Dila ŞİMŞEK
Fotoğrafçı Erol Miralay, yedi sene önce Kıbrıs’ın güneyinde inşaat ustası olarak çalışırken, mali sıkıntılar sebebiyle Gaziköy’e dönerek iş arayışına girdi. Yaklaşık bir sene boyunca, meslek arayışına giren Miralay, her zaman sevdiği ve hobi olarak yaptığı ‘fotoğraf çekmeyi’ mesleğe dönüştürdü.
Yirmi sene boyunca inşaat ustalığı yapan Miralay, “Fotoğrafa ilgim, 1990’lardan beri vardı. Amatör olarak eski makinelerle fotoğraf çekerdim. 2010’larda dijital kamera alarak yine fotoğraf çekmeye devam ettim. 2012’de, güneydeki mali kriz sebebiyle kuzeye döndüm...” diye anlatmaya başlıyor.
“Ciddi bir karar vermem gerekiyordu, ya hayalim olan fotoğrafçılığı seçecektim, ya da kendime başka bir iş bulacaktım”
Gaziköy’e döndüğünde 40 yaşında olduğunu belirten Miralay, uzun bir süre ne işi yapacağını düşünmüş. “Lefkoşa’daki FODER ile tanıştım. Dernekteki fotoğraf eğitmenleri, bizlere yardımcı oldu ve bazı metodlar gösterdi. Ciddi bir karar vermem gerekiyordu, ya hayalim olan fotoğrafçılığı seçecektim, ya da kendime başka bir iş bulacaktım. Kendime güvendim, ben bu işi yapabilirim dedim” diyor.
Karar verdikten sonra Minareliköy’de kendisine bir dükkan kiralayan Miralay, başlarda insanların talebi üzerine vesikalık tarzda fotoğraflar çekiyormuş. “Sonrasında sosyal medyanın da yaygınlaşmasıyla, çektiğim fotoğrafları daha çok tanıtmaya başladım. İnsanların ilgisiyle gelişti. Ben de Demirhan’da dükkanımı açtım. Şu anda profesyonel olarak fotoğrafçılık yapıyor, her türlü etkinliğe gidiyor ve özel çekimler yapıyorum” şeklinde konuşuyor.
“Mesleğinin yanı sıra bu işi yapan kişiler haksız rekabet oluşturuyor”
Miralay, “Fotoğrafçılıktaki en büyük sorun, bu işi meslek olarak değil de, mesleğinin yanı sıra yapıp gelir elde eden kişiler. Bu kişiler, çok daha az fiyata, ek gelir olarak yaptığı için, bizim işimiz insanların gözünde pahalıymış gibi görülüyor. Bu da haksız bir rekabet oluşturuyor aslında” diye devam ediyor. Fotoğrafçıların birliği olduğunu ancak seslerini duyuramadıklarını ekliyor.
“Benim en büyük sevincim, fotoğrafını çektiğim insanların, kendi fotoğraflarını gördüklerinde tebessüm etmesi”
Miralay, sözlerine şöyle devam ediyor: “Şu anda, sevdiğim işi yapıyorum. Ben bu işin temelini okumadım. Kendimi geliştirerek öğrendim. Ama bunu okuldan öğrenmekle çok daha güzel şeyler ortaya çıkabilir. Benim en büyük sevincim, fotoğrafını çektiğim insanların, kendi fotoğraflarını gördüklerinde tebessüm etmesi. İnsanların, çektiğim fotoğrafları beğenmesi, benimle çalışmaktan memnun kalması beni çok mutlu ediyor”