İçişleri Bakanı Ayşegül Baybars, İmar Plan ile insanların yaşam kalitesini geliştirmek, istihdam, beslenme ve barınma sorunlarını çözmek, biyolojik çeşitliliği korumak, yenilenebilir enerji kaynaklarını kullanabilecek olanaklar yaratmak, temiz su bulmayı sağlamak, tarihi kültürel miraslarımızı korumak, insanların bu bölgede yaşarken, çalışırken, yatırım yaparken mevcut olan risklerini minimize etmeyi hedeflediklerini belirtti.
Bakan Baybars, kısa süre sonra yürürlüğe girecek olan gündemdeki Mağusa, İskele, Yeniboğaziçi İmar Planı ile ilgili olarak Türk Ajansı Kıbrıs’a (TAK) açıklamalarda bulundu.
“Bu plan büyük bir ihtiyaçtı” diyen Baybars, İmar Planı’nda ekonomik ve sosyal kalkınma hedefleri kapsamında turizm, yükseköğrenim ve gayrimenkulün motor sektörler olarak belirlendiğini de ifade etti.
Bakan Baybars, planla, Mağusa, İskele ve Yeniboğaziçi’nin hak ettiği ekonomik değere kavuşturulmasının öngörüldüğünü kaydetti.
“GAZİMAĞUSA, İSKELE, YENİBOĞAZİÇİ İMAR PLANI KATILIMCI BİR ANLAYIŞLA HAZIRLANDI”
İçişleri Bakanı Ayşegül Baybars, İmar Planı’nın hazırlanmasında sürecin en sağlıklı şekilde yürütülmesi için ilk günden bugüne merkeziyetçi bir anlayışla değil, katılımcılık ilkesine önem verilerek çalışıldığını vurguladı.
Baybars, bu amaçla ilk olarak yerel yönetimlerle bir işbirliği protokolü imzalandığını, bu imzalanan mutabakat metni ile Mağusa, İskele, Yeniboğaziçi Belediyesinin imar ekipleri ve mühendisleriyle Şehir Planlama Dairemizin ortak çalışma yürütmesi sağlandığını hatırlattı.
“Gazimağusa, İskele, Yeniboğaziçi İmar Planı bireysel haklar, sektörel öncelikler, toplumsal fayda ve çevresel altyapı arasında denge kurarak, sürdürülebilir gelişim hedefi ve ortak akılla hazırlandı” diyen Baybars, açıklamasını şöyle sürdürdü:
“Plan hazırlanırken İmar Yasası’nda belirtilen Halkın Katılımı Süreçlerine ek olarak ilgili paydaşlarla Mevcut Durum ve Analiz Raporu hakkında Veri Doğrulama ve “Vizyon ve Stratejiler” Çalıştayı düzenlenmiş ve ortak akla dayalı olarak Plan Vizyonu ve Sektörel Stratejileri belirlendi. Halkın katılımına açılan Plan Tasarısı bahse konu “Vizyon ve Stratejiler” temelinde ilgili Belediyelerin teknik ekipleri, Üniversite temsilcileri ve Planlama Makamı teknik ekibi ile işbirliği içerisinde hazırlandı.
1989 İmar Yasası yürürlüğe girdikten sonra, tarihte ilk kez bir imar planının bu kadar katılımcı, bu kadar çok görüşe açık ve şeffaflık içerisinde çalışıldığını söyleyebiliriz. Her attığımız adım halkla, kurum-kuruluşlarla paylaşıldı. Ayrıca belediyelerimizin ekiplerinin de bire bir çalıştığı bir plan oldu. Kolektif bir çalışma sununda belediyelerimiz sadece plana katılımcı olmadı, Şehir Planlama Dairesi ile birlikte bizatihi planın yaratıcı taraflarından biri oldu. Ayrıca İmar Planı sürecinde 150 ye yakın paydaş katkı koymuş, bunlar arasında kamu kurum ve kuruluşları, bölgedeki üniversitelerimizden katkı koyan akademisyenler, birçok Sivil Toplum Örgütü, Meslek Odaları ve Siyasi partiler ve bunun yanı sıra 200’e yakın halktan gelen görüş de planın şekillenmesinde etkili olmuştur. Mekâna mutluluğu yansıtmak için yürüttüğümüz çalışmalarda arazi sahiplerini, müteahhitleri, sivil toplum örgütlerini, yerel politikacıları, üniversitelerimizin çok değerli hocalarının, farklı gruplardaki talep ve beklentilerini hep dinlemeyi, anlamayı tercih ettik. Süreç boyunca katkı, görüş, öneri ve eleştirileri esirgemeyen tüm paydaşlara yeniden teşekkür ederim.”
