“İnfluenza virüsünde artış yaşanıyor”

YENİDÜZEN’e konuşan Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Dr. Emre Vudalı, özel sağlık sistemindeki gözlemlerine dayanarak yapılan testlerden; Domuz Gribi’nin de dahil olduğu “influenza virüsünde” artış yaşandığını belirtti.

Fehime ALASYA

Soğuk havanın giderek etkili olmaya başladığı şu günlerde, gribal enfeksiyon vakalarında gözle görülür bir artış yaşandığı ifade edildi.

Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Dr. Emre Vudalı, gribal enfeksiyonlardaki durumun mevsimsel beklentilerin üzerinde olduğunu işaret etti, bu tarz enfeksiyonlardan korunmanın yollarına değindi.

Vudalı, özel sağlık sistemindeki gözlemlerine dayanarak yapılan testlerden; Domuz Gribi’nin de dahil olduğu “influenza virüsünde” artış yaşandığını belirtti.

Öte yandan Kıbrıs’ın güneyinde geçtiğimiz gün adada ilk kez görülen kuş gribi, sağlıkçıları alarma geçirirken, kuzeyde de benzer uyarılar yapıldı, ‘tedbir’ çağrısında bulunuldu.

Kıbrıs’ın güneyinde kış mevsimi ile birlikte koronavirüse yeni enfeksiyonlar eklendiği açıklanırken, grip,  RSV virüsü (Respiratuar Sinsisyal Virüs) ve diğer solunum ve gastroenterit enfeksiyonlarında artış gözlemlendiği de belirtildi.

 

Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Dr. Emre Y. Vudalı:

“İnfluenza virüsünde artış yaşanıyor, aşılanma en etkili korunma yöntemi”

Her kış döneminde gribal enfeksiyonlarda artış olduğunu anımsatan Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Dr. Emre Y. Vudalı, bu yıl influenza virüsünde artış yaşandığını kaydetti. Vudalı, “Bu yıl influenza virüsünde artış yaşanıyor, mevsimsel gripler artışta. Özellikle bu dönemde risk grubundaki kişiler grip aşısı yapmalı” uyarısında bulundu.

Vudalı, pandeminin ardından bireysel tedbirlerin de ortadan kalkmasının bu artışa neden olduğu izlenimini de paylaştı.

Gribal hastalıkların bu yıl daha ağır ve uzun geçmesinin sebebine de değinen Dr. Vudalı, hastalığın 3 ila 7 gün sürdüğünü, öksürük ve kas ağrısının 2 haftaya kadar devam edebileceğini anlattı. Antibiyotiklerin tedavi üzerinde etkisinin olmadığına da vurgu yapan Vudalı, “Bazı tedbirlerle bulaş önlenebilir” dedi.

Dünyada grip aşısı tüketiminin de arttığına değinen Vudalı, ülkemizde de grip aşısı yapmak isteyenlerin hala geç kalmış olmadığını belirtti.

Başka virüs ile enfekte olan (bulaşan) kişilerin Covid-19 testlerinin negatif olduğunu, buna karşın influenza gibi diğer testleri yapmaları durumunda pozitif çıkabildiklerini anlatan Vudalı, tümünde de şikayetlerin bir birine benzediğini anlattı.

“Grip veya domuz gribi ile Covid-19 arasındaki semptom farkları nelerdir?” diye sorduğumuz Vudalı, “Klinik olarak bir fark yok, tümünde de şikayetler bir birine benziyor. Bu durum ancak test yapılarak ortaya çıkar” dedi.

 

Hastalıklar daha ağır ve uzun geçiyor…

Pandeminin ardından bazı kişilerin bağışıklığının düştüğünü anlatan Vudalı, bireysel tedbirlerin olmadığı ortamda diğer virüslerde artış yaşandığını dile getirerek, hastalıkların bu nedenle daha ağır ve uzun süreli olduğunu kaydetti.  Vudalı, “Enfeksiyon geçtikten sonra bir aya kadar kuru öksürük gibi bazı şikayetler devam edebiliyor” şeklinde konuştu.

