Vatandaşlık üstüne vatandaşlık....İstihdam üstüne istihdam... Yeni vatandaşlıklarda rakamın 5000’lere, istihdamlarda ise 1000’lere vurduğu söyleniyor.
Ne diyelim ? “Ülkemize ve milletimize hayırlı ve uğurlu olsun”.
Diyelim de rahatlıyalım. Huzur içinde olalım, huzur içinde uyuyalım.
“Büyüklerimiz ülke için en hayırlısı neyse onu yapıyor” diyelim...
“Seçtiklerimiz bizim için her türlü fedakarlığı yapıyorlar, sağolsunlar, varolsunlar” diyelim...
“Allah onları başımızdan eksik etmesin” diyelim...
“İyi ki dertleri Kurultay kazanmak, Seçim’i götürmek değil. Yoksa halimiz ne olurdu” diyelim....
Sahi ama biz bu filmi daha önce de görmemiş miydik ? Yıllardır aynı şeyleri yaşamıyor muyduk ? Geçmişe göre tek fark, her seferinde sayının biraz daha artması.
Rekor egalesi falan yok. Her seferinde yeni bir rekor kırma çabası var. Rekor üstüne rekor kırma azım ve kararlılığı.
***
Bütün bunlardan anlıyoruz ki;
Nüfusumuz henüz ‘hedeflenen’ sayıya ulaşmamış... Hedef hem Rum’un hem dünyanın inadına, 1 milyon.. O da 2020’ye kadar olacaktır önce Allahın sonra ‘Büyüklerimizin’ azim ve kararlılığı sayesinde.
“Su sıkıntısı, elektrik sıkıntısı v.s” deniyor ya ? Değil 1 milyon 2 milyona bile yetecek su geliyor yakında Anavatandan... Elektrik mi ? Hiç sorun yok, TEK özelleştirilir özelleştirilmez o sorun da kalkacak ortadan.
‘Bütçe açığı..’ falan deniyor ya ? Aslında yok öyle birşey... İnanmayın...
“Gereğinden fazla devlet memuru var...” falan deniyor ya ? Aslında yok öyle birşey... İnanmayın...
“Her ay memurların-emeklilerin maaşlarını ödemekte sıkıntılar yaşanıyor..” falan deniyor ya ? Aslında yok öyle birşey... İnanmayın...
Devlet memurlarının maaşlarını ödeyebilmek için oradan buradan kredi alındığı söyleniyor ya ? Külliyen yalan... İnanmayın...
Biz farkında bile değiliz ama ‘doğrular’ başka.
Herşey mükemmel gidiyor. Bütçe dengede...Hayat standardı hızla yükseliyor... Kalkınma hızı normallerin üstünde.. Var mı bize yan bakan ?
İnadına, “Yaşasın KKTC ve onu yönetenler”...