“BU PLAN BÜYÜK BİR İHTİYAÇTI”
İçişleri Bakanı Ayşegül Baybars, böyle bir plana neden ihtiyaç duyulduğuna da açıklık getirdi.
“21. Yüzyılda çağdaş ülkelerin hepsi imar planlarını tamamlamış, planlı büyüyen kentler yaratmışlardır” diyen Baybars, “İmar Planları genel anlamda insanların refahı, mutluluğu, sosyal yaşam alanlarının düzenlenmesi, sürdürülebilir bir ekonomik kalkınma, çevreye duyarlı yapılaşma sağlamak için önemlidir. Plansız yaşamın her alanda yarattığı sonuçları, nelere mal olduğunu nelere mal olabileceğini her gün gözlemliyoruz. İnsanların, yaşam kalitesinin yükseltilmesi, sürdürülebilir kalkınma, planlı yaşama geçme, çevreye duyarlı bir şehir planlaması yapmak için imar planlarına ihtiyaç vardır.” ifadelerini kullandı
Mağusa, İskele, Yeniboğaziçi için 2016’dan beri başlatılan imar planı çalışmaları bulunduğunu kaydeden Baybars, “Biz göreve geldiğimizde gördük ki, son zamanlarda bölgede oluşan plansız büyüme ve çarpık yapılaşma artmıştı. Bu çarpık ve plansız büyümenin önüne geçmek için ilk kez süreli olarak bir emirname yayınlandık. Her zaman da şunu dedik; bölgeyi emirnamelerle yürütmek doğru değildir. Esas olan en kısa sürede bölgenin bir imar planına kavuşmasıdır. Bu amaçla da söz verdiğimiz gibi bir yıl içerisinde İmar Planını yürürlüğe koymak için tüm paydaşlarla birlikte ciddi, şeffaf ve katılımcı bir anlayışla bilimsel verilere dayalı bir çalışma gerçekleştirdik.” dedi.
“MAĞUSA, İSKELE VE YENİBOĞAZİÇİ’NİN HAK ETTİĞİ EKONOMİK DEĞERE KAVUŞTURULMASI ÖNGÖRÜLDÜ”
Mağusa, İskele, Yeniboğaziçi İmar Planı’nı bir yıl içerisinde hazırlanarak yılsonunda yürürlüğe girecek duruma getirildiğini belirten Bakan Baybars, Ülkesel Fizik Planına bakıldığında adanın yüzde 14’lük bir alanına sahip olan bölgenin kırsal alanlarında yerel kalkınma stratejilerinin, kentsel alanlarında ise çevresel faktörler de göz önünde bulundurularak istihdam olanaklarının artırılması ve Mağusa, İskele ve Yeniboğaziçi’nin hak ettiği ekonomik değere kavuşturulmasının öngörüldüğünün altını çizdi. Baybars, “Bu öngörüleri hayata geçirmek, insanlarımızın yaşam kalitesini artırmak, bölgenin potansiyelini kullanarak sürdürülebilir çevre ve ekonomik kalkınma sağlamak için imar planına ihtiyaç vardı” dedi.
“İMAR PLANI, ‘ÜLKESEL FİZİKİ PLAN’DAKİ VİZYON VE AMAÇLARA UYGUNDUR”
İçişleri Bakanı Ayşegül Baybars, hazırlanan İmar Planı’nın, Ülkesel Fizikİ Plana uygun olarak hazırlandığını da bildirdi.