 

“Kış aylarında salgınlara ve hatta ölümlere sebep olabilir”

Grip hastalığı influenza virüsünün sebep olduğu üst solunum yollarını veya akciğeri tutabilen bulaşıcı viral bir hastalık olduğunu kaydeden Vudalı, bunun her yıl özellikle kış aylarında salgınlara ve hatta ölümlere sebep olması nedeniyle önemli bir sağlık sorunu olduğunu dile getirdi.

 

3 tipe ayrılan influenza virüsü: domuz gribi, kuş gribi ve standart mevsimsel grip

İnfluenza virüsünün A, B ve C tiplerine ayrıldığını anlatan Vudalı, influenza A ve B virüsünün yıllık mevsimsel gribe sebep olduğunu, influenza C virüsünün ise daha küçük ölçekli ve hafif enfeksiyonlara sebep olduğunu belirtti. İnfluenza virüsü ile ilgili ayrıntılı bilgi veren Vudalı, şöyle devam etti: “İnfluenza A virüsü en yaygın grip etkeni olup hem insan hem hayvanlarda gribe sebep olmaktadır. İnfluenza A virüsü aynı zamanda kendi içinde hücre yüzeyindeki proteinlere göre subtiplere ayrılmaktadır. Bunlardan da en fazla konuşulanları domuz gribi etkeni H1N1, kuş gribi etkenleri H5N1 ve H7N9 ve standart mevsimsel grip etkeni olan H3N2’dir”

 

Domuz gribi (H1N1) nedir?

İnfluenza tip A/H1N1 virüsünün ilk olarak 2009 yılında ortaya çıktığını ve pandemiye yani kıtalar arası büyük ölçekli salgına sebep olduğu bilgisini de anımsatan Vudalı, “Artık A/H1N1 yıllık mevsimsel grip etkeni olarak her yıl karşımıza çıkmaktadır.” dedi.

 

“3 ila 7 gün sürer, öksürük ve kas ağrısı 2 haftaya kadar devam edebilir”

Grip hastalığında ateş, baş ağrısı, eklem ve kas ağrısı, nefes darlığı, yorgunluk hissi, akan ya da dolu burun, hapşırma ve boğaz ağrısı belirtilerinin görüldüğünü belirten Vudalı, virüsün vücuda girdikten yaklaşık 1 ila 4 gün arası, ortalama 2 günde bulaştığını ve şikayetlerin başladığını anlattı. Komplikasyonsuz (ek hastalık) gripte hastalık süresinin 3 ila 7 gün sürdüğünü de anlatan Vudalı, öksürük ve kas ağrısının 2 haftaya kadar devam edebildiğini ifade etti.

 

“Antibiyotiklerin tedavi üzerinde etkisi yoktur”

Soğuk algınlığı, nezle ve gripte antibiyotik kullanılmaması gerektiğine de değinen Vudalı, “Bu hastalıkların etkenleri virüs olduğu için antibiyotiklerin tedavi üzerinde etkisi yoktur. Eğer gripte iyileşme beklerken hastalıkta kötüye ilerleme olursa mutlaka doktora başvurulması gerekir.” ifadelerine yer verdi.

“Bazı tedbirlerle bulaş önlenebilir”

Bazı önlemlerle virüsün toplum içerisindeki sirkülasyonunun sınırlandırılabileceğine değinen 

Vudalı, şöyle devam etti: “Örnek olarak hasta kişi ile yakın temastan kaçınmak (öpüşmek, tokalaşmak), öksürürken ve hapşırırken ağzı mendil ile kapatmak, kalabalık ortamlardan uzak durmak, hastalık durumunda okula veya iş yerine gitmemek, elleri sık sık sabun ve su ile yıkamak, eller ile yüze dokunmamak gösterilebilir.”

 

“En etkin korunma yöntemi aşı olma!”

Gribe karşı üç önlem olduğunu anlatan Vudalı, bunları; Aşı olmak, virüsün bulaşmasını engelleyecek alışkanlıklar geliştirmek ve hastalık durumunda hekime başvurulması olarak sıraladı. Vudalı, korunmanın en etkin yolunun ise aşılanma olduğunun altını çizdi.

 

Güneyde önce kuş gribi, şimdi de enfeksiyon kokteyli!

