Sağlık Bakanlığı: “İngiliz Yüksek Komiserliği ile bağlantılar kuruldu, sorunun aşılmasına yönelik çalışmalar sürüyor”
Dışişleri Bakanlığı müsteşarı İsmet Korukoğlu: “Sorunun çözülmesi için elimizden geleni yapıyoruz”
İngiltere KKTC Eğitim ve Kültür Ataşesi Metin Harper: “Sağlık konusunda insanları mağdur etmek çok yanlış”
Kıbrıs Türk Gençlik ve Aile Birliği başkanı Nafiya Horozoğlu: “Vatandaşlarımız aşılı olmalarına rağmen mağdur ediliyor”
Cumhuriyetçi Türk Partisi Genel Sekreteri Erdoğan Sorakın: “Mağduriyetin sebebi hükümetin duyarsızlığıdır”
Toplumcu Demokrasi Partisi Genel Sekreteri Hızal: “Sağlığı politikaya alet etmek doğru değil”
Derya ULUBATLI
Kıbrıslı Türklerin İngiltere’ye girişi sırasında yaşanan “aşı belgesi” krizinin ardından gözler adanın kuzeyindeki yetkililere çevrildi. İngiliz Yüksek Komiserliği iddiayı doğruladı, sorunun giderilmesi için görüşmelerin sürdüğünü fakat henüz bir gelişme olmadığını açıkladı.
Sağlık Bakanlığı yetkilileri de sorunla ilgili İngiliz Yüksek Komiserliği ile sorunun aşılması için çalışmaların sürdüğünü açıkladı.
Avrupa Birliği Dijital COVID-19 Sertifikası için de İki Toplumlu Sağlık Teknik Komitesi'nde temasların sürdüğünü belirten Sağlık Bakanlığı yetkilileri, ancak, İngiltere'nin Avrupa Birliği üyesi olmadığını, öğrenciler başta olmak üzere Birleşik Krallık'a girişte ortaya çıkan sorunun aşılması için Yüksek Komiserlik ile görüşüldüğünü belirtti.
Neler söylediler?
Adanın kuzeyindeki farklı kesimler ve bazı siyasi parti yetkilileri konuyla ilgili YENİDÜZEN’e konuştu. Dışişleri Bakanlık Müsteşarı İsmet Korukoğlu, bakanlık yetkililerinin sorunu çözmek için elinden geleni yaptığını açıkladı.
Öte yandan İngiltere’deki KKTC Eğitim ve Kültür Ataşesi Metin Harper konunun sadece öğrencileri değil, tüm vatandaşları ilgilendirdiğini ve bir an önce çözülmesi gerektiğini ifade etti.
Kıbrıs Türk Gençlik ve Aile Birliği başkanı Nafiya Horozoğlu, aşılı vatandaşların mağdur edilmesini Kıbrıs Türk halkına yapılmış bir haksızlık olarak değerlendirdi.
CTP Genel Sekreteri Erdoğan Sorakın sorunun sebebi olarak hükümetin duyarsızlığına işaret ederken, TDP Genel Sekreteri Halil Hızal ise sağlığın politikaya alet edilemeyecek kadar ciddi bir konu olduğunu ve yetkililerin bu soruna bir an önce çözüm getirmesi gerektiğini savundu.
Dışişleri Bakanlığı Müsteşarı İsmet Korukoğlu:
“Sorunu çözmek için elimizden geleni yapıyoruz”
Dışişleri Bakanlığı müsteşarı İsmet Korukoğlu, haberin kendilerine de ulaştığını belirtti, konuyla ilgili yoğun çalışmalar sürdürdüklerini ve sorunun bir an önce çözülmesi için ellerinden geleni yaptıklarını aktardı. Korukoğlu, “Gerek Londra temsilciliğimiz, gerekse buradaki bakanlık yetkililerimiz bu sıkıntıyı çözmek için uğraşıyor. Henüz bir gelişme yok ama elimizden geleni yapıyoruz” dedi.
İngiltere’deki KKTC Eğitim ve Kültür Ataşesi Metin Harper:
“Sağlık konusunda insanları mağdur etmek doğru değil”
İngiltere’deki KKTC Eğitim ve Kültür Ataşesi Metin Harper, kendilerine henüz yazılı bir açıklama gelmediğini, olayla ilgili gelişmeyi İngiltere Yüksek Komiserliği’nin sitesinden takip ettiklerini söyledi.
Konunun politize edildiğini belirten Harper, “bu durum güney ile kuzey arasında bir sıkıntıya dönüştü, evrensel bir salgınla ilgili böylesi bir konuda insanları mağdur etmek doğru değil” şeklinde konuştu.
Harper, hastalık gibi evrensel bir konuya yönelik çözümlerin sadece öğrencilere yönelik bir kararla değil, tüm vatandaşları kapsayacak bir anlaşmayla çözüme ulaştırılması gerektiğini söyledi.
Harper şöyle konuştu:
“Bu tüm vatandaşları ilgilendiren bir konudur. Örneğin bir öğrenci yurtdışına okumaya gidecekse çoğu zaman ailesi de yanında gidip yerleşme süreçlerine yardımcı olur. Bu yüzden çözüm önerilerinin tüm vatandaşları kapsayacak şekilde getirilmesi önemlidir.”
Harper, Bulaşıcı Hastalıklar Üst Kurulu, Cumhurbaşkanlığı ve bazı ilgili sendikalarla görüşmeler yaptığını ve çözüm önerileri sunduğunu belirtti. Yetkili merciilerin konuya yönelik çalışmalarını sürdürdüğünü dile getiren Harper, İki Toplumlu Sağlık Komitesi’nin de sorunun çözümü için görüşmeler yaptığını söyledi.