Baybars şu ifadeleri kullandı:
“Gazimağusa-İskele-Yeniboğaziçi İmar Planı, 55/1989 İmar Yasası’nın 7(1) maddesi uyarınca imar planlama alanındaki Belediyelerinin program, istem ve beklentileri yanında Ülkesel Fiziki Planın genel ilke amaç ve hedeflerine uygun olarak hazırlanmıştır. Ülkesel Fizik Planı’daki vizyon hedef ve amaçları kentsel ve kırsal bölgelerde farklılık göstermektedir. Özetle kentsel alanlarda, Girne-Lefkoşa Bölgesi odağına dayalı dengesiz gelişmenin dengelenebilmesi için oluşan talebin (yeni iş istihdam olanakları, yeni konut v.b) ülkenin diğer bölgelerine, yeni çekim alanları olarak belirlenmiş merkezlere özellikle de Gazimağusa – İskele belediye hudutlarına yönelmesi hedeflenmekteyken, Kırsal Bölgelerde ise kırsal kalkınma stratejilerine dayalı bir gelişim modeli hedeflenmiştir.
İmar Planında Ülkesel Fizik Planı vizyon ve amaçlarına uygun olarak Gazimağusa’nın bölgesel ana hizmet merkezi kimliğine kavuşturulması, İskele’nin, İlçe merkezi olarak tüm ilçesine ve özellikle uzak Karpaz köylerine hizmet edebilecek konuma kavuşturulması, Yeniboğaziçi’nin ise hem yerel ve hem de uluslararası öneme sahip tarihi ve kültürel mirasına, doğal değerlerine , özgün kültürel ve geleneksel yaşam özellikleri korunarak bir planlama yapılmıştır. Kırsal bölgelerde ise tarım ve tarıma dayalı sanayinin geliştirilmesi, eko/agro turizm sunan yerleşimleri ile sürdürülebilir yüksek yaşam kalitesi sunan alanlar yaratılması hedefiyle düzenleme yapılmıştır.”
“ALTYAPI EKSİKLİĞİ VE PLANSIZLIĞIN İNSANLAR ÜZERİNDEKİ OLUMSUZ ETKİLERİNİ GİDERECEK ADIMLAR ATILDI”
Plansız yaşamın ve altyapı eksikliğinin yapılan araştırmalarda insanlarda bedenen olduğu kadar ruh sağlığı açısından da çok önemli olumsuz etkileri olduğunu sözlerine ekleyen Ayşegül Baybars, planlı şehirlerde yaşayan insanların daha mutlu olduğunun yapılan bilimsel araştırmalarda net bir şekilde ortaya konduğunu söyledi. Yıllardır plansızlığın yarattığı birçok sorunla karşı karşı kalındığını ifade eden Baybars, “Bu konuda genel anlamda ulaşımda, sağlıkta, eğitimde, sosyalleşeceğimiz alanlarda yaşanan ciddi eksiklikler insanlarımızın yaşam kalitesini düşürmektedir.” dedi.
“Biz bu eksiklikleri gidermek için bu planda altyapı kural ve koşullarını belirleyerek altyapısız imarı engelleyecek düzenlemeler hayata koyduk” diyen Baybars, yerel yönetimlerin de bu paralelde altyapı eksikliklerini tamamlayıcı adımlar atmasının, bu imar planının yürürlüğe girmesinden sonra eksik kalan diğer alt ölçek planlarının hazırlanarak bir bütünsellik sağlanmasının önemli olduğunu belirtti.