Kıbrıs'ta kış mevsimi ile birlikte koronavirüse yeni enfeksiyonlar eklendi; grip, koronavirüs,  RSV virüsü (Respiratuar Sinsisyal Virüs) ve diğer solunum ve gastroenterit enfeksiyonlarında artış gözlemlendi. Geçtiğimiz gün iki çiftlikte kuş gribinin görülmesinin ardından kış mevsimi ile birlikte koronavirüse yeni enfeksiyonlar eklendiği de açıklandı.

Fileleftheros gazetesi “Kıbrıs’ta Enfeksiyon Kokteyli” başlıklı haberinde adanın güneyinde grip, koronavirüs,  RSV virüsü (Respiratuar Sinsisyal Virüs) ve diğer solunum ve gastroenterit enfeksiyonlarının önemli oranda arttığını yazdı.

Güneyde hastanelerin pediatri, göğüs hastalıkları, patoloji hatta Covid-19 bölümleri doldu.

 

“Panik yapacak durum yok, tedbir şart”

Uzmanlar, hava değişimi, sıcaklıkların düşmesi, kapalı alanlarda daha fazla zaman geçirilmesine bağlı olarak hastalıkların arttığına dikkati çekti. Panik yapacak bir durumun söz konusu olmadığına dikkat çeken uzmanlar ancak tedbirlerin de elden bırakılmaması şeklinde telkinde bulundu.

 

“Her gün bir kişi koronavirüsten ölüyor…”

Uzmanlar ayrıca gerek koronavirüs gerekse diğer enfeksiyonlar nedeniyle tedavi altında bulunan yaşlı sayısında artış gözlemlendiğini belirterek her gün bir kişinin koronavirüsten öldüğüne de dikkati çekti.

 

“Hasta sayısı günlük 75-80 kişi bazında”

Kıbrıs Sağlık Bakanlığı’na bağlı Sağlık Hizmetleri Dairesi Basın Sözcüsü Haralambos Harilau koronavirüs ile ilgili veriler hakkında yaptığı açıklamada  Covid-19 bölümlerindeki hasta sayısında, son günlerde bir artış eğilimiyle birlikte, günlük bazda 75-80 kişi olduğunu ifade etti.

Harilau açıklamasında ayrıca solunum ve gastroenterit enfeksiyonlarına neden olan RSV vakalarında artış gözlemlediklerini söyledi.

 

2 çiftlikte kuş gribi

Kıbrıs'ın güneyinde, Mağusa Bölgesi’nde, geçtiğimiz gün, su kuşları yetiştirilen iki çiftlikte kuş gribi tespit edildiği açıklanmıştı.

“Philenews” haber sitesine göre, Kıbrıs Veteriner Dairesi’nden yapılan açıklamada, kuş gribinin görüldüğü çiftliklerin karantinaya alındığı ve hastalığın yayılmaması için sıkı tedbirlerin hayata geçirildiği kaydedilmişti.

Açıklamada, evcil kümes hayvanı olan kişilere de, hayvanlarını kapalı yerlerde tutmaları ve yabani kuşlarla doğrudan veya dolaylı teması engellemeleri; ayrıca dışarıda gıda veya su bulundurmaktan kaçınmaları çağrısı yapılmıştı.

Kıbrıs’ın kuzeyinde de uyarı, Veteriner Dairesi:

“Tüm kümes hayvanları kapalı alanlarda tutulmalı”

Veteriner Dairesi, kuş gribinden (Tavuk Vebası, Avian İnfluenza) korunmak adına kanatlı hayvan yetiştiricilerinin tüm kümes hayvanlarını kapalı alanlarda tutması çağrısında bulundu.

Daireden yapılan açıklamada, kuş gribinin yayılmasında göçmen kuşların önemli rol oynadığı, ülkenin önemli göçmen kuş göç rotası üzerinde bulunduğundan risk altında olduğu bildirildi.

Kanatlı hayvan hastalığı olan kuş gribinin hasta hayvanlara temas eden hayvanlara bulaşabileceği belirtilen açıklamada, “İnsanlar hasta veya hastalıktan ölen hayvanlara direkt temas ederek veya hasta hayvanların dışkıları, salya, burun ve göz akıntıları ile bulaşmış araç ve gereçler ile temas ederek veya virüsün bulunduğu havayı soluyarak hastalığa yakalanabilir.” ifadeleri kullandı.

