İlkbahar Bayramları

Güney Afrika’da konuşulan Khoisan dillerine özel bir tür tıklama, çıt sesi mevcuttur. Bu seslerden yola çıkarak dilbilimciler ve antropologlar insanlığın ilk dillerinin buradan çıktığına dair bir hipotez ürettiler. Bu dile Turit diyorlar.

Ulaş Gökçe

Güney Afrika’da konuşulan Khoisan dillerine özel bir tür tıklama, çıt sesi mevcuttur. Bu seslerden yola çıkarak dilbilimciler ve antropologlar insanlığın ilk dillerinin buradan çıktığına dair bir hipotez ürettiler. Bu dile Turit diyorlar. Bunun yanında özellikle Hint-Avrupa dillerinin Afrika’dan çıkarak Avrasya’nın geniş coğrafyasına nasıl yayıldığı neredeyse tamamen ispatlanmış durumda. Yani 200 bin yıl önce aynı dili konuşanlar zamanla ilerleyerek öndilden farklı bir dile geçtiler, onlardan ayrılan diğerleri farklı bir dili yarattılar. Böylelikle yakın yerlerde konuşulan dillerin akrabalıkları belirgin, diller arasına mesafe girdikçe akrabalıklar daha az belirgin olmaya başladı. Şurası kesin ki diller gibi tüm insanlar gerçekten akrabadırlar. Uzak akraba, yakın akraba, farklı akraba ama mutlaka akraba. İsveçli ile Papua Yeni Gine’deki iki kişi birbirine akraba. Akrabaların dilleri gibi gelenekleri de, kültürleri de benzeşiyor. Bunların başında ilkbahar kutlamaları geliyor.

DOĞUM VE ÖLÜM

İlkbahar demek doğanın yeniden uyanışı demektir. Sonbahar ölümdür. Ağaçlar yapraklarını dökerler, otlar sararır, çürür, doğa uykuya çekilir. İlkbaharda ise doğa yeniden doğar.

Akad dilinde Nisanu “İlk ürün” demek. Bu dilden Hami ve Sami milletlere geçen aya ise Nisan deniyor. Mart ve Nisan ayları İsrail’den Mısır’a, İran’dan Hindistan’a pek çok yerde yeni yılın başlangıcıdır.

İbrani yani Yahudi Takvimi’ndeki ilk ayın adı Nisan’dır. Bu ayda Hamursuz Bayramı, yani Pesah, Peysah, Peysoh kutlanır. İsrail’de 7, İsrail dışında 8 gün kutlanan bu bayramın adı çıkış, geçip gitme anlamına gelir ve Yahudilerin Mısır’dan kaçarak “Vaat edilen topraklara” kavuşmalarını anlatır. Bu yeniden doğuştur. Pesah hem hamursuz pide Matsa’dır, hem ilkbahardır, hem de yeniden doğuştur.

Pesah, Pasha yani Paskalya kelimesinin kökeninde yer alır. Paskalya ise Hıristiyanların yine ilkbaharda, genellikle Mart-Nisan aylarında kutlanır. Hıristiyanlar, işkenceden geçirilen İsa’nın çarmıhta öldüğüne, üç gün sonra da dirildiğine, yeniden doğduğuna, ölümü yendiğine inanırlar.

FARKLI KUTLAYIŞLAR AMA AYNI BAYRAM

Yahudiler kadar eski bir başka millet olan Aramiler-Süryaniler-Suriyeliler-Maronitler de ilkbaharı Ha b-Nisan adıyla 1 Nisan’da kutlarlar. Bu aynı zamanda geleneksel takvimlerinde yılın ilk günüdür.

Mısır’da hem Hıristiyanların, hem de Müslümanların geleneksel ilkbahar bayramına Şam El-Nessim ismi verilir. Bu bayramda piknik yapılır, balık yenir.

Türkiye dahil bazı Türki halklarca kutlanan ilkbahar bayramının adı ise Hıdırellez’dir. Azerbaycan’da buna Hıdır İlyas denir. Hıristiyan Gagavuzlar bu Türki-İslami bayramı aziz Yorgos ile birleştirmişlerdir: Hederlez, Ayyorgi. Bu bayram, Türki halkların geleneksel uğraşı hayvancılıkla yakından alakalıdır. Artık doğa uyanmıştır ve bu dönemde hayvanlar satılır, alınırdı.

NEVRUZ, NOVRUZ, NEYRUZ, NAVREZ

İlkbahar bayramları arasında en geniş coğrafyaya yayılan şüphesiz Nevruz bayramıdır. İran güneş takviminin ilk ayına Farvardin ayı denir. 21 Mart’ta başlayan bu ay yeni yılın ilk dönemidir. Bahailer Takvimi’nin ilk ayı olan Baha da bu günde başlar. Türkçe Nevruz, diğer dillerde Novruz, Neyruz, Navrez denilen bu çok eski bayram Zerdüşt’ten beridir sürekli kutlanmaktadır. Kökenine dair çok çeşitli tezler öne sürülmektedir. Ancak tümünün temelinde yeniden doğuş, uyanış vardır. Bu bayramda eski inançların Zerdüştlük ve sonrasında az da olsa İslam’da birleştiğini görebiliriz. Buna göre özellikle İran’da uzun süren bu bayramın ilk günleri aileyle geçirilir ve mezarlıklar ziyaret edilir. Nevruz deyince akla ilk önce ateş gelir.  Ateş ise Zerdüştlüğün temelidir. Zerdüştlüğün bu bayrama kattığı bir başka öğe de kaplarda buğday ve arpa yetiştirmektir. Buna Semeni denir. Bayram masasında mutlaka mum, ateş, yumurta ve ayna bulunur. İran’dan Rusya’ya, Afganistan’dan Türkmenistan’a, Hindistan’dan Çin’e tüm Türki ve İrani halklarca kutlanan bu bayramın öncesindeki 4 Çarşamba da pek çok İrani ve Türki memlekette, İrani ve Türkiler dışındakilerce dahil olmak üzere Çarşamba Suri adıyla kutlanır. Önce Su Çarşambası, sonra Ateş, Rüzgar ve son olarak da Toprak Çarşambası gelir. Bu dünyayı oluşturan, doğayı canlandıran elementleri temsil eden öğelerdir. İran Nevruzu’nun bir de Noel babası vardır: Nevruz Baba. Nevruz Baba, Hacı Firuz ile birlikte Nevruz’u müjdelerler ve hediye dağıtırlar.

YUMURTA

Mısır’dan Hindistan’a pek çok yerdeki ilkbahar bayramında en çok görülen unsur yumurtadır. Eski Mısır inançlarından animizme, Musevilerden Zerdüşt’e her yerde yumurta bulunur. Yumurta hem mezar, hem yaşamdır. Toprak gibidir. Yeniden doğuş, sessizlikten ve hiçsizlikten doğmadır. Cansız bir sıvının, ısıyla cana dönüşmesidir. Aynı öğe Hıristiyanların Paskalya kutlamalarında da başköşededir. Böylece Tacikistan’ın köylüsü ile Yunanistan’ın adasında yaşayan, İsveç’in kuzeyinde yaşayanla Mısırlı biri yumurtayla ilkbaharı, doğanın uyanışını kutlar. Bu kutlamalarda neredeyse herkes farklı tanrılara dua eder. Farklı tanrılara şükranlarını sunanlar ilk insanın kurduğu bağla birbirleriyle kardeş olduklarının belki de farkında değildirler.

 

Dergiler Haberleri