Baybars, “Altyapı eksikliklerinin yarattığı sorunlara baktığımızda örneğin yağmur suyunun kanalizasyona karışması, çocuğunuzun güvenli bir ortamda oynayacak park alanlarının olmaması, evinizin önünün araç park yerine dönmesi, müstakil konutun hemen bitişiğine yapılan 20 katlı yapının tüm güneş ve hava sirkülasyonunuzu ortadan kaldırması, cafe ve barlar dışında arkadaşlarınızla sosyalleşebileceğiniz kent parklarının olmaması tabi ki her ne kadar ekonomik açıdan bir sıkıntınız olmasa da ruh ve beden sağlığınız bundan olumsuz etkilenmektedir. Bu amaçla imar planında altyapı kural ve koşullarını belirleyen, altyapısız imarı engelleyecek düzenlemelere plan kararlarında yer verilmiştir.” ifadesini kullandı.
“ÜLKEDE İLK KEZ İMAR PLANI İLE TAŞKIN RİSKİ OLAN ALANLAR BELİRLENDİ, ÖNLEMLER ALINDI”
Ülke ilk kez bir imar planı ile taşkın riski olan alanların belirlendiğini ve bu bölgelerde taşkın riskinden korunmaya yönelik kural ve koşulların plana yansıtıldığını kaydeden Baybars, “Bu husus planlama ekibimiz için son derece önemlidir ve üzerinde titizlikle raporlama yapılarak çalışılmıştır. Çünkü insan hayatını etkileyebilecek bir mevzudur.” dedi.
“Doğa’ya karşı gelemezsiniz. Doğa dengesini ve kuvvetlerini dikkate almadan yapılan bir planlama düşünülemez” diyerek açıklamasını sürdüren Baybars, bu amaçla taşkın alanı riski olan bölgelerde yapılacak inşaatlarda hazırlanacak “Taşkın Riski Yönetim Planlarında” belirtilecek önlemlerin alınması yoluna gidildiğini belirtti.
Baybars, “son dönemlerde yaşanan İklim değişikliğinin ülkemiz yağış rejimini ne denli etkilediği ve geçen yıl yaşanan su taşkınları düşünüldüğünde ne denli önemli bir adım atılmış olduğu ortadadır” ifadesini kullandı.
“PLANDA AYRILAN YEŞİL ALANLAR AB STANDARTLARININ ÜSTÜNDE”
İçişleri Bakanı Ayşegül Baybars, hazırlanan İmar Planı’nda yeşil alan miktarının önemli ölçüde artırılmasının öngörüldüğünü de söyledi.
Baybars, bu konuda yapılan düzenlemeleri şu sözlerle aktardı:
“Planlama alanı genelinde günümüzde kişi başına düşen yeşil alan miktarı 7.6 kişi/m2. Türkiye’de kentsel alanlarda kişi başına 10 m2/kişi olan standartlar, Avrupa Birliğinde 26 m2/kişi olarak belirlenmiştir. Bunu övünerek söyleyebilirim ki Gazimağusa, İskele, Yeniboğaziçi İmar Planı ile yeşil alan amacı ile ayrılan alanlar 2037 nüfus projeksiyonu uyarınca kişi başına 26 kişi/m2’ye yükseltilerek AB standartları seviyesine getirilmiştir. Bunun yanında bonus sistemi getirilerek yeşil alanların AB standartlarının da üzerine çıkılabilmesi için bir düzenleme yapılmıştır.
Plan alanı hudutları içerisinde kişi başına düşen yeşil alan miktarının artırılması için halihazırda ulusal güvenlik maksatları için kullanılan Gülseren ve BM kampı yanında, belirli lokasyonlardaki kamu arazileri (kıyı bölgelerinde, yerleşim alanlarında vs) “yeşil alan” amacı ile ayrılmış, aynı zamanda site türü gelişmelerden %10 oranında yeşil alan kazanımı düzenlemesi ve buna ek olarak bonus sistemi getirilerek konut alanlarında kamuya terk edilecek %10 oranındaki yeşil alanın artırılması yoluna gidilmiştir.”
