Yıllardır süre gelen ülkenin yalan-yanlış ve de çarpık idari yönetimleri altında hep boğulduk hep isyan ettik. Bugün Ada’nın ekonomisinden tutun, bürokratik işleyişine, turizm yetersizliğine, yatırım noksanlıklarından, sıfır sanayileşmeye kadar birçok alanda batmış, çırpınışlar içerisindeyiz.
Ne kaldı doğru düzgün? Neyi azda olsa doğru düzgün yapmaya çalıştık veya çalışıyoruz? Bunu soruyorum şimdi sizlere? Belki cevap tam net değil ama SPOR denen bir kavram bir eylem var ki bugün Dünyanın her yerine her yaş kitlesinin doğup yaşlanana kadar var olan tek gerçeğidir. Spor sevgisi her yerde ayni miktarlarda, ayni kalitelerde ve hatta ayni seviyelerde olmasa da bu bir tutku bu bir sevda ve yaşam biçimdir.
Yıllardır ülkemizde bizlerden öncede bizlerden sonrada ülke sporuna gönül verenlerin sporda savundukları tek doğru ve tek bir niyet vardır. O da “TEMİZ FUTBOL ANLAYIŞI”….
Bir tek futbolda değil tabi ki de. Genel anlamda sporun temizliği en önemli unsur. Yıllardır gerek aktif sporculuk yaşamımda, gerekse bir sporsever olarak hep bunu savundum. Spora hiç bir şeyin karıştırılmadan temiz yapılmasını temiz kalmasını. Siyasetten uzak, kişi veya kişilerin egolarına yenik düşmeden toplumsal bir kavramda tamamen temiz yapılmasını öngördüm hep.
***********
Şimdi bakıyorum da son günlerde Çetinkaya Spor Kulübü’nün ve ülke spor kamuoyunun her gün için gündeminden düşmeyen Barış Memiş Transferi ve Doping konusu. Bu konuda benim gibi duyarlı ve ayni düşünceler içinde olan birkaç spor yazarı meslektaşım günlerdir yazıp çizdiler, bir şeyleri anlatmaya çalıştılar gerek Federasyona gerekse mazisi başarılarla dolu Çetinkaya Spor kulübüne.
Konu aslında çok basit ve netti. Türkiye Federasyonun ve bugün FİFA’nın dünyada uyguladığı Doping maddesi içeren katkılar alan sporculara gelen ceza uygulaması.
Dünya buna karşı iken Çetinkaya Spor Kulübü’nün Dopingli olarak suçlu bulunarak ceza alan Barış Memişi transfer etme istemesi bir anlamda da maalesef Futbol Federasyonumuz’un yürütmeliklerindeki belli belirsiz yasa boşlukları ile ne kadar İLKEL ve ÇAĞDIŞI olan tedbirsizce idari bir spor yapısı içersinde sportif faaliyetler yapmaya çalışıyoruz.
Barış Memiş transferi ile bu açıkça bir kez daha görüldü ki Ülke sporumuz maalesef her türlü suça teşvik içerisindedir.
***********
Cuma günkü Hasan Sertoğlu başkanlığında toplanan Futbol Federasyonu’ndan çıkacak olan kararı beklemeden, Çetinkaya Spor Kulübü’nün Barış Memiş Transferinden vazgeçmesi ve sözleşmeyi feshetmesi doğru ve tebrik edici bir davranıştı. Keşke Çetinkaya bunu bu kadar eleştiriyi almazdan önce bu tip transfer harekatı başlamasaydı ve eleştiriler almasaydı. Ama hatanın neresinden dönülse de kar’dır. “ Bravo Çetinkaya..”
Çetinkaya yönetimi, bu konuda er veya geç duyarlı ve dikkatli oldu. Spordaki etik değerlerin yok olmasına fırsat vermedi. Haksızlıkla kendilerine avantaj sağlayacak başarılara bir nebzede olsa bu davranışla “DUR” dedi, kapısını kapattı.
Bizim gençlerimize, bizi çocuklarımızın bundan sonraki zamanlarda verdiği spor mücadelelerine ve alın terlerine haksız rekabet sağlamadı.
Ülkemizde spor alanında yetişen gençlerimizin bu tip doping maddeleri içeren spora aykırı maddelere teşvik verme ihtimaline de son verdi.
Günün sonunda yıllardan buyana kendi çatısı altında yüzlerce başarılı sporcular yetiştiren Çetinkaya Kulübü çok iyi anladı ki “Bu şartlarda kazanılacak hiçbir başarının değeri olmadığını” Bu ülkede spora, futbola yürekten gönül vermiş bizim sporcularımız varken, İNAN DEĞMEZDİ ZATEN ÇETİNKAYA….