İngiltere’de UKIP endişesi

Tümay Tuğyan

 


28 AB üyesi, 22-25 Mayıs tarihleri arasında, yani Perşembe, Cuma, Cumartesi ve Pazar günleri Avrupa Parlamentosu’nun yeni üyelerini seçmek üzere sandığa gidiyor.

Seçim farklı ülkelerde farklı günlerde yapılıyor.

Kıbrıs’taki seçimin tarihi 25 Mayıs Pazar, ama örneğin burada İngiltere’de sandıklar yarın kuruluyor.

Avrupa Birliği vatandaşları olarak biz Kıbrıslılar da yarın burada oy kullanma hakkına sahibiz; İngiltere’yi parlamentoda temsil edecek olan 73 milletvekilinin seçilmesinde bizim de oyumuz olacak.

İngiltere’de de pek çok diğer ülkede olduğu gibi, AB karşıtlığı yükselişte.

Hatta o denli ki hükümetin büyük ortağı, ‘AB üyeliğinin sürdürülüp sürdürülmemesi’ konusunun referanduma götürülme ihtimalini ‘açık’ tutmaya devam ediyor.

Muhafazakar Parti lideri Başbakan David Cameron’un, ‘oturup AB ile müzakere edeceğiz, taleplerimizin karşılanmaması durumunda referandum kaçınılmazdır’ şeklindeki yaklaşımı, başta İşçi Partisi olmak üzere AB içerisinde kalınmasını savunan kesimlerce eleştiriliyor.

Çünkü Cameron, AB ile hangi konularda pazarlık yapma niyetinde olduğunu bir türlü net biçimde ortaya koymuş değil.

Muhalifler bunun, ‘Muhafazakar Parti içerisinde yer alan aşırı uçtakileri oyalama taktiği’ olduğu düşüncesinde.

Ancak AB karşıtlığının esasen vücut bulduğu siyasi oluşum; UKIP.

United Kingdom Independence Party, yani Birleşik Krallığın Özgürlüğü Partisi.

UKIP, AB karşıtlığının yanı sıra, ‘yabancı düşmanı’ söylemleriyle de dikkat çekiyor.

İngiltere’de yaşamakta olan ‘yabancılar’ (kimi zaman Müslümanlar, kimi zaman AB’nin fakir ülkelerinden çalışmak amacıyla İngiltere’ye gelenler), farklı şekil ve dozlarda UKIP’in öfkesinden nasibini alıyorlar.

Yine pek çok diğer ülkede olduğu gibi İngiltere’de de seçime katılım oranının düşük olması bekleniyor.

Ancak bu İngiltere için pek yeni bir olgu değil.

Seçimlerin düzenlenmeye başlandığı 1979 yılından bu yana bu oran hep düşük seyretmiş.

Bir önceki Avrupa Parlamentosu seçiminin yapıldığı 2009 yılında seçmenin neredeyse 3’te 2’si sandığa gitmezken, bu sefer de benzeri bir oran beklentisi hakim.

Ve fakat anketler, sandığa gitmeye hazırlanan insanların 3’te birinin UKIP’e oy vereceğini söylüyorlar ki bu gerçekleşirse, aşırı sağcı UKIP 2009’da kazandığı 13 sandalyeyi iki katına çıkaracak.

Avrupa’nın güvenilir düşünce kuruluşlarından olan Açık Avrupa (Open Europe), benzeri tahminleri tüm Avrupa geneli için yapıyor.

Açık Avrupa araştırmacılarına göre Avrupa Parlamentosu’nun 751 sandalyesinin %31’i, Avrupa genelindeki AB karşıtı aşırı sağ ve aşırı sol uçlardan gelecek milletvekillerince doldurulacak.

Örnek olarak ise UKIP, Fransa’dan Ulusal Cephe (National Front), Hollanda’dan Özgürlük Partisi (Freedom Party), Yunanistan’dan Radikal Sol Koalisyonu SYRIZA ve İtalya’dan Beş Yıldız Hareketi (Five Star Movement) gösteriliyor.

Avrupa Parlamentosu’nda özellikle Euro karşıtı agresif konuşmalarıyla tanınan Nigel Farage gibi bir lidere sahip olan UKIP, 2004 yılında İngiltere genelinde üçüncü gelerek parlamentoda 12 milletvekili kazanmış.

2009’da ise çok az bir oy artışıyla milletvekili sayısını 13’e çıkarmış ancak bu kez İngiltere genelinde ikinci sıraya yükselmiş.

Yarın yapılacak 2014 seçiminde anketler UKIP’in bu kez birinci parti olabileceğine işaret ediyorlar.

Avrupa Parlamentosu seçimleri, bir yandan da gelecek yıl 7 Mayıs’ta yapılacak olan genel seçimler öncesinde bir ‘prova’ niteliği taşıyacağından, UKIP’in olası zaferi, İngiltere parlamentosunda yeni dengelere ışık yakmış olacak.

Sonuçları yarın değil Pazar günü öğreneceğiz çünkü sonuçlar, seçimin Avrupa genelinde tamamlanacağı 25 Mayıs gecesi duyurulacak.

Son sandık 25 Mayıs gecesi saat 22.00’de, İtalya’da kapanıyor.