Cumhuriyetçi Türk Partisi Milletvekili, Dr. Sıla Usar İncirli, tüm dünya küresel bir salgınla mücadele ederken Kıbrıs’ın kuzeyinin ‘siyasi bir krizin içinde’ olduğuna işaret etti, daha fazla geç kalınmadan pandemiye müdahale edilmesi gerektiğine vurgu yaptı.
Sosyal medya hesabından açıklamada bulunan İncirli, hükümetin pandemi sürecinde yanlış ve eksik adımlar attığını belirtti, ‘bilimin gereklerini yerine getirme’ çağrısı yaptı.
Farklı siyasi krizlerle yeterince zaman kaybedildiğini ifade eden İncirli, “yeterince zaman kaybettik, daha fazla kaybetmeye tahammül kalmadı” ifadelerini kullandı.
İşte İncirli’nin sosyal medya açıklaması:
“Bütün dünya Covid-19 pandemisinin etkilerini azaltmak için var gücüyle uğraşırken biz bir yılı aşkın süredir siyasi bir krizin içindeyiz. Başlangıçtan bugüne son iki hükümet ne test ne de aşı politikalarında doğru davranabildi. İlk dalgada yaygın test yapın dediğimizde anlamsız bir direnç gösterdiler- ki bu tavır ilk lock down döneminin gereğinden fazla uzamasına neden oldu. İkinci dalgada antijen testlerinin kullanıma girmesi gerektiğini anlattık. Böylece yeniden açılma kış döneminde daha iyi yönetilebilecek, okullar açılabilecekti. Antijen testlerinin ne olduğunu, ne işe yaradığını anlamak hükümetin epey zamanını aldı. Ve ikinci kapanmayı yaşadık, okulları açamadık. Nihayet aşı ile süreci daha iyi kontrol edebileceğimize dair umutlandık. Ama öyle olmadı, tam aşılı insan sayımız yetersiz olduğu için virüs toplum içinde dolaşmaya ve mutasyona uğramaya devam etti. Şimdi delta varyantının yarattığı 4. dalganın içindeyiz, ve 11 ay önce 2 doz Sinovac ile aşılananlar tam aşılı kabul ediliyor, bir türlü aşılama şemaları tamamlanmıyor. Son yapılan çalışmalar Sinovac aşısının primer şemasının 3 doz (0,1,4 ay) olması gerektiğini gösteriyor. 2 doz Sinovac sonrasında PfizerBiontech yapılmışsa tek değil çift doz yapılması gerektiğini gösteriyor. PfizerBiontech aşısının üzerinden 6 ay geçmişse hatırlatma (3.doz) dozu gerekiyor. Aylardır yazıyoruz, anlatıyoruz, anlamıyorlar. Pandemide sağlık bilimle yönetilebilir. Bilimin gerekleri yerine getirilmezse insanlar hastalanır, hayatları tehlikeye girer, ekonomi daraldıkça daralır, nihayetinde toplum olarak nefese alamaz hale geliriz. Yeterince zaman kaybettik, daha fazla kaybetmeye tahammül kalmadı”.