Cumhuriyetçi Türk Partisi Milletvekili Sıla Usar İncirli sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada testlerin paralı olmasını ve daha seyrek yapılma kararını “kritik bir hata” olarak değerlendirdi, bu kararın kurumları yeniden kapanmaya götürebileceğine işaret etti.
Hükümeti eleştiren ve izlenen politikanın yanlış olduğuna dikkat çeken İncirli, bu durumu “azınlık hükümetinin kararsız ve anlamsız politikaları” olarak nitelendirdi.
İncirli’nin açıklamasının tam metni şöyle:
“AZINLIK HÜKUMETİ ve KARARSIZ/ANLAMSIZ TEST POLİTİKALARI
Covid 19 ile mücadelede uygulanan test politikaları salgın yönetiminde belirleyicidir. Yaygın test uygulamaları virüsün yayılmasını önlemekte çok önemli bir araçtır. Pandeminin ilk günlerinden günümüze kadar gelen süreçte görevdeki hükumetlerin test politikalarında mantık ve bilim sınırlarını zorlayan kararları sağlığı, ekonomiyi ve sosyal yaşamı tehlikeye atmaya devam ediyor. Test yapmanın virüsün toplum içindeki yayılmasını engelleyen en önemli araç olduğunu anlamamakta direniyorlar. İşin başında bizler testleri artırın, yaygınlaştırın derken önceleri hükumetin ‘mermisi’ yoktu, kullanamadı. Biz bilimin işaret ettiği şekilde test sayısını artırın, antijen testlerini de uygulayın derken hükumette ‘antijen testleri’ ile ilgili kafa karışıklığı hüküm sürmekteydi. Mecliste test politikaları ile ilgili çok sert tartışmalar yaşandı. İçinden geçtiğimiz günlerde salgın kontrol altında değilken, her gün 150 civarında yeni hasta tespit edilirken testlerin ücretli ve daha seyrek yapılma kararı kritik bir hatadır. Hastaların sayıları kadar tespit ediliyor olmaları da önemlidir. Yaygın test yapmazsanız virüsü taşıyanları saptayamazsınız, virüsün yayılmasına, hastalanan kişilerin tedavilerinin gecikmesine yol açarsınız. Hükumetin son aldığı karar yalpalayan test politikalarının bir ürünüdür. Testlerin ücretli olması, aşısızların 7, aşılıların 21 günde bir test yaptırmaları yönündeki kararın, testlerin daha da seyrelmesine, test sayısında hızlı bir düşüşe, virüsün toplum içinde daha hızlı yayılmasına, hastaların daha geç tedavi almalarına, birçok kurumun özellikle kalabalık olan devlet dairelerinin belki de kapanma riski ile karşı karşıya kalmalarına, hizmetlerin aksaması/durmasına, işletmelerin ve çalışanların çok zor bir duruma düşmelerine, ekonominin top yekün daha dar bir boğaza sürüklenmesine neden olacağını nasıl göremiyorsunuz? Kaldı ki uygulamanın nasıl olacağını kendiniz bile bilmiyorsunuz. Nerede, nasıl, ücretli mi ücretsiz mi test yapacaklarını bilmeden insanları tam bir kaosa sürüklediniz. Sözüm ona bu kararı insanları aşı olmaya teşvik etmek için aldınız. İnsanları aşı olmaya çağırıyorsunuz. Peki elinizde yeterli aşı ve insanların sağlık ve tercih durumlarına göre aşı çeşitliliği de var mı? Ne ülkeyi, ne de salgını yönetemiyorsunuz. İstifa edin, yapabileceğiniz tek şey bu...”