 

Güneyde iki işletmede vaka görüldü

Güney Kıbrıs Veteriner Hizmetleri tarafından 26 Kasım tarihinde Mağusa Bölgesindeki (Güney Kıbrıs) iki adet su kuşu işletmesinde kuş gribi (Tavuk Vebası, Avian İnfluenza) vakası belirlendiğinin açıklandığı anımsatıldı.

Yapılan açıklamada etkilenen işletmelerde ve çevredeki kanatlı işletmelerinde gerekli önlemlerin alındığı belirtildi.

Tavuk, hindi gibi evcil kanatlı hayvanlarda yüksek oranda ölüm meydana getiren ve insanlara da bulaşabilen hastalığın son yıllarda hem evcil kanatlı hayvanlarda hem de yabanıl kuşlarda birçok ülkede görüldüğü ifade edilen açıklamada, adada görülen hastalıktan insanları ve kümes hayvanlarını korumak için alınması gereken önlemlere yer verildi.

 

Özellikle Gazimağusa bölgesindeki ve sulak alanlara yakın bölgedeki kanatlı hayvan yetiştiricilerinin tüm kümes hayvanlarını kapalı alanlarda tutması gerektiği belirtilen açıklamada, alınması gereken önlemler şöyle sıralandı:

“Kanatlı kümes hayvanların, yabani kuşlar ile temasının engellenmesi için gereken önlemlerin alınması, yemliklerin ve sulukların kapalı alanlarda bulunması ve diğer hayvanların ulaşmayacağı yerlerde olması, kümeslerin gerekli temizliklerinin sürekli yapılması ve hijyen önlemlerinin alınması, kümeslere girerken ve hayvanlar ile temas ederken koruma amaçlı maske, eldiven gibi bireysel önlemlerin alınması, özellikle çocukların ve diğer insanların kümes hayvanları ile temasının engellenmesi, yabani kuşlar ile teması olan avcıların ve kuş gözlemcilerin ölü bulunmuş yabani kuşlar ile temas etmemesi ve hem evcil hayvanlarda hem de yaban kuşlarında gözlenen yüksek miktarda ölümlerin vakit geçirmeden aşağıda belirtilen iletişim adreslerinde Veteriner Dairesine bildirilmesi hastalıktan korunmak ve bulaşın durdurulması için önemlidir.

 

İletişim: Girne Veteriner Dairesi  8152110, Güzelyurt Veteriner Dairesi 7142925, Gazimağusa Veteriner Dairesi    3665335, Geçitkale Veteriner Dairesi 3733326, İskele Veteriner Dairesi       3712575, Vadili Veteriner Dairesi 3977551, Ziyamet Veteriner Dairesi   3812106, Lefkoşa Veteriner Dairesi    2253751”

 

Kuş gribi (tavuk vebası) hastalığı ve alınması gereken önlemler

Tavuk vebası olarak da bilinen kuş gribinin kanatlı hayvanların çok bulaşıcı ve öldürücü viral bir hastalığı olduğu kaydedilen açıklamada, şu ifadeler kullanıldı:

“Hastalık tüm kanatlı hayvanlarda görülmektedir. Özellikler yaban kazı, yaban ördeği, kuğu gibi yabani su kuşları ve tavuk, hindi, ördek, kaz gibi evcil kanatlı hayvanları etkilemektedir. Domuz, at, kaplan, balina, fok gibi memeli hayvanlar bulaştığı bildirilmiştir”

 

“Hastalık sindirim, solunum, deri veya göz yolu ile bulaşabilir”

Hastalığı taşıyan göçmen kuşların hastalığa genellikle dayanıklı olduğu ifade edilen açıklamada, “Hastalığa yakalanan yabanördeği, yaban kazı ve diğer göçmen kuşlar dışkı, salya, burun ve göz akıntıları aracılığı ile kuş gribi virüslerini çevreye bulaştırır. Hasta hayvanlar ile temas eden veya onların bulaştırdığı yem, su ve diğer araç ve gereçler ile temas eden evcil kanatlı hayvanlar ve diğer duyarlı hayvanlar bu hastalığa yakalanır” denildi.

Açıklamada, hastalığın sindirim, solunum, deri veya göz yolu ile bulaşabileceği ifade edildi.