Kuzeyde yapılan aşıların da SafePass uygulamasına dahil edilmesi gerektiğini vurgulayan Eğitim Ataşesi, “toplumlararası barışa giden en güzel yol, bu tarz insani konularda işbirliği yapabilmekten ve bu sorunları birlikte çözebilmekten geçer” dedi.
Kıbrıs Türk Gençlik ve Aile Birliği başkanı Nafiya Horozoğlu:
“Vatandaşımız aşı olmasına rağmen mağdur ediliyor”
Kıbrıs Türk Gençlik ve Aile Birliği Başkanı Nafiya Horozoğlu, İngiltere’ye girişlerde Kıbrıslı Türkler’in ‘aşı belgesi’ sorunu yaşamasını büyük bir şansızlık ve ihmal olarak değerlendirdi.
Horozoğlu açıklamasına şöyle devam etti: “Bizler de ilk etapta bazı duyumlar aldık. Kıbrıs’a seyahatler hakkında toplum üyelerimiz tarafından bize sürekli bir şeyler soruluyor, biz de doğru bilgilere ulaşarak onları yönlendirmeye çalışıyoruz”.
Bu süreçte birçok öğrencinin mağdur olduğunu söyleyen Horozoğlu, “öğrencilerin yanı sıra şu an Kıbrıs’ta olan ve İngiltere’deki işlerini halletmek isteyen, aşı sorunundan dolayı seyahat edemeyen vatandaşlarımız da var” şeklinde konuştu. Horozoğlu, vatandaşların aşı olmalarına rağmen bunun geçersiz sayıldığını ve son birkaç günde çıkan haberlerden dolayı herkesin endişe içinde olduğunu da sözlerine ekledi.
Bu sorun giderilmezse, yeni dönemde öğrencilerin İngiltere’ye girişlerinin ardından 10 günlük bir ev karantinasına girmek zorunda kalacağını dile getiren Horozoğlu, “bu Kıbrıs Türk halkına yapılmış bir haksızlıktır, vatandaşımız aşı olmasına rağmen mağdur ediliyor” dedi.
Tek arzumuz bu durumun bir an önce giderilmesi
Kıbrıs’ın kuzeyindeki yetkililerin konuyla ilgili gerekeni yapacağına inandığını belirten Horozoğlu, “şu an tek arzumuz bu sorunun en kısa zamanda çözülmesi. Bizler de Kıbrıs Türk Gençlik ve Aile Birliği olarak İngiltere’deki gerekli makamlara sorunu iletip, derhal çözülmesi için baskı yapacağız” şeklinde konuştu.
Cumhuriyetçi Türk Partisi Genel Sekreteri Erdoğan Sorakın:
“Mağduriyetin sebebi hükümetin duyarsızlığıdır”
Cumhuriyetçi Türk Partisi Genel Sekreteri Erdoğan Sorakın, parti olarak aşı pasaportlarının gündeme geldiği Mayıs ayından beri hükümete konuyla ilgili uyarılarda bulunduklarını ancak bir sonuç alamadıklarını aktardı.
Sorakın şöyle konuştu:
“Sürecin başından beri hükümeti ve Cumhurbaşkanlığını uyarıyoruz. Bu konuyu hem mecliste hem de farklı platformlarda kaç kez gündeme getirdik ama bir türlü yanıt alamadık”.
Gelinen noktada toplumun büyük bir sıkıntıyla karşı karşıya olduğunu anlatan Sorakın, öğrenci ve vatandaşların aşılı olmasına rağmen hükümetin duyarsızlığından dolayı mağdur olacağını dile getirdi.
Sorakın, “sorun çözme yetisi olmayan bu hükümet, aşı belgesi sorununu da çözememiştir. Bir an önce bu konunun çözülmesi için gerekli adımlar atılmalıdır” dedi.
Parti olarak İngiliz Yüksek Komiserliği ile bağlantı kurduklarını ve süreci yakından takip ettiklerini belirten Sorakın, “hükümetin yapması gereken şeyi muhalefet partileri, sivil toplum örgütleri ve sendikalar yapmak zorunda kalıyor” şeklinde konuştu.
Toplumcu Demokrasi Partisi Genel Sekreteri Halil Hızal:
“Sağlık politikaya alet edilmemelidir”
Toplumcu Demokrasi Partisi Genel Sekreteri Hızal, İngiltere’nin uygulamasını doğru bulmadığını belirtti, Kıbrıs’ın üç garantöründen biri olan bir ülkenin Kıbrıslı Türklere karşı böyle bir zorluk çıkarmasını yanlış bulduğunu söyledi. Hızal, “İngiltere’nin de hatalı olduğunu düşünüyorum. Kendisi de artık bir AB ülkesi değil, bu yüzden girişlerde AB kartı istemesi çok garip. Garantör ülkemiz olarak bize pozitif ayrımcılık uygulayabilirdi” dedi.
Hükümet yetkilileri ve İki Toplumlu Sağlık Teknik Komitesi’nin yaklaşık bir aydır dijital aşı kartıyla ilgili görüşmeleri sürdürdüğünü fakat henüz bir yanıt alamadığını belirten Hızal, “bu konudan politik kazanç sağlamayı bir kenara bırakıp bir an önce çözüme odaklanmalıyız, sağlık politikaya alet edilebilecek bir şey değildir” şeklinde konuştu.
Hızal bu durumun sadece öğrencileri değil, normal vatandaşları da mağdur edeceğini vurguladı. Aşılanmış insanların bu şekilde mağdur edilmesinin büyük bir problem olduğunu söyleyen Hızal, “bu küresel bir pandemidir ve bu soruna küresel çözümler üretilmelidir. Yetkililer hem Kıbrıs’ın güneyi, hem de İngiltere ve AB ile iletişime geçip bir an önce bu sorunu çözmelidir” dedi.