“İMAR PLANI 2037 NÜFUS PROJEKSİYONUNUN ÖTESİNDE KONUT İHTİYACINA YANIT VERİYOR”
İçişleri Bakanı Ayşegül Baybars, “İmar Planı öncesinde bölgede yer alan yaygın ve parçacıl gelişme nedeni ile bahse konu alanların toparlanmasına yönelik bu planla çizilen imar gelişme sınırlarının 2037 nüfus projeksiyonun da üzerinde konut ihtiyacını karşıladığını” da ifade etti.
Baybars, “Bölgedeki genç nüfusun gelir düzeylerini de düşünerek kendi arazilerine tutunmaları ve sahipliklerini kullanmaları maksadıyla arazileri içerisinde maksimum 2 konut, 300 metrekare inşaat yapabilmelerine olanak sağlandı. Bu açılımla halktan gelen talepler doğrultusunda iki konuta kadar yani bölge insanının bireysel ihtiyaçlarını karşılayabilmeleri için planlama ilkelerini gözeterek, tarımsal üretime halel getirmeyecek, dağınık ve çarpık yapılaşmaya yol açmayacak şekilde bir rahatlama getirildi.” dedi.
İMAR PLANI’NDA ÖNGÖRÜLEN TURİZM PLANLAMASI
İçişleri Bakanı Baybars, İmar Planı’nda öngörülen turizm planlamasına da değindi.
Baybars, İmar Planı’nda öncü sektör olarak belirlenen Turizmde, Reel Sektör Raporu ve Ülkesel Fizik Planı politikalarına uygun olarak 5 yıldızlı oteller yanında, yerel halka daha çok ekonomik katkı sağlayacak, alt ve üst yapı yatırımlarının çevre, sosyo kültürel yapı ile uyumlu olabileceği küçük ve orta ölçekli turistik tesislerin de bölgede yer almasına yönelik düzenlemeler yapıldığını söyledi.
Baybars açıklaması şöyle sürdürdü:
“Kıyı bölgelerinde oluşturulan turizm alanlarının birbirleri ile ve yerleşim merkezleri ile yaya ve bisiklet güzergahları ile bağlantılarının sağlanarak gerek sosyal gerekse ekonomik açıdan sürdürülebilirlikleri ve cazibeleri artırıldı. Planlama alanı genelinde belirlenen tarihi kültürel ve geleneksel yaşam merkezlerinin korunarak geliştirilmesi ve bu alanlarda köy pansiyonculuğu, butik otel ve agro turizmin geliştirilmesi hedeflendi. Planlama alanı içerisindeki en önemli turizm potansiyeli olan Gazimağusa Suriçinin denize olan erişimini engelleyen serbest bölgenin kaldırılarak, Gazimağusa halkının ve turistlerin kıyı şeridiyle buluşması amaçlandı. Aynı zamanda turistik destinasyonlar arası motorsuz ulaşım sağlamak amacıyla geleneksel yaşam merkezlerinin ve Gazimağusa Suriçinin arkeolojik sit alanları, kıyı bölgesi ile bağlantısını sağlayacak yaya ve bisiklet güzergahları planlandı.”
“VERİMLİ TARIM ARAZİLERİ KORUNDU”
İmar Planında verimli tarım arazileri korunduğunu söyleyen Ayşegül Baybars, bölgede Tarımsal faaliyetin geliştirilmesi ve kompakt gelişme yaratılabilmesi amacı ile öncelikle kentsel gelişme alanlarına imar gelişme sınırı adı verilen sınır çizilerek verimli tarım topraklarının kentsel gelişmeye açılmasının önlendiğini belirtti..
Baybars, “Tarımsal gelişme alanlarında üretimi desteklemek amacı ile belirli kural ve koşullarda kırsal kalkınma stratejilerine uygun olarak hayvancılık ve tarımsal ürünlerin işlenmesine yönelik tesislerin yapılmasına ve niş ürünlerin üretiminin yapıldığı alanlarda Tarım Bakanlığının görüşlerine ve Kırsal Kalkınma Planına uygun olarak agro turizm faaliyetlerinin yapılmasına olanak yaratıldı” dedi.