 

Kanatlı hayvanlarda klinik belirtiler

Açıklamada belirtilerin genellikle virüs vücuda girdikten 2-4 gün sonra ortaya çıktığı ve sürü içinde hızla yayıldığı kaydedildi.

 

Semptomlar şöyle:

“İştahsızlık ve şiddetli depresyon, solunum güçlüğü, yüz, ibik ve sakallarda şişkinlik ve morarma, iç organlarda, deride ve deri altında şiddetli kanamalar ve morarma, ishal, yumurta veriminde ani düşme veya yumuşak kabuklu yumurta üretimi

Ölümler genellikle 3 gün içinde oluşur. İki günden fazla yaşayan hayvanlarda sinirsel belirtiler, yürüyememe, felç ve daha sonra ölümler görülür. Hastalığı atlatan hayvanlar en az 10 gün süre ile virüs saçmaya devam eder.”

 

Virüsün Dayanıklılığı

Kuş gribi virüsünün 22 derecede 4 gün, 0 derecede 1 ay, kanatlı dışkısında 3 ay kadar canlı kalabildiği belirtilen açıklamada, “ayrıca 56 derece 3 saat, 60 derecede 30 dakika ve 80 derece üzerinde 1 dakika ısıl işleme tabi olan virüs etkisiz hale (inaktive olur) gelir. Virüs formalin permanganat, sodyum hipoklorid (çamaşır suyu), amonyum quarter tuzları, kalsiyumhidrat, kresilik asit ve sentetik fenol içeren dezenfektanlara duyarlıdır. Bu dezenfektanların uygun konsantrasyonda uygulanması ile virüs etkisiz hale gelir.” denildi.

 

İnsanlara bulaşma

Kanatlı hayvanların bir hastalığı olan kuş gribinin hasta hayvanlara temas eden hayvanlara bulaşabileceği belirtilen açıklamada, “İnsanlar hasta veya hastalıktan ölen hayvanlara direkt temas ederek veya hasta hayvanların dışkıları, salya, burun ve göz akıntıları ile bulaşmış araç ve gereçler ile temas ederek veya virüsün bulunduğu havayı soluyarak hastalığa yakalanabilir.” ifadeleri kullandı.

Açıklamada, gerekli koruyucu tedbirleri almadan kanatlı kümes hayvanı yetiştirenler, kanatlı çiftliklerinde ve kesimhanelerinde çalışanlar ve kanatlı hayvanlar ile yakın teması olan diğer kişilerin hastalığa yakalanma riski bulunduğu ifade edildi.

 

Kuş gribinden korunma

Hastalıktan korunmada kişisel ve çiftlik biogüvenlik tedbirlerinin uygulanması çok önemli olduğu belirtildi.

Güvenlik önlemleri şöyle açıklandı:

“Kanatlı kümes hayvanları ve bunların yem ve suları mutlaka kapalı kümeslerde tutulmalıdır. Kanatlı yetiştiren veya bu yerlerde çalışanlar, mutlaka çalışırken koruyucu elbise giymeli, maske, gözlük, eldiven gibi koruyucu araçlar kullanmalıdır. Farklı türden kanatlı hayvanlar ayrı ayrı barındırılmalıdır. Örneğin tavuk, hindi, kaz, ördek gibi hayvanlar farklı kümeslerde bulundurulmalıdır.

Kümeslerin yapımında kullanılan teller, küçük yabani kuşların bile giremeyeceği kadar dar aralıklı olmalıdır.  Fare gibi kemirgenlerin kümese girişi engellenmeli ve kemiriciler ile mücadele edilmelidir. Kümes içerisi ve çevresi temiz tutulmalı ve yem, su, gübre açıkta bulundurulmamalıdır. Kişisel temizlik kurallarına uyulmalı, eller sık sık sabunlu su ile yıkanmalıdır.

Kanatlı hayvanlarda ölüm veya hastalık görülürse veya hastalıktan şüphe edilir ise bu hayvanlara temas edilmemeli ve en kısa sürede durum Veteriner Dairesi’ne bildirmelidir. Hastalığa yakalandıklarından şüphe eden kişiler en kısa sürede bir sağlık kuruluşuna başvurmalıdır.”

Özel Haber Haberleri