktaş, çok ümidi olmasa da bu konuda çağrı yapacaklarını aktardı.
Denktaş, “Vatandaşlar, bu konuda devlet olarak yapabileceğimiz çok bir şey olmadığını bilmeli” dedi ikinci adım olarak da bu konuyu bir kampanya haline dönüştürmeyi planladıklarını belirtti.
“Kur sabitleme kararına piyasa uymaz”
Sivil toplum örgütleri ve Meclis’te bulunan UBP hariç diğer parti temsilcileriyle görüştüklerini ve çeşitli değerlendirmeler yaptıklarını söyleyen Denktaş, Merkez Bankası yetkilileri ve uzmanlarla bir araya geldiklerini belirtti.
Denktaş, devletin ‘kur sabitleme’ yönünde karar alsa dahi piyasanın bu karara uymayacağının ortada olduğunu da dile getirdi.
“Ev kiralayan ya da satanlar için ‘yumuşak geçiş’”
Bu nedenle piyasaya daha çok ve daha hızlı ‘taze’ para pompalamak gerektiğini yineleyen Denktaş,
“İkinci olarak da bu durum bir kampanya haline dönüştürülmelidir” dedi.
Denktaş, vatandaşların da bu konuda daha anlayışlı ve duyarlı davranması gerektiğine değindi, özellikle ev kiralayan ya da satan kişilere belli süre yumuşak geçiş sağlanması gerektiğini belirtti.
“Tüketici kredilerinin %10 döviz üzerinden”
Kredilendirme oranlarının incelendiğini, tüketici kredilerinin yalnızca %10’unun dövizle yapıldığının tespit edildiğini dile getiren Denktaş, ortada büyük bir rakam olmadığını söyledi.
Denktaş, bankaların döviz borçlarını TL’ye çevirmeye hazır olduğunu ancak orta vadeden itibaren borçların daha pahalıya geldiğini ifade ederek, “Çalışmalar sonucunda, algı ile gerçekler birbirini tutmuyor” dedi.
Akaryakıt ya da elektriğin Fiyat İstikrar Fonu tarafından sübvanseye edilmesi…
Bu hafta içerisinde de çalışmalara devam edeceklerini, yapılabilecek farklı bir şey olup olmadığının tespit edilmeye çalışılacağını kaydeden Denktaş, “İlk etapta piyasaya taze para pompalamak dışında bir önlem görülmüyor” şeklinde konuştu.
Denktaş, yapılan çalışmalarda akaryakıt ya da elektrik gibi ürünlerin Fiyat İstikrar Fonu tarafından sübvansiye edilmesinin gündeme geldiğini ancak bu kadar yüksek oranın Fiyat İstikrar Fonu’nda bulunmadığını söyledi.
“Bütün pahalılığa rağmen akaryakıtta Avrupa’nın en ucuz ülkesiyiz” diyen Denktaş, “Sıkıntıyı nasıl aşacağımız konusunda somut bir şey yok. Sıcak para akışı devletin piyasaya para pompalamasıdır. Bu konuda adım atacağız” dedi.