“YÜKSEKÖĞRENİM DE DİKKATE ALINDI”
Baybars, İmar Planı’nda ekonomik ve sosyal kalkınma hedefleri kapsamında turizm, yükseköğrenim ve gayrimenkulün motor sektörler olarak belirlendiğini de ifade etti. Bakan Baybars, ekonomik ve kalkınmayı destekleyecek Tarım ve Hayvancılık ile İş Ortamı (sanayi – ticaret) alanlarında düzenlemeler yapıldığını aktardı.
Baybars, “ekonomik ve sosyal kalkınma hedefleri arasında motor sektör olarak belirlenen yükseköğrenimde mevcutların dışında, İskele Bölgesine kent merkezi ile entegre olabilecek bir üniversite yerleşkesinin de plan kararlarında yer aldığını bildirdi.
İMAR PLANI’NDA SANAYİ BÖLGELERİ
Ayşegül Baybars, İmar Planı’nın sanayi bölgelerini nasıl etkileyeceğini de anlattı.
Baybars şu ifadeleri kulandı:
“Planlama alanı içerisinde Mağusa’da Küçük Sanayi Bölgesi, Tuzla Organize Sanayi Bölgesi, Tuzla’da ilan edilen sanayi alanları, Yeniboğaziçi ve İskele’de küçük esnaf sanayi bölgeleri vardır. Mağusa’daki küçük sanayi bölgesinin yerleşim yerleri içerisinde kalmış olması, yerleşim plansızlığı, iç düzensizlik ve depolama alanında yetersizlikler gibi sorunlar mevcuttu. Bu sorunların aşılması, planlı ve sağlıklı sanayi gelişimi için düzenlemeler yapıldı. Vizyon ve Stratejiler Raporunun bölgedeki kalkınmayı sağlayacak olan Sanayi bölgeleri başta olmak üzere toplu iş alanlarının geliştirilmesi için öngördüğü alan tahsis edilmesi, İskele’de atölye tipi endüstri ve küçük sanayi sitesinin oluşturulması, Sanayi ve küçük sanayi faaliyetlerinin yerleşim alanlarının dışında belirlenecek alanlara taşınması ve Teknokent yapımı için uygun alanlar belirlendi.”
İMAR PLANI’NIN YÜRÜRLÜĞE GİRMESİNDEN SONRA İHTİYAÇ DUYULACAK DEĞİŞİKLİKLER
İçişleri Bakanı Ayşegül Baybars, genel anlamda yasa gereği 20 yıllık süreyi kapsayan imar planlarının 5 yıldan az olmayacak aralıklarla düzenlenebileceğini belirtti.
Baybars, “İmar Planları yürürlüğe girdikten sonra uygulama aşamasında dikkat çeken aksaklıklar olması halinde 55/1989 İmar Yasasının 13’üncü maddesi uyarınca planın yapıldığı alandaki Belediyeler veya Bakanın istemde bulunması durumunda planlama makamının da uygun ve gerekli görmesi halinde, 5 yıldan önce de imar planında değişiklikler yapılabilir. Bahse konu 5 yıldan önce yapılması gündeme gelen değişiklikler için ise planın esas kararlarına halel gelmeyecek şekilde değişiklik olabilir” dedi.
Baybars açıklaması şöyle noktaladı:
“Son olarak bir kez daha yenilemekte fayda görüyorum: İmar Planıyla, insanlarımızın refahı, sürdürülebilir bir ekonomik kalkınma, çevreye duyarlı yapılaşmayı ana eksenine alan düzenlemelerle, insanlarımızın yaşam kalitesini geliştirmek, istihdam, beslenme ve barınma sorunlarını çözmek, biyolojik çeşitliliği korumak, yenilenebilir enerji kaynaklarını kullanabilecek olanaklar yaratmak, temiz su bulmayı sağlamak, tarihi kültürel miraslarımızı korumak, insanların bu bölgede yaşarken, çalışırken, yatırım yaparken mevcut olan risklerini minimize etmeyi hedefledik.”